İşte Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları:
Türklüğün yaşaması ve varoluş onurunda hizmeti geçen, emeği ve eserleriyle fikir ve vicdan hayatımıza ışıklar salan büyüklerimize Allah'tan rahmetler diliyor, hayatta olanlara müteşekkir olduğumuzu ifade ediyorum.
İnsanoğlu bildiğinin dünyası bilmediğinin düşmanıdır. Gözlerine kara perde inenlerin, gönülleri kaskatı kesilenlerin, görüş açıları sıfırla kesişenlerin bilmek ve tanımakla merakı yoktur. Bilmenin ve tanımanın davetkar, lütufkar izindeyiz. Hakikatli bir münevver, okkayla mürekkebi beyaz sayfalarda buluşturan müttefiktir. Yaşadığı devrim çalkantılarını, imparatorluğumuzun çöküş gürültüsünü iliklerine kadar hissedip henüz tam manasıyla kavranamamıştır.
MERHUM GÖKALP HAKİKATLI BİR KİŞİLİĞE SAHİPTİR
Bilmenin ve tanımanın lütufkar hizmetindeyiz. Ölümsüz bir eserlerin ihyacısı Merhum Gökalp hakikatli bir kişiliğe sahiptir. Sadece Türk tarihinin 20. yüzyılına damga vurmuş biri değil aynı zamanda fikir semamızda parlayan bir yıldızdır. Gökalp maalesef layıkıyla anlaşılmış ve anlatılmış biri değildir. Türkiye'de sosyolojinin kurucusu ve kilit ismidir. Milli gönüllerde taht kurmuştur.
TÜRKLER İLE KÜRTLER İÇİN ORTAK TEHDİT VAR
Türk ile Kürtlerin birbirini sevmesi farzdır. Bin yıllık ortak tarihleri var, bugün ortak tehdit var. Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk değildir. Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt değildir. İlk olarak millet coğrafi bir zümre değildir. Bir imparatorluk dahilinde müşterek siyasi hayat yaşayanların mecbu değildir. Milletin teşekkül ve tekamülünde diğer mühim unsurların yanında işaret eden odur. Damıtılan millet tanımı şudur: Dil bakımından müşterek olan kültürel zümredir.