Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kırgızistan Dışişleri Bakanı Çıngız Aydarbekov ile birlikte yaptığı ortak basın toplantısının ardından 23 Haziran’da yenilenecek İstanbul seçimleri ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz kıyısında bulunan kıta sahanlığı problemleriyle ilgili konuştu. İstanbul seçimleriyle ilgili YSK’nın verdiği tüm kararları saygıyla karşılayacaklarını söyleyen Çavuşoğlu, “Her şeyden önce alınan karar yüksek yargı kararıdır. Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Kongresinin de seçimi gözlemlerken YSK’nın yetkin olduğunu bilmektedir. Biz kongreyi tüm yerel seçimleri gözlemlemeleri için davet ettik, yine edeceğiz. Genel seçimlerde de Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi, AGİT Parlamenter Asemblesi gibi kurumları hep davet ediyoruz. Türkiye 1950 yılından beri demokratik seçimler geçiriyor. Bu seçimlere her zaman gözlemciler gelmiştir. Her seçimde itiraz nasıl yapılır, hangi kanuna göre yapılır bunların kuralları önceden belirlenmiştir. Bu seçimde de gördük ki gerek AK Parti gerekse diğer partiler YSK’ya itirazlarda bulundular. Biz AK Parti olarak YSK’nın verdiği tüm kararları saygıyla karşıladık. İstanbul’la ilgili kararı ne olursa olsun bizzat saygı duyacağımızı defalarca açıkladık. Sonuçta yargı kararına karşı açıklamalarda karşı herkesin dikkatli olması gerekiyor. Siyasilerin hukuku hiçe sayarak, yargı kararını hiçe sayarak açıklama yapanları kınıyorum. Çıkan kararlar bizi üzebilir ya da sevindirebilir sonuçta yargı kararıdır. YSK ne diyor, bin 225 sandık kurulu başkanı ve 3 bin 500 üye kamu görevlisi değil. Döküm cetvelleri imzalanmamış ya da eksik imza var. 31 Mart’tan önce olduğu gibi tüm adayların eşit şartlarda olması gerekiyor. 31 Mart seçimlerine yönelik itirazımız da bu çerçevedeydi. Dayatma ve çifte standartlara da kimse kusura bakmasın ama prim vermeyiz. Herkes hukuka saygılı olacak. Neticede İstanbul’la ilgili kararı İstanbul halkı verecek” ifadelerini kullandı.
Kıbrıs Rum Kesimi’nin bölgedeki petrol ve doğalgaz zenginliklerinden Türk halkını mahrum etmelerini kabul etmeyeceklerini vurgulayan Çavuşoğlu, gerekenin yapılacağını söyledi. Çavuşoğlu, “Kıbrıs etrafındaki rezervler iki halk arasında paylaşılmalı. Bunun yanı sıra Türkiye’nin BM’lere kaydettirdiği kıta sahanlığı var. Bu kıta sahanlığının gittiği yer ve sınırları belirlidir. Türkiye’nin kıta sahanlığı içerisinde sondaj yapmasına kimsenin karşı çıkmaması gerekiyor. Biz uluslar arası hukuka uygun hareket ediyoruz. Bugüne kadar BM’den bu sorunu çözmelerine dair ricada bulunduk. Kıbrıs Rum tarafı buradaki gaz ve petrol rezervlerini Kuzey Kıbrıs’la paylaşmak istemedi. Garantör olarak bizim buradaki tavrımız da bölgede yaşayan Türk halkının hakkını korumaktır. Bu bizim yükümlülüğümüzdür. Hiç tereddüt etmeden gerekli adımları atmaya devam edeceğiz. Kıta sahanlığımız içerisinde sismik araştırmalarımızı da sondaj çalışmalarımızı da devam ettireceğiz. Biz tehditleri ciddiye almıyoruz. Ellerinden geleni yapsınlar. Blöf ya da söylemlere prim vermedik. Ne gerekiyorsa onu yapacağız. Önümüzdeki dönemde ikinci gemimizi de bölgeye yollayacağız. Sismik araştırmamız bitmiştir, sondaj çalışmalarımız başlayacaktır.” şeklinde konuştu.
(İHA)
