Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Erbaş, Mevlit Kandili dolayısıyla yayımladığı mesajda, "Yüce Allah, insanın dünya ve ahiret saadeti için peygamberler göndermiştir. Mevlit Kandili insanlığa hakkı, hakikati, adaleti, merhameti anlatan; hukuku, hikmeti ve güzel ahlakı gösteren bu nebevî silsilenin son peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.v.) dünyaya teşrif ettiği gecedir. Allah Resulü’nün gelişiyle bireysel, toplumsal ve evrensel düzeyde zihin, fikir ve ahlak planında tarihin en büyük inkişafı ve inkılabı yaşanmıştır. Nitekim cehaletin, zulmün hâkim olduğu, merhametin, erdemin, hikmetin kaybolduğu, güçlünün zayıfı ezdiği bir toplum ve dünya ilmin, adaletin ve merhametin aydınlığında asr-ı saadete dönüşmüş, cahiliye anlayışının girdabında yolunu ve değerlerini kaybeden insanlar kardeşliğin, erdemin, ahde vefanın ve bütün iyi davranışların en güzel örnekleri olmuştur" ifadesini kullandı.
Bugün yine savaşların, işgallerin, kavgaların, bunalımların, ümitsizliklerin, güvensizlik girdabında hukuku, huzuru ve yolunu arayan dünyanın Hz. Muhammed’in getirdiği hakikat ilkelerine, onun ahlakına, rehberlik ve örnekliğine her zamankinden daha fazla muhtaç olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Erbaş şunları dedi:
"Zira başta İslam âlemi olmak üzere dünyanın yaşadığı sorunların temelinde Kur’an’ın bilgiyi, hikmeti ve hakikati gösteren yolundan, âlemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimizin sünnet-i seniyyesinden uzaklaşmanın olduğunu görmekteyiz. Dolayısıyla günümüz insanının ve dünyanın özlediği değerler, huzur ve güven ancak bilgi, bilinç, ahlak ve sistem düzeyinde Hz. Peygamberin insanlığa tebliğ ettiği hakikatler ile mümkün olacaktır. Bu sebeple hayatı ve üstün ahlak ilkeleriyle çağlara rehberlik eden Hz. Peygamber ile anlam bulan hakikat ve değerleri, yani sünnet-i seniyyeyi, yine onun vahyin evrensel mesajlarını insanlığa öğretirken takip ettiği ilim, hikmet, güzel öğüt merkezli metot ve ilkelerle bugüne taşımak biz müminlerin Allah’a, Resulüne ve insanlığa karşı en büyük vazifesidir. Bu bağlamda öncelikle Peygamber Efendimizi hayatı, gayesi, mücadelesi gibi birçok yönüyle sahih kaynaklardan iyi bir okuma yaparak en güzel şekilde tanımak ve anlamak, onun tebliğ ettiği vahyi, miras bıraktığı ilim, hikmet, ahlak ve Kur’anî hükümleri hayatımızda yaşanır kılarak en uygun yöntemle topluma ve yeryüzüne taşımak, onu sevmenin gereği ve göstergesidir. Bu duygu ve düşüncelerle ’Mevlid-i Nebî’nin kardeşliğimizin güçlenmesine ve insanlığın huzuruna vesile olması dileğiyle milletimizin ve İslam âleminin Mevlit gecesini tebrik ediyor, Rabbimizden bizleri kulluk ve iyilik üzere daim kılmasını niyaz ediyorum."
(İHA)