Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın yayımladığı Dünya Engelliler Günü mesajında, "Ulvi bir gaye için, en güzel şekilde yaratılan değerli bir varlık olarak her insanın doğuştan sahip olduğu dokunulmaz hakları vardır. Onurlu bir hayat yaşama hakkı başta olmak üzere bu temel haklar, kişilerin etnik kökenine, rengine, coğrafyasına, statüsüne, ekonomik durumuna ve fiziksel özelliklerine göre farklılık göstermez ve değişmez. Dolayısıyla insanı varlık dünyasında önemli ve üstün kılan, söz konusu durumları ve fizik özellikleri değil; merhamet, emanet, hak ve sorumluluk bilinci; engellilere, yetimlere, yaşlılara, kendinden olmayana ve tabiata bakışındaki ahlaki duruşu ve yaklaşımındaki güzel davranışıdır. İnsanı yaratan ve bütün boyutlarıyla en iyi bilen Yüce Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim’in Hucurat Suresi 13. Ayetinde insanlar için en temel değer olarak ’takva’ ölçüsünü belirlemiştir. Takva ise; Allah’tan hakkıyla sakınmaktır, sorumluluk bilincidir, başkalarının iyiliğini isteyebilmek ve bunun için çalışmaktır, tevazuyu kuşanmaktır, insana insan olduğu için değer vermektir, zayıfa, muhtaca yardım etmektir, hak yememektir. Dolayısıyla genetik nedenler, hastalıklar, çevresel faktörler, doğal afetler, savaşlar, kazalar gibi çok farklı nedenlerle ve çoğunlukla kişinin iradesi dışında gerçekleşen engellilik ve insanların doğuştan ya da sonradan maruz kaldıkları fiziki eksiklikler onların değerini asla eksiltmez. İnsanlığın dünya ve ahiret huzurunu temin için gelen dinimiz İslam’a göre hayat bir imtihandır. İnsan yeryüzünde kaldığı sürece karşılaştığı her şeyle sınanmaktadır. Bu sınama zorluklar, meşakkatler yönüyle olduğu gibi imkanlar ve zenginlikler açısından da olabilmektedir. Her halükarda insana düşen hayatın geçici ve imtihan olduğu gerçeğinin farkında olarak sabır, şükür, metanet, güzel ahlak ve ümit ekseninde yaşamasıdır. Peygamber Efendimiz de engellilerle sürekli ilgilenmiş, onlara değer vererek, yapabilecekleri işler ve yeteneklerine göre kamu alanında görevler vermiş, onlara iyi davrananları övmüş, engelli olduğu için sabırla ve azimle hayata tutunmaya çalışanları Allah katında birçok mükafatlarla ve cennetle müjdelemiştir. Önemle belirtmek gerekir ki bireysel olarak ahlak, şefkat, merhamet ve erdemin, toplumsal olarak duyarlılık ve sorumluluğun, milletler ve kültürler açısından medeniyet değerinin tespit edilmesinde asıl ölçü; zayıflara, yetimlere, kimsesizlere, yaşlılara, engellilere ve çevreye bakıştır" denildi.
"ENGELLİ KARDEŞLERİMİZLE İLGİLİ DUYARLILIKLAR BİR GÜN YA DA HAFTAYLA SINIRLI OLMAMALI"
"Bugün engellilik insanlık tarihi içinde her zamankinden daha çok yaşanan bir gerçeklik haline gelmiştir" diye devam eden mesajda, "Her an kendisinin de engelli olabileceğinin idrakinde olarak, engellilere karşı sevgiyle, duyarlılıkla, sorumluluk bilinciyle davranmak insan olmanın en tabii gereğidir. Elbette engelli kardeşlerimizle ilgili duyarlılıklar bir gün ya da haftayla sınırlı olmamalı, kalbimizde, duygu dünyamızda bir değer, sosyal ve insani bir gerçeklik, hayatın her anında sürekli bir farkındalık olarak her zaman var olmalıdır. Asla göz ardı edilemeyecek bir gerçeklik olarak; imkan ve fırsat tanındığında engelli kardeşlerimizin, çok başarılı işler yaptıklarını, hayata ve geleceğe önemli katkılar sağladıklarını, geçmişten günümüze bu anlamda nice güzel örneklerin varlığını biliyor ve şahit oluyoruz. Bu vesileyle 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nün daha güzel yarınlara vesile olmasını niyaz ediyor, bütün engelli kardeşlerime, mutlu, huzurlu bir hayat diliyorum. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bütün mensuplarımızla her zaman yanlarında olduğumuzu ifade ediyor, en kalbi selam ve muhabbetlerimi sunuyorum" ifadelerine yer verildi.
(İHA)