PKK'NIN KAÇIRDIĞI İSPİR İLÇE BAŞKANI ÇETİNKAYA GRUP TOPLANTISINA KATILDI
Başbakan Davutoğlu, AK Parti grup toplantısında hitap etti. Grup toplantısına Erzurum'da PKK tarafından kaçırılan ve terör örgütünün elinden kurtulan İspir İlçe Başkanı Salih Zeki Çetinkaya da katıldı. Davutoğlu, Çetinkaya ve ailesini alkışlarla selamlayarak "Özellikle bir kardeşimizi bütün grubumuzun selamlamasını rica ediyorum. Geçen hafta hain terör örgütü tarafından kaçırılan ama davasından bir adım dahi geri adım atmayan İspir İlçe Başkanı'mız Salih Zeki Çetinkaya burada, aramızda. Salih Zeki Bey, hain terör örgütü tarafından kaçırıldı. Ama kahramanca onlara da ders vere vere özgürlüğüne kavuştu. İspir İlçe Başkanı'mızı, kahraman eşini, ailesini huzurunuzda selamlıyorum. Bize ne baskı yaparlarsa yapsınlar AK Parti teşkilatı bütün gücüyle dimdik ayaktadır. Ayakta olacaktır" ifadelerini kullandı.
"AZERBAYCAN'IN YANINDA DURMAYA EDECEĞİZ"
Ermenistan-Azerbaycan cephe hattında son günlerde yaşanan gerginlik üzerine konuşan Davutoğlu, "Dağlık Karabağ'daki temas hattında Ermenistan'ın saldırısıyla başlayan çatışma sürecini yakından takip ediyoruz ve bu saldırıları TBMM AK Parti Grubu adına lanetliyoruz. Bu vesileyle Ermenistan'ın saldırısı neticesinde hayatını kaybeden can Azeri vatan şehitlerine Allah'tan rahmet, tüm Azeri kardeşlerimize baş sağlığı diliyorum. Bütün dünya bilmelidir ki Türkiye, Ermenistan'ın saldırganlık ve işgaline karşı can Azerbaycan'la omuz omuza durmaya kıyamete kadar devam edecektir. Azerbaycan'ın haklı davasına desteğimizi bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da vermeye devam edeceğiz. Dağlık Karabağ da dahil olmak üzere can Azerbaycan'ın işgal altındaki bütün toprakları kurtulana kadar biz de 78 milyon olarak Azerbaycan'ın yanında durmaya edeceğiz" diye konuştu.
"İNTİHAR EYLEMİ YAPMAYA AZMETTİRENLER BİZİ BİRBİRİMİZDEN KOPARAMAZ"
Diyarbakır'ın merkez Sur İlçesi'ne gerçekleştirdiği ziyarete değinen Davutoğlu, "7 canımızı bugün de 8'incisini yitirdiğimiz 8 canımızı 31 Mart, benim ziyaretimden bir gün önce hain bir terör saldırısında katlettiler. Zannettiler ki biz korkarız, çekiniriz. Güvenlik endişesiyle Diyarbekir'e gitme programımızı erteleriz. Ama onlar ne bizi ne davamızı ne bu milleti tanıyorlar. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar biz asla korkmadık, asla korkmuyoruz, asla korkmayacağız. İnsanların eline silah veren, insanların canına kast eden caniler bizi birbirimizden ayıramaz. Ayıramayacak. Canlı bombalar, intihar eylemi yapmaya azmettirenler bizi birbirimizden koparamaz. Biz demokrasiyle, hukukla, adaletle, birbirimizin bütün haklarına sahip çıkarak ama en önemlisi birbirimizin hayat hakkına sahip çıkarak hep birlikte yaşayacağız. Ayrımcılık yapan kimse aramızda kendine yer bulamayacak. Bizi bölmeyi hedefleyenlere karşı hukuk, demokrasi, kardeşliğimiz adına mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Bizler birbirimizin hukukuna sonuna kadar sahip çıkacak, ebediyen bir ve beraber olacağız" açıklamasında bulundu.
