Kimileri stres içinde yaşamaya devam ederken kimileri de kendine iyi gelebilecek tedavi yöntemlerine başvuruyor. İşte bu yöntemlerden birisi olan psikoterapi, bireylere 'değişim' vaat ediyor. Psikoterapi; yaşanılan zorluklarla baş etmeyi zorlaştıran duygu, düşünce ve davranışları değiştirerek, yaşam ve ilişki kalitesini artırmaya yarıyor. Bunu yaparken de geçici ve gündelik çözümler üretmek yerine, köklü ve kalıcı çözümler üretmeyi amaçlıyor.
Konur Cerrahi Tıp Merkezi'nden Uzman Klinik Psikolog Deniz Ağar, psikoterapi tedavisinin tüm süreçleri hakkında bilgi verdi. Deniz Ağar, psikoterapi tedavisinde izlenen yolu şöyle anlattı: "Senelerce iyisiyle kötüsüyle duygu, düşünce, davranış ve bütün deneyimlerinizi üst üste koyarak ördüğünüz duvar, bugünkü karakterinizi oluşturuyor. Psikoterapide, bu duvarı zayıf düşüren noktalar ve onu ayakta tutan kolonları keşfediliyor; gerekli yerlerde malzeme ve tasarım değişiklikleriyle tamir ediliyor. Bu köklü ve zorlu bir çalışma olduğundan, danışan ve psikoterapistin işbirliğine ve disiplinli çalışmasına ihtiyaç duyuluyor."
BİRKAÇ GÖRÜŞMEDEN FAZLASI GEREKİYOR
Kısa sürelerle ya da uzun aralıklarla gidilen görüşmelerin psikoterapi değil psikolojik danışma olduğunu söyleyen Ağar, "Duvarın bir süre daha yıkılmaması için destekler sunulsa da psikolojik danışmalarla yapılabilecekler sınırlı oluyor. Bu nedenle birkaç görüşme sonrasında psikoterapi konusunda hayal kırıklığına uğrayan kişiler aslında psikoterapi sürecine bir şans vermiş sayılmıyor." diye konuştu. Köklü ve kalıcı değişiklikler için, temelden bir araştırma sürecine girilmesi gerektiğini belirten Psikolog Ağar, böylelikle tedavi boyunca adım adım ve sabırla kişilik üzerinde çalışıldığını, kişiliği zayıf düşüren ya da güçlendiren harçların keşfedildiğini söyledi.
YOL GÖSTERİCİ DEĞİL YOL ARKADAŞI
Böyle bir çalışmanın gerçek değişimi getireceğini söyleyen Ağar, psikoterapist ve danışan arasındaki ilişkiyi şöyle açıkladı: "Bu çalışmayı yürütmek için haftada en az bir ya da iki kere, en az kırk beş dakika süren düzenli görüşmeler yapacağınız uzun soluklu bir süreç gerekiyor. Bu süreçte psikoterapist ve danışanın yoğun zihinsel çalışmaları ve iş birliğine ihtiyaç oluyor. Terapist çalışma boyunca, yol gösterici değil yol arkadaşı pozisyonunda oluyor. Psikoterapist bir duvar ustası olsa da; kişi kendi duvarını, malzemelerini, tasarımını en iyi kendi biliyor. Dolayısıyla psikoterapi süreci iş birliğine dayanıyor. Kişi zayıf yanlarını gösterme konusunda ne kadar cesur olursa, tamir sürecinden o denli verim alınıyor.”