Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi’nden Nöroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Önder Kuzu, narkolepsinin kadın ve erkek cinslerde eşit olarak sıklıkla 20’li yaşlarda ortaya çıkan ve ilk olarak gündüz artmış uykululuk ve dayanılmaz uyku atakları ile kendini gösteren bir hastalık olduğunu söyledi.
GECE UYKULARI DA BOZULUYOR
Yrd. Doç. Dr. Önder Kuzu, hastalığın başlamasından aylar veya yıllar sonra halk arasında “karabasan” denilen uyku paralizisi, uykuya dalarken veya uykudan uyanırken ortaya çıkabilen halüsinasyonlar ve “katapleksi” denilen düşme ataklarının tabloya eklenebildiğine dikkat çekti. Yrd. Doç. Dr. Önder Kuzu, şöyle konuştu:
“Hastaların çoğunda bozulmuş gece uykusu da vardır. Narkolepsinin ortaya çıkmasında genetiğin (ailesel geçiş) rolü çok fazladır. Bu hastalıkta hypocretin denen bir maddenin beynimizde eksik olduğu saptanmıştır. Beynimizde bulunan dopaminin temel olarak uyanıklığın ortaya çıkmasını ve bunun sürdürülmesini sağladığı bilinmektedir.”
GÜNDÜZ SAATLERİNDEKİ UYKU ATAKLARINA DİKKAT!
Hastalıkta temel belirtilerin gündüzleri genellikle bir saatten kısa süren uyku atakları olduğunu belirten Önder Kuzu, “Geçici bir tazelenme ve zindelik hissedilir. Bu uyku atakları yemekte, konuşurken veya araç kullanma gibi en uygunsuz koşullarda ortaya çıkabilir. Uyanıklığın yeterli olmaması nedeniyle konsantrasyon güçlüğü ve bellek sorunları oluşur. Narkolepside uykuya dalma ve sürdürme bozukluğuna da sık rastlanmaktadır” şeklinde konuştu.
İLAÇ TEDAVİSİ UYGULANIYOR
Narkolepsi teşhisinde klinik belirtilerle beraber laboratuvar desteğinden yararlanıldığını belirten Yrd. Doç. Dr. Önder Kuzu, “Polisomnografide sık uyanmalar ve kısalmış REM latansı dikkat çeker. Uyku laboratuvarında gündüz yapılan MSLT Testi narkolepsi tanısında çok değerlidir. Bu testte hastaların uykuya 8 dakikadan önce dalmaları ve iki kez 15 dakika içinde REM evresine geçmeleri narkolepsi tanısını destekler. Hastalığın tedavisinde ilaç tedavisi, eğitim, davranışsal ve destekleyici tedaviler uygulanmaktadır” dedi.