"TERÖR ÖRGÜTLERİ ANCAK GÜVENLİK GÜÇLERİMİZİN MUHATABI OLABİLİR"
Terörle mücadele kapsamında yürütülen operasyonların devam edeceğini vurgulayan Başbakan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Çatışmaların durması, milletimizin huzur ve emniyetine kavuşması için birçok siyasi risk alarak problemlerini çözme iradesi gösteren güçlü bir devletin yapması gerekenleri yaptık. Ancak biz demokratik adımlarla huzur ortamı sağlamaya çalışırken PKK terör örgütü hendek, çukur kazarak, barikatlar kurarak ve en son temmuz ayında hain suikastler gerçekleştirerek yeni bir süreç başlattı. Biz de devlet olmanın gereği olarak insanlarımızın can ve mal güvenliğine yönelen her tehdide karşı yapılması gerekeni yaptık ve bölücü terör örgütüne karşı tarihin en büyük terörle mücadele operasyonlarını başlattık. Bu çerçevede çözüm süreci irademizle terör örgütüne karşı yürüttüğümüz mücadele de aynı amaca hizmet etmiştir. Etmektedir. Türkiye, dün sürdürdüğü çözüm süreciyle nasıl doğru bir siyaset izliyor idiyse bugün de yürüttüğü kararlı terörle mücadele süreciyle aynı ölçüde doğru bir siyaset izlemektedir. Bu konuda tam bir süreklilik ve tutarlılık vardır. Her iki siyaset de Türkiye'nin terör belasından kurtulması için milletimizin huzur ve emniyeti için iktidarlarımız tarafından, Sayın Cumhurbaşkanı'mız ve bendeniz tarafından süreklilik içinde sürdürülen siyasetlerdir. Vatandaşlarımız akan kanın durması ve terörün belinin kırılması için verdiğimiz mücadelenin her zaman yanında olmuştur. Terör örgütünün bölgemizdeki istikrarsızlığı ve 7 Haziran sonrası oluşan geçici siyasi süreci fırsat bilerek başlattığı terör dalgası üzerine 24 Temmuz'da başlattığımız terörle mücadele büyük bir kararlılıkla sürmektedir. Terörle mücadeleden geri dönüş yoktur ve asla olmayacaktır"
BAKANLAR KURULU 11 NİSAN'DA ŞANLIURFA'DA TOPLANACAK
Bakanlar Kurulu Toplantısı'nın ilk defa Ankara dışında, 11 Nisan günü Şanlıurfa'da yapılacağını açıklayan Davutoğlu, "Bundan sonra her fırsatta ülkemizin her yerinde ülkemizin birliğini, beraberliğini haykırmaya devam edeceğiz. İnşallah 11 Nisan'da da Şanlıurfa'dayım. Şanlıurfa'da da Ankara dışındaki ilk Bakanlar Kurulu toplantısını yapacağız, kurtuluş gününde. Sizlerin desteğiyle bu hafta içinde inşallah süratle tamamlanır. İstiklal Madalyası'nı da inşallah Şanlıurfa'ya TBMM Başkanı'mızla birlikte götürmek nasip olur" dedi.
"TERÖRLE MÜCADELE KARARLILIĞIMIZI SORGULAMAK KİMSENİN HADDİ DEĞİL"
Terörle mücadelede kararlılık vurgusu yapan Davutoğlu, "Ülkemize ve milletimize silah doğrultanlara hak ettikleri cevabı verdik, vermeye devam edeceğiz. Bizden kimse elinde silah ve kan olan terör örgütünü muhatap alacağımızı beklemesin. Bizim bundan sonra tek muhatabımız vardır. O da milletimizdir. Terör örgütleri ancak milletimizin güçlü iradesini yansıtan güvenlik güçlerimizin muhatabı olabilirler. Bu konuda kararlılığımız tamdır. Terörle mücadele kararlılığımızı sınamak, sorgulamak da hiç kimsenin haddi değildir. Mücadele kararı verirken de bugün bu mücadeleyi yürütürken de hükümetimiz diğer siyasi partilerden bir destek görmemiştir. Buna rağmen milletimizin desteği ve güvenlik güçlerimizin yiğitçe mücadeleleriyle operasyonları büyük bir kararlılıkla sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı.
"BOMBA PATLATANLAR KAYBEDECEK, KARDEŞLİK KAZANACAK"
Bazı kesimlerin hükümetin terörle mücadele kararlılığını diline doladığını belirten Davutoğlu, "Mesnetsiz iftiralar, güvenlik güçlerimizin destansı kahramanlıklarından duyulan hasedin ürünüdür. Milletimiz engin ferasetiyle bu zor dönemde kimin hangi hesaplar içinde olduğunu biliyor. Biz bu milletin huzur ve emniyeti için ülkemizin dört bir tarafında koştururken Ankara'dan çıkmayanlar, çıkamayanlar; AK Parti'nin tökezlemesi için terör örgütüne ve hain odaklara casusluk yapanlar bu millete bunun hesabını veremez. AK Parti iktidarda olduğu sürece terör baronları, hain çeteler, fitne odakları bu ülkede asla barınamayacak. Nifak tohumu ekmek isteyenler, çatışma fitili ateşleyenler, çukur kazanlar, bomba patlatanlar kaybedecek. Huzur, barış ve kardeşlik kazanacak" diye konuştu.
