AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Çalışan Kadınlar Buluşması'na katıldı.
Burada bir konuşma yapan Davutoğlu, terör ve çözüm sürecine değindi.
"Bütün kadınlarımıza seslenmek istiyorum; terörün ve terörle birlikte ortaya çıkan bütün dertlerin devası kadınlarımızdır" diyen Başbakan, "Biz, şehit annelerimizin Diyarbakır anneleriyle el ele vererek, bu terör belasına karşı aynı gür sesle haykırmalarını rica ediyoruz. Çünkü kadının hassas ruhu, bütün bu şiddete karşı genç nesilleri yetiştirecek en temel kaynaktır. Annelerimizin, kız çocuklarımızın, kardeşlerimizin, teröre karşı Türkiye'nin doğusunu, batısını, kuzeyini, güneyini bir araya getirmeleri çağrısında bulunuyorum" diye konuştu.
Davutoğlu, "Bizim bütün hedefimiz, bütün gayretimiz, bu ülkenin kadınlarının, annelerinin, kız çocuklarının yüzlerini sürekli gülümsemeyle taçlandırmaktır" diyerek şöyle devam etti:
"Bana göre bir siyasi iktidarın en büyük hayali bütün vatandaşlarının ve bu arada da kadınlarının mutluluğunu ve gülümsemelerini temin etmesi olmalıdır. Bizim de derdimiz, davamız budur.
Biz, çözüm irademizi ortaya koyduğumuzda, Sayın Cumhurbaşkanımız da bizler de 'Analar ağlamasın' dedik. Bu bir sembol haline geldi. Anaların gözyaşlarının dinmesinden rahatsız olanlar, işte bugünlerde yeniden devreye girdiler. Ben inanıyorum ki annelerin merhamet ve şefkat yüklü yürekleri bu acıya son verecektir. Yürekleri birleştireceğiz, bu yüreklerden bir merhamet ülkesi, bir merhamet medeniyeti kuracağız.
1 Kasım'a sayılı günler kaldı. Ben inanıyorum ki kadınlarımız yine akıllarıyla, vicdanlarıyla en doğru kararı verecekler ve Türkiye'nin kaderini oylarıyla belirleyecekler. Yine kadınlarımız doğru kararlarıyla demokrasiye, hukuk düzenine, adalete yön verecekler. 2002'den bu yana yaptıklarımızı, 1 Kasım'dan sonra yapacaklarımızla taçlandıracağız. 1 Kasım sonrası kadınlara, annelere, topyekun ailelere yönelik yepyeni hizmetlerimiz olacak."
Davutoğlu'nun konuşmasından öne çıkan diğer başlıklar şöyle:
"Biz AK Parti olarak, güçlü toplum hedefimiz için kadınların haklarını, refahını vazgeçilmez gördük, vazgeçilmez görüyoruz. Bu anlayışla geçtiğimiz 13 yıl içinde kadınlarımızla ilgili büyük reformlar gerçekleştirdik.
Kadın girişimcilere verilecek desteklerde kredi miktarlarını arttırdık. 2009'da KOSGEB girişimcilik ve destek programlarını başlattık. Bu desteği ilk başlattığımızda sadece 7 bin kadın girişimcimiz alıyordu. Beş yıl içinde bu rakam 50 bin kadın girişimciye yükseldi. İş hayatında ve istihdamda kadınlarımızı yeni haklarla güçlendirdik.
Sadece Türkiye'nin yetimlerine değil, Somali'nin yetimlerine, Filistin'in, Arakan'ın, Suriye'nin yetimlerine de aynı ihtimamı gösteriyoruz. Suriyeli 66 bin bebek Türkiye'de doğdu. Kendi vatanlarını tanıyamayan, kendi vatanlarının havasını teneffüs edemeyen bu bebekler artık sadece Suriyeli değil aynı zamanda bu toprakların öz çocuklarıdır ve o yetimlere, o sahipsizlere, geleceğe hazırlamak bakımından da sonuna kadar sahip çıkıp, her birinin gözyaşını dindirmek için dünyanın unuttuğu o yetimleri sahipsiz bırakmayacağız.
Milletin temsilcisi olmak bağlamında başörtülü, başı açık ayrımını külliyen ortadan kaldırdık ve kıyamete kadar kimse bir daha bu topraklarda 28 Şubat zihniyetinin geri gelmesini sağlayacak şartları oluşturamayacaktır. Bir daha hiç kimse, 28 Şubat zihniyetini geri getiremeyecektir. Allah'a şükürler olsun ki o çağ dışı zihniyet, o engeller, o badireler hepimizin hayatını karartan o acı günler geride kaldı."