Bursa Deri İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Müteşebbis Heyet Başkanı Rıfat Aygüler, ekonomiye katma değeri fazla olan dericilik sektörünün krizlerden etkilenmemesi için çalışmalar yaptıklarını ifade etti.
Bursa Deri İhtisas Organize Sanayi'nin 1985'te kooperatif olarak kurulduğunu anımsatan Aygüler, bunun OSB'ye dönüştürüldüğünü ve 2006'dan itibaren burada üretim yapıldığını söyledi.
OSB'de yaklaşık bin 500 kişinin çalıştığını aktaran Aygüler, şöyle konuştu:
"Aylık 6 bin ton kapasitemiz var. Deri sektörü Türkiye'nin en önemli sektörlerinden biridir. 2011'de yapılan bir araştırmaya göre, deri sektöründe 300 bin kişinin istihdam edildiği bilinmektedir. Dericilik, hayvancılık, tarım ve makine sektörü başta olmak üzere yaklaşık 10 sektörle ilişkili çalışarak ülke ekonomisine katkı sağlamaktadır. Sektörde fabrika çıkışında ayakkabı 7, konfeksiyon 11, saraciye konfeksiyon çıkışında en azını söylüyorum 20 kat katma değer oluşturmaktadır."
"RUSYA KRİZİ BİZİ EN DERİNDEN ETKİLEDİ"
Rusya ile yaşananların deri sektörünü olumsuz etkilediğini dile getiren Aygüler, "Ürettiğimiz mamulün yüzde 75'ini Rusya ve Ukrayna'ya ihracat ediyoruz. Yaşananlar Rusya'ya ihracatı yüzde 25 seviyesine düşürdü. Bu da sektörde yüzde 50 kapasite düşüklüğüne yol açtı. Bu düşüklük firmalarımızı ciddi iktisadi sıkıntılara soktu" dedi.
Yaşanan sıkıntılardan çıkış için sanayicilerin, Avrupa, Amerika, Çin gibi yeni pazarlara yöneleceğini vurgulayan Aygüler, şunları kaydetti:
"Rusya ile olan kriz bizi derinden etkiledi. Bu durum bizi umutsuzluğa sevk etmiş değil. Belki bu kriz bize başka kapıları başka fırsatları doğuracaktır. Dünyada Rusya'nın dışında başka ülkeler de var. Dünyada 6-7 milyar kişi yaşıyor. Biz iyi ürün yaptığımız zaman Ar-Ge, inovasyon konularında iddialı olduğumuz ve ürünlerimizi kaliteli yaptığımız zaman diğer dünya devletlerine de orta vadede ürünlerimizi pazarlayacağımıza inanıyorum."
Rusya'nın, Türkiye'de üretilen deri ürünlerinden daha kaliteli ve ucuz ürünü başka bir ülkede bulamayacağını vurgulayan Aygüler, "Rusya ile aramızdaki mesafenin kısa olması nedeniyle önünde sonunda bizden mal almaya başlayacaktır" ifadesini kullandı.
TÜRKİYE DERİ İHRACATI 2015'İ YÜZDE 18,6 KAYIPLA KAPATTI
Türkiye Deri Sanayicileri Derneği Başkanı Erdal Matraş ise 2015'in Türk deri sektörü için zorlu bir yıl olduğunu söyledi.
Uzun zamandan beri ülke etrafında gelişen sorunların komşu ülke pazarlarında kayıplara neden olduğuna dikkati çeken Matraş, şunları kaydetti:
"Bu kayıpların da kısa zamanda toparlanabileceğini düşünmüyoruz. Diğer taraftan en önemli partnerimiz konumundaki Avrupa Birliği ülkeleri ise neredeyse son 7 yıldır daralma göstermektedir. Deri ve deri ürünleri ihracatı, 2015'i, bir önceki yıla oranla yüzde 18,6 civarında bir kayıpla kapattı. Rusya ile yaşanan sorunlar da deri ve ürünleri sektörünün en önemli kaybını oluşturuyor. Hem en büyük pazar hem de komşu ülke olması nedeniyle son derece önemli bir ticari partnerdi. Bu pazardaki kaybımız 2013 yılından rublenin hızla değer kaybederek Rus halkının satın alma gücünün zayıflamasına kadar uzanmaktadır. Rusya ihracatımız yüzde 46,5 azaldı."
Bu yıl için sektörün üretim-ihracat stratejilerini yeniden gözden geçirdiklerini vurgulayan Matraş, "Aslında krizlerle birlikte değil de olumsuz sinyaller alınmaya başlandığı andan itibaren bir takım aksiyon planları üzerinde konuşulmaya başlandı ama bunların yılların alışkanlığı içerisinde hızlıca değiştirmek ve değiştirseniz bile sonuçlarının hemen alınması zaten beklenmiyordu. Bu kapsamda sektör biraz daha Uzak Doğu biraz daha uzak batıya ve Afrika kıtasına yönelmiş durumda" dedi.
Bu pazarların hem uzak hem de başka rakip ülkelerin hakim durumlarının söz konusu olduğuna dikkati çeken Matraş, "O nedenle bir süre daha çok çalışmamız gerekiyor. Tüm bu olumsuz tablodan yani krizden fırsat elde edebilir miyiz? Bunu yaşayıp göreceğiz. Komşu pazarlarımız her zaman bizim yakınımızda olmaya devam edecek. Bugün onlarda olan sorunlar nedeniyle başka pazarlarda kendimize yer açabilirsek eğer yıllardır yakındığımız tek pazar bağımlılığı ve oluşan risklerin bertarafı belki de kendi doğal süreci içerisinde gerçekleşmiş olacaktır" diye konuştu.