İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, bir önceki celse tutuklanan Fadıl Akgündüz cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.
Bazı müştekiler ve avukatları da duruşma salonunda hazır bulundu. Önceki celse verilen esasa ilişkin mütalaaya karşı son savunmasını yapan sanık Fadıl Akgündüz, önceden verdiği ifadelerin arkasında olduğunu söyleyerek, “Mahkemenizin er geç suçsuzluğumu tescil edeceğinden emimim. Hayatta kaldığım sürece bu işin toparlanması için enerji sarf edebilirim. Mağdur olduğunu söyleyenler şantiyeyi işgal ettiler, yatırımcıları oraya götürmemize engel oluyor bu durum. 1 liralık alacaklarına 50-100 lira yazdırıyorlar” dedi.
“PROJEYİ TAMAMLAMAK İSTİYORUZ”
Din istismarcısı olduğuna dair mağdur avukatlarının iddialarına ilişkin konuşan Akgündüz, “Elbette ki Müslümanız. Ancak bu projede her şey tekniktir, finansaldır. Yok buradan proje almazsan cehennemde yanarsın falan. Bu şeyleri duymaktan haya duyuyorum. Bu yaşadığımız mağduriyet, dilekçeler, raporlar, hepsi önünüzde. Şu işgalcileri de mahkemenin vereceği kararla birlikte oradan çıkarıp projeyi tamamlamak istiyoruz” dedi.
“BİZ DE MAĞDURUZ”
Fadıl Akgündüz’ün yeğeni olan tutuklu sanık Mehmet Salih Obut da hiçbir müşteriye satış yapmadığını söyleyerek, “Sadece boş zamanlarda prosedür gereği evrakları imzaladım. Dolayısıyla şikayetçileri tanımam. Ailem ve birçok yakınımız bu devre mülklerden çok sayıda aldık. Ailem bu devre mülkler için bir dairesini takas olarak verdi. Biz de mağduruz. Projenin sahibi Fadıl Akgündüz’dür. Bu şirkette herhangi bir dolandırıcılık eylemi olduğunu görseydim ilişkimi keserdim” dedi
2 BİN 504 YIL HAPİS CEZASI
Alınan savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti sanık Fadıl Akgündüz’ü “tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerin dolandırıcılığı” suçundan 2 bin 504 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırdı.