"TERÖR PAÇAVRASI ALTINDA EYLEM YAPAN PARALEL ÇETE ÜYESİNİN FOTOĞRAFLARINI GÖRDÜNÜZ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyareti üzerinden 'paralel yapı' iddialarına değinen Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sayın Cumhurbaşkanı'mızın Amerika seyahatinde yaşananlar Türkiye'ye karşı birçok terör örgütünün işbirliği halinde olduğunu bir kez daha gösterdi. ABD seyahati ideolojik olarak birbirine düşman olarak görünen ama aynı kuklacı tarafından yönetilen piyon örgütlerin taktıkları maskeyi düşürmüştür. Seyahat PKK'lı hainlerin, paralel hainlerin, Asala hainlerinin, ulusalcı hainlerin nasıl bir araya geldiğini bir kez daha gösterdi. Terör paçavrası altında eylem yapan paralel çete üyesinin fotoğraflarını hepiniz gördünüz. İşte o fotoğraf, ihanetin fotoğrafıdır. Birileri ısrarla Türkiye'de paralel yapı gerçeğinin üstünü örtmeye çalıştı, sözcülüğünü yaptı. Birileri ısrarla terörün ve teröre istihbari ve lojistik destek sağlayan paralel yapı tehlikesinin üzerini örtmeye çalışsa da biz ısrarla bu yapıların üstüne gittik, gideceğiz"
"PARALEL YAPIYLA BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜ ARASINDA FARK YOK"
Çankaya Köşkü'nde düzenlenen Paralel Devlet Yapılanması ile Mücadele Koordinasyon Toplantısı'nda görüşülen konulara ilişkin konuşan Davutoğlu, "Geçtiğimiz hafta paralel devlet yapılanmasıyla mücadele noktasında önemli bir adımı daha attık. Bugüne kadar paralel yapılanmayla ilgili yapılan çalışmaları gözden geçirdik ve devlet kurumlarının bu hain yapıyla mücadelesinde gevşekliğe müsamaha göstermeyecek bir koordinasyon mekanizmasını hayata geçirdik. Bizim gözümüzde paralel yapıyla bölücü terör örgütü arasında herhangi bir fark yoktur. Her ikisi de devlet, millet, demokrasi düşmanıdır. Her iki örgüt de Türkiye'yi tökezletmek isteyen odakların taşeron olarak kullandıkları birer kukladır. Devleti ele geçirmeye çalışan bu paralel örgüte, istihbarat ve şantaj şebekesine karşı mücadelemiz de aynen PKK'ya karşı yürüttüğümüz mücadele gibi kararlılıkla sürdürülecektir" dedi.
"EGE DENİZİ'NİN GÖÇMEN MEZARLIĞI HALİNE GELMESİNİN ÖNÜNE GEÇİLECEK"
Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki Geri Kabul Anlaşması kapsamında Suriyeli mültecilerin geri alınmaya başlandığını hatırlatan Davutoğlu, "Bu anlaşmayla Türkiye'de mülteci sayısı artacak diyenler de derslerini almış oldular. Bu uygulama sayesinde ülkelerindeki savaştan, çatışmadan ve krizlerden kaçan kişilerin Ege Denizi'nde boğulmalarının ve Ege Denizi'nin bir göçmen mezarlığı haline gelmesinin önüne geçilecek. Suriyelilerin yasal yollarla ülkemiz üzerinden Avrupa ülkelerine yerleştirilmelerinin de önü açılacak. Yasadışı göçle mücadelenin caydırıcılığı artacak, yasadışı göç yerine, yasal göç teşvik edilmiş olacak" açıklamasında bulundu.
ALMANYA BAŞBAKANI MERKEL 16 NİSAN'DA KİLİS'E GELİYOR
Başbakan Davutoğlu, ayrıca AB ile varılan mutabakat çerçevesinde Türkiye'de yaşayan göçmenlere harcanacak AB Finansman Paketi'yle ilgili bir gelişmeye değinerek Almanya Başbakanı Angela Merkel'in 16 Nisan'da Kilis'teki açılışa geleceğini duyurdu. Davutoğlu, "Bu finansman paketi üzerinden Kilis'te yapımı tamamlanan okul ve hastanelerin açılışını 16 Nisan'da başta Merkel olmak üzere Avrupalı liderlerle birlikte gerçekleştireceğiz" dedi.
"BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ CUMHURBAŞKANI'MIZA HAKARET ÖZGÜRLÜĞÜNÜ İÇERMEZ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik Alman basınında yer alan ve kabul edilemez programları Almanya Başbakanı Merkel'le görüştüklerini de belirten Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Geçtiğimiz günlerde Alman medyasında Sayın Cumhurbaşkanı'mıza dönük kabul edilemez programlar yapıldı. Basın özgürlüğü sınırsız değildir ve olamaz. Herkes eleştirme hakkına sahip. Herkes eleştirebilir, herkes eleştirilebilir. Ama kişisel ideolojik tatmin ve rating uğruna kimse, kimsenin onuruyla ve hele hele Türkiye Cumhuriyeti'nin onurlu bir makamında bulunan Sayın Cumhurbaşkanı'mızın onuruyla oynayamaz. Oynatmayız. Ona yönelen her hakaret aynen misliyle karşılığını görür. Basın özgürlüğünün kimseye Sayın Cumhurbaşkanı'mıza hakaret özgürlüğü içermediğini bir kez daha vurgulamak istiyorum"
DHA
