Sanık avukatlarının reddi hakim talebini değerlendirilmek üzere bir üst mahkemeye gönderen mahkeme, bir sonraki duruşmanın 9 Mart’ta Silivri’de yapılmasını kararlaştırdı.
Cumhuriyet Gazetesi yönetici ve yazarlarından gazeteci Ahmet Şık’ın da aralarında bulunduğu 20 sanığın "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" suçundan yargılanmasına devam edildi. İstanbul 27’ inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın öğleden sonraki oturumunda mahkeme başkanı, “Mahkememiz şimdiye kadar mutlak kural denen kuralları uygulamamıştır. Her sanığa 3’er avukat sınırlamasını uygulamadık. Bir sanığın tamamen savunması dışında açıklamalar yapması usul dışı. Ahmet Şık’ın protest bir adam olduğunu herkes biliyor, biz de biliyoruz. Mahkemenin düzenini bozacak şekilde burayı forumdaşlarıyla slogan atacak hale getirmesi doğru değil. Ahmet Şık bariz bir şekilde yargılama düzenini bozmuştur. Buna devam etmeyeceğine dair bir kanaatimiz de oluşmamıştır. Bugün salonda olmayacak” dedi.
AHMET ŞIK SALONA GETİRİLMEDİ
Sanık avukatları ise Ahmet Şık’ın salona alınmasını talep etti. Görüşü sorulan duruşma savcısı, savunma hakkını kötüye kullandığı yönünde kanaat oluştuğundan sanık vekilinin talebinin reddine karar verilmesini istedi. Mahkeme başkanı, öğleden önceki oturumun sonlarına doğru ikazlara rağmen Ahmet Şık’ın savunma içinde kalmayarak siyasal temel oluşturan sözler sarf ettiğini, bu sözlerin yargılamayı bozacağı gerekçesiyle Şık’ın bugün duruşmaya alınmayacağına karar verildiğini söyledi.
“BİZİMKİSİ KIRIK DÖKÜK BİR AŞK HİKAYESİ”
Bunun üzerine bazı sanıkların avukatı Bahri Belen söz alarak, tarafsızlığının şüphede olduğu gerekçesiyle mahkemenin 3 üyesinin çekilmesini, çekilmeyecekse reddi hakim talebinde bulunduklarını belirtti. Mahkeme heyeti, talebi değerlendirmek üzere 10 dakikalık ara verdi. Aranın ardından mahkeme başkanı, “Kayahan’ın şarkısı gibi bizimkisi kırık dökük bir aşk hikayesi” sözleriyle konuşmasına başlayarak, sanık avukatının talebi nedeniyle zaruri işlemler dışında bir işlem yapılamayacağını, tanık olarak çağrılan Mehmet Faraç ve Leyla Tavşanoğlu’nun ifadesinin alınamayacağını söyledi.
“AHMET ŞIK’IN YANINA GİTMEK İSTİYORUM”
Duruşma savcısı, Ahmet Şık’ın duruşmadan çıkarılmasının reddi hakim talebine gerekçe yapılamayacağını vurgulayarak, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi. Başkan, sanıklar ve avukatlara taleplerini sordu. Söz alan sanıklar ve avukatları tahliye talebinde bulundu. Tutuklu sanık Murat Sabuncu, Ahmet Şık’ın savunmasını yapamadığı ve aşağıda bekletildiğini belirterek, bu nedenle kendisinin de savunma yapmayacağını ve aşağıda tutulan Ahmet Şık’ın yanına gitmek istediğini söyledi. Sabuncu’nun bu sözleri duruşma salonunda alkışlanırken, mahkeme başkanı duruşma nizamına uyulması yönünde izleyicileri uyardı.
AVUKAT SINIRLAMASI GETİRİLDİ
Taleplerin ardından ara veren mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Akın Atalay, Mehmet Murat Sabuncu, Ahmet Şık, Ahmet Kemal Aydoğdu ve Yusuf Emre İper’in tahliye talebini oy çokluğuyla reddetti. Haklarında yakalama kararı bulunan Can Dündar ve İlhan Tanır’ın yakalamalarının infazının beklenmesine hükmeden mahkeme, sanık avukatlarının reddi hakim talebinin değerlendirilmek üzere bir üst mahkeme olan İstanbul 28’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi. SEGBİS kayıtları ve duruşma zabıtlarına yansıyan seyirci müdahalesi ile güvenliği gerekçe göstererek bir sonraki duruşmanın Silivri yerleşkesinde yapılmasına karar veren mahkeme, her sanığa 3 avukat sınırı koydu. Öte yandan sanıklar Akın Atalay, Murat Sabuncu ve Ahmet Şık’ın tutukluluğun devamına ilişkin karara üye hakimlerden biri karşı oy kullandı. Duruşma 9 Mart 2018 tarihine ertelendi.
(İHA)