Diyarbakır
.w3-content { max-width: 100%; margin: auto;} .w3-tooltip, .w3-display-container {position: relative;} .w3-black, .w3-hover-black:hover { color: #fff!important; background-color: #000!important;} .w3-display-left { position: absolute; top: 50%; left: 0%; transform: translate(0%,-50%);-ms-transform: translate(-0%,-50%);} .w3-display-right { position: absolute; top: 50%; right: 0%; transform: translate(0%,-50%);-ms-transform: translate(0%,-50%);} .w3-btn, .w3-button {-webkit-touch-callout: none;-webkit-user-select: none; -khtml-user-select: none;-moz-user-select: none; -ms-user-select: none;user-select: none;} .w3-btn, .w3-button {border: none;display: inline-block;outline: 0;padding: 8px 16px;vertical-align: middle;overflow: hidden;text-decoration: none;color: inherit;background-color: inherit;text-align: center;cursor: pointer;white-space: nowrap;}Dicle Nehri ve Havzası, arıtma tesisleriyle kirlilikten korunuyorDiyarbakır Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi ( DİSKİ) Genel Müdürlüğünce kent merkezinde kurulan ilk İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi 2016'da faaliyete girdi. Ardından 2017'de Eğil ilçesinde, bu yıl da Bismil ve Hani ilçelerinde yapımı tamamlanan atık su arıtma tesisleri faaliyete geçti.
Bu sayede yıllardır atık suya maruz kalan nehirlerdeki kirliliğin önüne geçildi.
Kente kazandırılan 4 tesis ile atık su temizlenerek nehirlere aktarılıyor.
"2 yılda tüm ilçelerimizin atık suları arıtılarak çevre korunacak"
DİSKİ Genel Müdürü Fırat Tutşi, AA muhabirine, tüm vatandaşların çevreyi ve nehirleri korumakla sorumlu olduğunu söyledi.
Bu amaçla kurdukları atık su arıtma tesisleri ile nehirlerin ekolojik dengesi ile canlıların yaşam standardını koruma altına aldıklarını ifade eden Tutşi, DİSKİ olarak bu tesisleri tüm ilçelerde yaygınlaştırmak için çalıştıklarını belirtti.
Tutşi, şöyle konuştu:
"Dicle ilçemizdeki tesisimizin yaklaşık yüzde 70'i tamamlandı. Bu sene içinde bitireceğiz. Lice, Çermik ve Çınar ilçelerinin projeleri tamamlandı, bu sene yapım ihalelerine başlayacağız ve 2024'ün sonuna kadar bu ilçelerimizi de korumuş olacağız. Silvan ve Ergani ilçelerimizin projeleri devam ediyor, tamamlandığında önümüzdeki yılın ilk yarısında temelleri atılacak. Kocaköy ve Hazro ilçelerimizdeki projelerimiz ihale aşamasında. Çüngüş ve Kulp ilçelerimizde ise etüt çalışmalarımız devam ediyor."
Bu çalışmalarla bölgedeki suların, nehirlerin, çayların kirlilikten korunacağına işaret eden Tutşi, doğal ortamda yaşayan tüm canlıların da yaşam standardının korunmuş olacağını dile getirdi.
Tutşi, kurulan tesisler sayesinde atık su içinde bulunan ve nehir ekosistemi için zararlı olan karbon, azot ve fosforun giderileceğini, bu sayede çevre ve insan sağlığının korunacağını ifade etti.
DİSKİ olarak doğayı ve çevreyi koruyacak iş ve işlemlere yoğunluk verdiklerini söyleyen Tutşi, şöyle devam etti:
"Bu arıtma tesislerimizi yaparak Dicle ve Fırat havzalarındaki sularımızı koruma altına almış oluyoruz, temiz akmalarını sağlıyoruz. Sular daha önce kirli halde Dicle Nehri'ne akıyordu. Şimdi ise Dicle Nehri'ni korumuş oluyoruz. Bu tesisler olmazsa evsel atıklar yayıldığında kötü koku ve bulaşıcı hastalıklara zemin hazırlanmış oluyor. Bu tesislerle gelen suyu yüzde 93 civarında temizleyip deşarj ediyoruz. Sistemimizle de sürekli uzaktan kontrol ediliyor, takip ediyoruz. Doğayı, çevremizi, neslimizi ve geleceğimizi koruyoruz. Hedefimiz Diyarbakır'daki tüm ilçelerde atık su arıtma tesislerini tamamlamak. Yaklaşık 2 yılda tüm ilçelerimizin atık suları arıtılarak çevre korunacak."
"Bu nehirlerden faydalanan birçok ülkenin de su kalitesini bozmamış oluyoruz"
Dicle Üniversitesinde (DÜ) çevre yüksek mühendisi, Çevre ve Sıfır Atık Koordinatörü Oğuzhan Eyigün de arıtılmadan doğaya bırakılan atık suyun nehirler ve göllerin tabanlarını doldurması nedeniyle doğrudan doğayı kirlettiğini söyledi.
Eyigün, arıtma tesisleri olmadığı takdirde atık suyun canlılara ve çevreye ciddi zararlar verebileceğine işaret ederek, "Arıtılmamış olsa besin piramidi bozulacak ve belli bir süre sonra alıcı ortamda ciddi kirlenmeler meydana gelecek. Böylelikle çevreye geri dönüşü olmayan zararlar verilmiş olacak." dedi.
Dicle ve Fırat nehirlerinden Türkiye'nin yanı sıra birçok ülkenin içme suyu ve tarımsal sulamada faydalandığına dikkati çeken Eyigün, "Atık suyun arıtılarak nehirlere deşarj edilmesiyle canlıların yaşam döngüsü de bozulmuyor. Böylece doğal sularımızı kirletmemiş, bu nehirlerden faydalanan birçok ülkenin de su kalitesini bozmamış oluyoruz." ifadesini kullandı.