İstanbul
Kahramanmaraş'ın Afşin ilçesi Altunelma Mahallesi'nde dünyaya gelen Kaya, liseyi memleketinde tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi.
Uzun yıllardır İstanbul'da avukatlık yapan Kaya, İstanbul 2 Nolu Barosunun da kurucuları arasında yer alıyor.
Depremin ardından memleketi Kahramanmaraş'ın Afşin ilçesine gelen Kaya, mahalle mahalle dolaşarak depremzedelerin ihtiyaçlarının giderilmesi için uğraş veriyor.
Kaya, AA muhabirine, kendisinin de köylü çocuğu olduğunu, bölgenin şartlarını iyi bildiğini söyledi.
İstanbul'da yaşarken memleketinden gelen gençlere yardımcı olmaya çalıştığını belirten Kaya, "Yaklaşık 20 bin öğrenciye değdim. Halen kendi kasabamdaki öğrencilerimi üniversiteye hazırlamak için buraya gelirim. Memleketimle bağımı hiç koparmadım." dedi.
Nerede olursa olsun doğup büyüdüğü topraklar için elinden geleni yaptığını vurgulayan Kaya, depremler sonrası bölge halkının yaralarının sarılması için öğrencileri ve arkadaşlarıyla çalışma yürüttüklerini dile getirdi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı yetkilileriyle bağlantı kurarak bölgeden ayrılmak isteyen depremzedelerin ihtiyaçları için çalışma yaptıklarını anlatan Kaya, "Eski Ulaştırma Bakanı Mehmet Cahit Turhan beye rica ettim, Havayolları Genel Müdürümüzle, Devlet Havalimanları Müdürümüzle irtibata geçtik. Vatandaşlarımın ilk önce transferini sağlamayı düşündük. Eşimi de memleketi Trabzon'a gönderip deprem bölgesindeki çalışmalara yoğunlaştım." diye konuştu.
Kaya, 15 günden fazladır deprem bölgesinde bulunduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
"Kahramanmaraş'a geldikten sonra ilk iş olarak günlük ihtiyaçları tespit ettik. Çadır ihtiyacını gidermek için çok çaba harcadık. Hemşehrilerim ve öğrencilerimle irtibata geçerek bölgeye çağırdım. Bölgeye geldiğim ilk günden itibaren köy köy, mahalle mahalle gezerek eksikleri tespit ettim. Bunları düzenli şekilde dağıtmaya çalıştık. Günlük odun getirmeye çalışıyoruz. Yine öğrencilerimden biri, Bartın Vali Yardımcısı Abdullah Aktaş'a çok teşekkür ederim, bazen iki günde bir 3 tır kömür gönderdi."
"Yardımlarda dezavantajlı gruplara özen gösteriyoruz"
Yazar Mehmet Fatih Çıtlak'ın da aralarında bulunduğu hayırseverlerin yardımlarıyla ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını gidermeye çalıştıkları aktaran Kaya, "Günlük ihtiyaçları tespit ettikten sonra tedarikleri sağlayıp dağıtıyoruz. Hiçbir şekilde para yardımı almıyoruz. Su ihtiyacı mı var. Belirlediğimiz firmaları yardım edecek arkadaşlara söylüyoruz, parasını yatırıyor, su buraya geliyor. Bunları yaparken dezavantajlı gruplara özen gösteriyoruz. Yetimlere, yaşlılara, engellilere, şehit yakınlarının evlerine kadar gönderiyoruz." diye konuştu.
Yetim çocuklara yönelik Darüşşafaka kalitesinde bir okul yapmayı düşündüklerini vurgulayan Kaya, projeyi ilk sene prefabrik şeklinde oluşturmayı, daha sonra kalıcıya geçmek istediklerini söyledi.
Bir yıl bölgede kalacağını anlatan Kaya, şunları kaydetti:
"Herkesi çadıra yerleştirmeden, konteynere almadan, ardından kalıcı konutlar yapılmadan buradan ayrılmayacağım. Ben yurtlarda kaldım, Kur'an kurslarında okudum, dolayısıyla milletin ekmeğiyle beslendim. Millete olan, bu şehre olan vefa borcumu ödüyorum. Yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşması önemli bir sorun, onu yapmaya çalışıyoruz. Ben de babamın köyünde 4, annemin köyünde 2, babaannemin köyünde 2 olmak üzere 8 kalıcı konut yapacağım."