6 Şubat depremlerinde iki katlı yemek firması enkaza dönen genç girişimci Armağan Girişken, hafif hasarlı evlerinin deposunu yemekhaneye çevirdi ve üretime başladı. Yıkılan işletmesinden bir çatal dahi kurtaramayan Girişken, dostlarının yardımıyla bugün, öğünde 6 bin kişilik yemek çıkarıp hem firmalara hem de ihtiyacı olan depremzedelere ulaştırıyor. Hatay’da yaşayan 32 yaşındaki Armağan Girişken, işletme bölümünden mezun olduktan sonra kendi işini yapmaya karar verdi. 9 sene önce batmak üzere olan bir yemek şirketini devir alan genç girişimci, günlük yemek kapasitesini 50’lerden, 5 binlere çıkardı. Karaali Mahallesinde kendine yeni bir yer açan Girişken’in tüm alt yapısı ve birikimi 6 Şubat sabahında depremle yerle bir oldu. Harbiye yolundaki 3 katlı evleri depremi hasarsız atlatan Girişken, çevresindeki insanlara yardım ettikten 3 gün sonra işyerini kontrole geldi. Girişken, 9 yıl boyunca yaptığı tüm yatırım ve emeklerinin enkaz olduğunu gördü. Hatay Chef catering & more isimli işletmesinden bir çatal dahi kurtaramayan genç girişimci, en önemli ihtiyacın yemek olduğunu bilmesine rağmen üretim yapamadı. Girişken, birkaç gün il dışından depremin etkisinden kurtulmaya çalıştı. Doğup büyüdüğü, ekmeğini kazandığı şehirden daha fazla uzak kalamayan Girişken, hemşerilerine de yardımda bulunmak için geri döndü. İlk olarak iş yerinin enkazını kaldırmakla işe başlayan Armağan Girişken, daha sonra kentte en büyük ihtiyacının yemek olduğunu farketti ve iş yerini Harbiye Mahallesi’ndeki evinin altına kurmaya karar verdi. Arkadaşlarının desteğiyle yemek yapılacak malzemelere ulaşan Girişken, depoyu yemekhaneye çevirdi ve üretim yapmaya başladı. Enkazın altından yeniden küllerinden doğan genç girişimci bugün öğünde 2 ile 6 bin arasında yemek ve kahvaltı çıkarıyor. Girişken, bu yemekleri ihtiyacı olan depremzedelere ücretsiz, kentte alt ve üst yapı çalışmalarında faaliyet yürüten firmaların personeline ise uygun fiyatta satışını gerçekleştiriyor. Yaklaşık 5 milyon lirası enkaz olan Girişken, yeniden hayata geçirdiği işletmesi ile kentine hizmet etmenin mutluluğunu yaşıyor. "Yerle bir oldu"
Deprem günü İstanbul’dan gece saat 02.00’da eve geldiğini anlatan Girişken, “ 04.17’de depremi yaşadık. Çok kötü bir depremle uyandık hayata. Şuan ki olduğumuz yerde kalıyorduk. Allah’a şükür az hasarlı. Zamanında yapılan doğru projenin sonucunda hayatta bıraktı bizi. Akabinde hem hayatımızı kurtardı hem işimizi. Eski fabrikamız iki katlı bir yerdi. Gittiğimizde hiçbir şey kalmamıştı. Tam anlamıyla yerle bir olmuştu” diye konuştu. "Evimizin deposunu yemekhaneye çevirdik"
Depremde akraba ve çevredeki insanları evlerinde barındırdıklarını ifade eden Girişken,” Evdeki mevcut olan yemek, içecekleri kullandık. Yardım etmemiz gereken kişiler varsa onların hepsine yardım da bulunduk ve akabinde toparlandıktan sonra psikolojik olarak burada kalmamamız gerektiğini düşündük. Bir süre Ankara’da kaldık. O süreçte de ciddi anlamda telefonlar hiç susmadı işletmemizi açmamız için. Ardından en pratik, en hızlı şekilde, ‘ne yapabilirimin’ düşüncesine girdim. Ya Ankara’da bir işletme açacaktım ya da Antakya’da burada ekmeğimizi yiyecektik. Evimizin deposunu yemekhaneye çevirdik. İki haftada burayı organize ettik ve eski fabrikanın enkazından hiçbir şey çıkaramadık ve her şeyi yeniden tedarik ettik. Bir süreliğine çadır kentlere de hizmet verdik, Kırıkhan ve Antakya’da olmak üzere. Şu anda günlük ortalama 2 bin,2 bin 500 kişilik yemek çıkarıyoruz. Öğünde 6 bin kişiye kadar yemek çıkarabiliyoruz” dedi.
"Hayata sıfırdan başlıyorsunuz"
Bunun yanında Hatay’da faaliyette olan firmalara da yemek tedarik ettiklerini dile getiren Girişken, “ Herkese sağlıklı, lezzetli, kaliteli ve hijyenik yemek yemesi için hizmet vermeye devam ediyoruz. Çoğu zaman ihtiyaç dahilinde gerekli yardımları sağlıyoruz. Belli bir kotamız var. O kotayı doldurmadığımız sürece, bizim için hiçbir sıkıntı yok. O kota çerçevesinde günlük olarak, haftalık olarak, aylık olarak ücretsiz yemek dağıtımları yapıyoruz. Her tuğlasını tek tek inşa ettiğimiz bir tesisimizdi orası. Gayet mutlu ve zevkli bir çalışma ortamımız vardı. Tabii ki yoktan var olmak çok kötü bir şey ama hayata sıfırdan başlıyorsunuz. Ve yıkıldıktan sonra yeni bir tabir vardır. Antakya bugüne kadar 7 defa yıkıldı ve yeniden inşa edildi. Ve biz bunları dostlarımıza arkadaşlarımıza anlatırdık. Ve şimdi de biz bunu yaşadık. Bizim kısmetimizmiş, bizim kaderimizmiş. Buraya geri dönmek, zorundaydık çünkü ihtiyaç var. Bizler el atmazsak, bir yabancı burayı bir yere kadar kalkındırabilir. Ne kadar sürede toparlayabilirsek, memlekete faydamız nasıl dokunabilirse onun derdine düştük” ifadelerini kullandı.
Yaklaşık 5 milyon lirası enkaz altında kalan Girişken, evinin deposunu çevirdiği işletmesinde bugün 25 kişiye de istihdam sağlıyor.