Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yarın Türkiye’nin en büyük kütüphanesi olma özelliği taşıyan Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nin açılışını yapacak.
Türkiye’nin en büyük kütüphanesi olma özelliği taşıyan Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi yarın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılacak. Selçuklu, Osmanlı ve çağdaş mimariden esintiler taşıyan kütüphanede, 4 milyon basılı kaynak bulunuyor. 125 bin metrekare kapalı alana sahip ve aynı zamanda 5 bin 500 kişilik oturma kapasitesi bulunan kütüphanede 100 farklı ülkeden kitap bulunuyor. 201 kilometre raf uzunluğu ve 134 farklı dilde kitabın yer aldığı kütüphanede, 120 milyon makale ile 550 bin e-kitap ve nadir eser yer alıyor.
Kütüphaneden faydalanmak isteyen yeni kimlik kartı sahibi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, girişte bulunan turnikelere kimlik kartlarını okutarak giriş yapabilecek. Yeni kimlik kartı bulunmayan vatandaşlar ise kütüphane girişindeki bankolardan giriş kartı alarak kütüphaneden yararlanabilecek. Kütüphaneye üyelikler ise e-devlet üzerinden yapılabilecek.
Kütüphanede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mehmet Şevket Eygi, Abdülbaki Gölpınarlı, Prof. Dr. İlber Ortaylı, Cinuçen Tanrıkorur, Kamil Dürüst, Şerif Onaran, Muhsin Mete, Ahmet Günel Elgin, Metin Külünk, Ahmet Burak Erdoğan, Hasan Celal Güzel, Cemil Meriç, Büyükelçi Hasan Doğan, Prof. Dr. Abdurrahman Güzel’a ait çok sayıda bağışlanan kitap bulunuyor.
Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde, Nasreddin Hoca Çocuk Kütüphanesi (5-10 yaş arası kullanıcılar için), Gençlik Kütüphanesi (10-15 yaş arası kullanıcılar için), Ses ve Görüntü Kütüphanesi, Nadir Eserler Kütüphanesi, Araştırma Kütüphanesi, Cihannüma Salonu, Süreli Yayınlar Salonu, Selçuklu Müze ve Sergi Salonu, Anadolu Salonu, Divan Salonu, Mücellithane, Kitap Şifahanesi ve davet kabul alanları, konferans salonu, teknoloji sınıfları, mesleki eğitim sınıfları, özel grup çalışma ve film izleme alanları, yemek salonları, seminer salonları, mescit, personel çalışma alanları ve dinlenme alanları bulunuyor.
Hatt-ı Hümayunlar ilk kez vatandaşlarla buluşacak
Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi içinde yer alan Hatt-ı Hümayun Sergisi hakkında bilgi veren Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, “Hatt-ı Hümayunlar, Osmanlı padişahlarının el yazılarını ihtiva ediyor. Padişahın bizzat kendisinin kaleme almış olduğu yazıyı biz Hatt-ı Hümayun olarak değerlendirebiliriz. Bu açıdan baktığımızda birçok farklı çeşidi vardır. Osmanlı fermanları, beratlar bu kapsamda değerlendirilebilir. Yarın 51 adet Osmanlı belgesinden oluşan Hatt-ı Hümayunlar ilk kez vatandaşlarımızla buluşacak. Sergimiz 2 ay devam edecektir.
Osmanlı padişahlarının birbirinden farklı kaligrafileri, yazı çeşitleri var. Burada Sultan 2. Mahmut’a ait Arapça ‘Allahü veliyyüt-tevfîk’ dediğimiz bir hat yazısıdır. Sultan 2. Mahmut son derece iyi eğitim almış bir padişahtır ve bu yazı ile başarı Allah’tandır çalışmasını ortaya koymuştur. Bunun gibi burada 51 adet belgeyi yarından itibaren vatandaşlarımız görebileceklerdir. Bunların hepsi orijinal metinlerdir. Burada uygun iklimlendirme koşulları altında tutuluyorlar, uygun ısı ve nem ortamına da riayet edilmiş şekilde burada sergileneceklerdir. Bizzat padişahın kendisinin yazdığı ve dokunduğu yazılardır” dedi.
Mürekkebin İzi: Yazma Eserler Seçkisi Sergisi
Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi içinde bulunan bir diğer sergi olan ‘Mürekkebin İzi: Yazma Eserler Seçkisi Sergisi’ hakkında bilgi veren Yazma Eserler Kurumu Başkanı Muhittin Macit ise, “Bu sergiye 78 tane yazma eser Türkiye’deki 5 kurumumuzdan getirildi. Bu eserler arasından temsil kabiliyeti yüksek olan, sayıca da çok fazla eser var Türkiye’de. Her bir eseri, her bir dönemi, medeniyet coğrafyamızın her bir bölgesini yansıtabilecek eserleri seçmek gerekiyordu. 78 eser seçtik. Bu eserler 8’inci asırdan 20’nci asra kadar yaklaşık bin 200 yıllık bir dönemi içermektedir. Özellikle Kuranı Kerim yazmaları dediğimiz Mushaflar ve ilk dönem parşömen Mushaflardan başlıyoruz. 8’inci asır, 9’uncu asır, 10’uncu asra dair Mushaflarımız var. 14-15’inci asırdan çok önemli Mushaflar var. Birisi de Yıldırım Beyazıt’a Memluk Sultanı Berkuk’un hediye ettiği büyük Mushafımız konseptimizin de ana çerçevesini oluşturan unsurlardan bir tanesi. Hem Osmanlı döneminde hem de daha öncesinde büyük hattatların yazmış olduğu çeşitli Mushaf yazmalarımız var. Bunlarla birlikte bir de kutsal metinlerin, İslam coğrafyasında yazılmış bazıları Arapçaya çevrilmiş, bazıları Grekçe, bazıları Ermenice, bazıları Süryanice Tevrat, İncil, Zebur metinleri var. Onlar da kutsal metinler bölümünde yerini alıyor. Bir de bu sergimizde ilk defa sergilere çıkmış olan bir eserimiz var. 15’inci asırda yazılmış 62 ciltlik ‘Keşfü’l-beyân an sıfati’l-hayevân’ isimli ansiklopedik bir eser var” ifadelerini kullandı.
Gündem