Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, reklamlarda ailelerin genellikle iki çocuklu gösterildiğini, bunun nedeninin 1960'lardaki nüfus politikası olduğunu belirtti.
Cumhuriyetin başında Türkiye'nin 13 milyon nüfuslu küçük bir ülke olduğuna dikkati çeken Çelik, savaşlardan çıkmış, pek çok kayıp vermiş ülkede nüfus artırıcı politikaların önemsendiğini söyledi. Bu politikaların 1965'li yıllara kadar devam ettiğini anlatan Çelik, şöyle devam etti:
"Türkiye'de 1950'lerle birlikte göçe bağlı nüfus hareketlerini görmeye başlıyoruz. Tarımda mekanizasyonun ortaya çıkması ve sanayileşme ile kentsel alanlarda nüfus artmaya başlıyor. Nüfus artışının sosyal, ekonomik politik sonuçları var. 1965 yılında çıkarılan nüfus politikasında Türkiye bir dönemece giriyor. Antinatalist dediğimiz nüfusu azaltıcı politikalar uygulanmaya başlanıyor. Antinatalist politikalarda amaç, nüfusun daha fazla artmamasını sağlamak. Bunun için nüfusun kendini idame ettirebilmesi gerekiyor. Nüfusun kendini idame ettireceği sayı da iki. Eğer iki çocuğun altına düşersek nüfusumuz azalır, iki çocuğun üzerine çıkarsak nüfusumuz artar. Onun için anne babanın yerini alması amacıyla sayı iki olarak belirleniyor ve ideal aile olarak sunuluyor.
İki çocuğun aynı zamanda kent ailesini temsil ettiğini vurgulayan Çelik, "Reklamlarda dikkat ederseniz, genellikle iki çocukta birinci kız olur, ikinci erkek. Kır toplumlarında erkek çocuk, çok çocukluluğun temel nedenlerinden biridir. Onun için ilk çocuğun kız, ikincisinin erkek olması antinatalist politikayla çok uyumluydu ve kent ailesine de uygundu. Dolayısıyla reklamlarda bunu kullandılar ama arkasında yatan neden, nüfusu idame ettirme politikası" diye konuştu.
"EN AZ ÜÇ ÇOCUK" TAVSİYESİ
Doç. Dr. Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "en az üç çocuk" tavsiyesini hatırlatarak, şöyle dedi:
Son zamanlarda siyasi iradenin genel yaklaşımlarından anlayabildiğimiz kadarıyla Türkiye yeniden pronatalist (doğum yanlısı) bir döneme geçmiş gibi gözüküyor. En az üç çocuk tavsiye ediliyor. 1960'lı yıllarda siyasi irade nüfusun artmasını engellemek istiyordu. Bunun için 2 çocuk ideal sayı olarak konulmuştu. Şimdi nüfusun artırılması gerektiği düşünülen bir aşamaya gelinmişse yeni idealin en az 3 çocuk olması gerekiyor. Siyasi irade nüfusu artırmaya yönelik politikaya geçtiyse o zaman dizilerde, kitaplarda, özellikle reklamlarda ideal aileler 3 çocuklu gösterilmelidir. Önemli toplumsal figürlerin, ünlülerin, önemli siyasi figürlerin sunulması, 2 çocuk olan norm anlayışımızın 3 çocuğa dönüştürülmesi gerekiyor. Onun için bu tür uyaranlara ihtiyaç bulunuyor."
Demografik çalışmaların Türkiye'nin nüfusunun 2025-2030 yıllarında 85 milyona dayanacağını ve bundan sonra artmayacağını gösterdiğini belirten Çelik, Türkiye'de kadın istihdamının artırılmasının da hedeflendiğini sözlerine ekledi.
Kanal D'de yayınlanan Güneşin Kızları dizisindeki Güneş karakteri, üç kız sahibi bir kadın olarak izleyicinin büyük ilgisini çekiyor.