Türkçe, İngilizce ve Boşnakça dillerinde yayınlanan mesajda Cumhurbaşkanı şunları söyledi:
"Saygı değer Bosna Hersek'li kardeşlerim, hanımefendiler beyefendiler. Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Bugün son dönem insanlık tarihinin en utanç verici hadiselerinden biri olan Srebrenitsa Katliamı'nın yirminci yıldönümünü hep birlikte yad ediyoruz. Bundan yirmi yıl önce Bosna Hersek'ten Türkiye'ye ve tüm dünyaya yayılan haberler dolayısıyla tarifi mümkün olmayan acılar yaşadık. O gün sizler orada hangi sıkıntıları yaşadıysanız, emin olun aynısını, üstelik uzakta olmanın verdiği çaresizlikle burada bizler de yüreğimizde hissettik. Acılarınızı bir nebze olsun dindirmek, yaralarınızı sarabilmek, insani ve vicdani sorumluluğumuzu yerine getirebilmek için o günlerde Türkiye'nin nasıl seferber olduğunu yakından biliyorum. Bugün geçmişi unutmadan, tarihten dersler alarak benzer dramların yaşanmayacağı barış ve huzur dolu bir geleceği inşa etmekle sorumluyuz. Elbette bazı izler silinmiyor. Bazı acıların telafisi olmuyor. Yitirilen gencecik fidanlar geri gelmiyor. Ama bizler dayanışmayı, paylaşmayı ve birlikte yaşamayı yücelten bir anlayışla istikbale bakmalı, umudu diri tutmalıyız. Bosna Hersek'in son yirmi yılda yaralarını sarma, katliamın sorumlularından hesap sorma noktasında çok önemli mesafe kaydettiğini görüyorum. Bu sürece katkısı olan tüm siyasetçileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerini, kanaat önderlerini, mağdurları ve onların yakınlarını gönülden tebrik ediyorum. Burada yaşanan acıların, çekilen çilelerin dünyanın başka hiçbir coğrafyasında ve hiçbir zaman yeniden yaşanmamasını diliyorum. Temennimiz ve duamız, bugün Suriye'nin, Irak'ın, Yemen'in, Filistin'in, Mısır'ın, Libya'nın, Afganistan'ın, Somali'nin, Afrika'nın çocuklarının yaşadığı dramların da son bulmasıdır. Biz sahilde uçurtma uçuran, annesinin kucağında uyuyan, arkadaşlarıyla oyun oynayan çocukların öldürülmediği bir dünya hayal ediyoruz. Kuşkusuz bu noktada BM Güvenlik Konseyi ülkeleriyle ile Uluslararası ve Bölgesel güçlere büyük sorumluluklar düşüyor. Türkiye olarak Bosna Hersek başta olmak üzere tüm Balkanlarda istikrar ve güven ikliminin hakim olabilmesi için bugüne kadar büyük çabalar sarf ettik. İnşallah bundan sonra da elimizden gelen desteği vermeye devam edeceğiz. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken katliamda hayatını kaybeden tüm şehitlere bir kez daha Allah'tan rahmet; ailelerine, sevenlerine ve tüm Bosna Hersekli kardeşlerime başsağlığı diliyorum. Bu acıyı paylaşmak, kurbanların hatıralarına sahip çıkmak için anma törenlerine katılan herkese kadirşinaslıkları için teşekkür ediyorum. Yarınların geçmişten ve bugünden çok daha aydınlık olacağına dair inancımı yeniliyor sizlere Selamlarımı ve Saygılarımı sunuyorum"