Kahramanmaraş merkezli depremde ağır hasar gören Adıyaman’da yükün büyük kısmını kadınlar sırtlıyor.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin büyük hasar oluşturduğu Adıyaman’da kadınlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü sırtlarındaki ağır yükle geçiriyor. Bölgede görev yapan kadınlar, çocuk, yetişkin ve yaşlı demeden herkesin yarasını sarmaya çalışırken depremzede kadınlar ise yerleştikleri çadırlarda bütün zorlukları göğüslemeye çalışıyor. Kendi dertlerini unutup ailelerine kol kanat geriyorlar
Başka illerden görevli olarak gelip arama kurtarma, sosyal faaliyetler, sağlık, güvenlik gibi bir çok alanda çalışan kadınlar, halkın ihtiyaçlarını karşılıyor. Gönüllü kadınlar da bölgeye gidip insanların yaralarına merhem oluyor. Depremzede kadınlar ise bir yandan ailelerinin yemek, temizlik gibi ihtiyaçlarını karşılarken diğer taraftan ise deprem korkusu yaşayan çocuklarına kol kanat geriyor. "Allah yavrularımızı esirgersin"
Depremde evi hasar gördüğü için ailesiyle birlikte çadırda yaşamak zorunda kalan ve bulaşıklarını çadırın önünde yıkayan 60 yaşındaki Saadet Yalçın, "Çok şükür çocuklarımız sağ. Kalanın canı sağ olsun. Giden eşya olsun, geri kazanılır. Geri gelir inşallah. Allah sağlık sıhhat versin, yavrularımızı esirgesin, bütün ümmetin de benimkini de” dedi.
Kadın olarak zorlandıklarını söyleyen Yalçın, “İki kere sobam çıktı, rüzgar vurdu çıktı. Nasıl takacağım. Yanarsa ne yapacağım. Eşim de çırpınıyor. Onun da eşyası dışarıda kaldı, onun için gidip geliyor” ifadelerini kullandı. Firmasının sağladığı imkanlar sayesinde gönüllü olarak geldi
Tekirdağ’daki özel bir şirketler grubunda yıllardır doktor olarak görev yapan Nursel Seymenoğlu, gönüllü olarak bölgeye geldi. Kendisi gibi eşi ve oğlu da depremin vurduğu diğer illerde gönüllü olarak hekimlik yapan Seymenoğlu, insanların her türlü sağlık sorununu çözmeye çalışıyor. Bölgeye gönüllü olarak geldiğini söyleyen Seymenoğlu, "Hekimlik yapıyorum. Daha önce 25 yıl acil serviste çalıştım. Buraya gönüllü olarak geldik. Firmamız da belirli yardımlar yaptı. Bize de hizmet etme imkanı sağladı. Burada işimizi yapıyoruz. Hekimliği nasıl yapıyorsak burada da aynı şekilde çalışıyoruz. Ben hakim olarak yıllarca acil serviste çalıştığım için hekim bayan erkek diye asla biz fark gözetmeyiz. Çünkü bizim için hiçbir farkı yoktur. Bunu çok samimi söylüyorum, bizim için herkes eşittir. Tabiki eğer belirli gelenekler yüzünden bayan erkek farkı gözeten hastalarımız olabilir, buna da saygı duyuyoruz” dedi. Güvenliğin yanı sıra çocuklarla oyunlar oynuyorlar
Emniyet teşkilatı olarak dimdik ayakta olduklarını söyleyen Polis Memuru Zeynep Peker, “Bütün kadınlarımızın Dünya Kadınlar Gününü kutlarım. Biz de emniyet teşkilatı olarak, bayanlar olarak bütün depremzede vatandaşlarımızın yanındayız. Bugünleri beraber atlatacağız. Emniyet teşkilatı olarak dimdik ayaktayız. Çocuklarımızın ve insanlarımızın tüm ihtiyaçları için yanlarındayız. İyi ya da kötü günde, beraber çalışma halindeyiz” ifadelerini kullandı. "Bu acıyı bir nebze olsun azaltmak için çalışıyoruz"
Depremzede ailelerin her zaman yanında olduklarını ve olmaya da devam edeceklerini söyleyen Polis Memuru Aysun Özerk, "Emniyet teşkilatı olarak, burada çalışan polis memurları olarak her zaman çocuklarımızın, buradaki depremzede ailelerimizin yanındayız. Emniyet teşkilatı olarak çalışmalarımız devam ediyor. Onlara yardımcı olmak, bu acıyı bir nebze olsun azaltmak için çalışıyoruz. Buradan tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum” dedi. Günün büyük bölümünü çadırların arasında geçiriyor
Kendisi de depremzede olmasına rağmen çadır kentte gönüllü olarak görev yapan Zeynep Özer, günün büyük kısmını çadırların arasında geçiriyor. Kadın ve çocuklar için birçok etkinlik düzenlediklerini söyleyen Özer, “Bir kadın olarak burada yetişkinler için hijyen malzemesi dağıtımlarımız var, yemek dağıtımlarımız var. Sabah kuaförlerimiz gelmişti, bizlere yardımcı oldular. Çocuklarımız için de aynı şekilde çeşitli etkinlikler yapıyoruz. Boyama yapıyoruz, oyun alanımız var, masa tenisi var. Çocuklar için bir çok etkinliğimiz var ve yapıyoruz” diye konuştu.