Fakültede arıcılık kursunu tamamlayan kursiyerlere akademisyenler tarafından bir günlük eğitim verildi. Eğitimde arının bakımı, arı hastalıkları ile mücadele konularında yeni teknikler ve temel arıcılık bilgileri paylaşıldı. Eğitimi gerçekleştiren Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilimdalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Onur Girişgin, Türkiye’de 4 milyon dolayında arı kovanı bulunduğunu ve 63 bin ton dolayındaki bal üretimi ile ülkemizin dünyada 3. sırada olduğunu söyledi. Girişgin,“Arıcılık diğer ziraî faaliyetlere nazaran daha az sermaye ile yapılabilen ve kısa sürede kazanç sağlayan bir faaliyet” dedi.
Girişgin geleneksel arıcılığın özellikle sanayiden uzak Büyükorhan gibi yerlerde daha verimli bir halde yapılabileceğini ifade etti.
Büyükorhan İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünde görevli Veteriner Hekim Gözde Coşkunserçe de yaptığı açıklamada, “Arılar bölgede yetişen otsu bitki, çalı ve meyve ağaçlarından topladığı nektarlar ile bal üretmekte. Bunun yanında büyükbaş ve küçükbaş hayvan beslenmesi için ekimi yapılan yem bitkileri ve bölgemizde yetiştiriciliği yapılan meyve ağaçlarının çiçeklendiği dönemlerde de nektar ve polen toplamaktalar. Yapılan araştırmalarda arıların uçuş yaptığı ve nektar ve polen topladığı korunga, yonca ve fiğ gibi yem bitkilerinde yüzde 35-40, ayçiçeğinde yüzde 45-50, elma ve armutta yüzde 50-60 domates ve üzümde yüzde 25-30 oranında arılar sayesinde verim artışı olduğu tespit edildi. Bu sebeple ilçemizde hayvancılığın, yem bitkisi üreticiliğinin ve arıcılığın birlikte yürütülmesi ve arıcılık yapan aile sayısının çoğalması gerektiğini düşünmekteyiz” dedi.
Büyükorhan’da 100 civarında arı üreticisinin olduğu bu üreticilerde 750 arı kovanının olduğu ve bu kovanlardan yılda 15 ton civarında bal ele edildiği öğrenildi. Büyükorhanlı arı üreticileri, bu eğitim buluşmasının oldukça faydalı geçtiğini belirterek, arı yetiştiriciliği konusunda birçok yeni bilgi edindiklerini belirttiler.
