Üç çocuğu ve annesi çalışırken emanet olarak baktığı arkadaşının kızıyla enkaz altında kalan Fatma Aladağ, enkaz altındaki 4,5 saatlerini anlattı. 4 çocuğa oyuncak verip şarkı söyleterek onları rahatlatmaya çalıştığını belirten Aladağ, 112’ye telefonla ulaştığında umudun başladığını söyledi.
İzmir’de meydana gelen depreme Adalet Mahallesinde bulunan Cumhuriyet Sitesi birinci katta yakalanan Fatma Aladağ, 4 çocuklar 4,5 saat enkaz altında kalmalarını ve kurtuluşlarını anlattı. Kızları Zehra Işık (5), Elif (1,5), oğlu Yusuf Bahri (3,5) ve çalıştığı için emanet olarak baktığı arkadaşı Şenay İ.’nin kızı Merve (7) ile enkaz altında kalan Fatma Aladağ, çocukları sakinleştirmek için onlara oyuncak verip şarkı söyletti. Depremden ve enkaz altında kalmaktan her zaman korktuğunu söyleyen Aladağ, çocuklarına ve emanete sahip çıktığı için çok mutlu olduğunu ifade etti. Aladağ, enkaz altında 112 ile konuşması sonrası kurtarılacaklarına dair umutlarının arttığını dile getirdi.
"112 telefonu açınca umut oldu"
Aladağ, enkaz altındaki 4,5 saati şu sözlerle anlattı: "Deprem anında, Barış Sitesi’nin yanındaki Cumhuriyet Sitesi’ndeydik. Birinci katta oturuyorduk. Dükkan katı ve bizim bulunduğumuz birinci kat çöktü. Biz enkaz altında kaldık. Şanslıydık ki bina komple çökmedi. Deprem anında çocukların her biri bir yerdeydi. Ben mutfakta, küçük kızım salonun ortasında, Zeynep, Yusuf ve Merve başka bir yerdeydi. Telefon bambaşka bir yerdeydi. O an nasıl hepimiz bir araya toplandık hatırlamıyorum. Sonuç olarak çok şükür bir araya toplandık. Tekrar sallanınca güvenli bir yer arayayım derken tavan üzerimize çöktü. Eşimi aradım, kayınvalidemi, Merve’nin annesini aradım ama ulaşamadım. Bir umut 112’yi aradım. 112 telefonu açınca benim için umut oldu. ’Sesimizi duyurduk kurtulacağız’ dedim. Sonra beni arayan herkese bulunduğumuz noktayı belirttim. Ardından beni kuzenim aradı ve ona konum attım. O saatten sonra şarjımın bitmemesi için sürekli onunla irtibat kurdum. Bir yandan çocukları rahatlatmaya çalıştım. Çocuklara alan açmak için sırtımla yüklenip alan açmaya çalıştım ama açamadım tabii ki. Çocukların bulunduğu her yer cam kırıklarıyla doluydu. 4,5 saat boyunca enkaz altında kaldık. Bu sırada çocuklara yakınımda bulunan oyuncak bebek ve araba bulup çocuklara verdim. Onlara şarkılar söyletmeye başladım. Sonra da Allah’a dua ettik ve ekiplerle irtibat kurmaya devam ettim."
"Korktuğum şeyle sınandım"
Bina yeniden çökünce ekiplerin bulundukları kısma giremediğini anlatan Aladağ, "O sırada küçük kızım kafasından darbe aldığı için kusmaya başlamıştı. Durumu hemen ekiplere bildirdik. Bir itfaiye çalışanı kendini riske atıp içeri girmeye karar verince ekipler bizi kurtarmak için içeri girmeye çalıştılar. Ben de duvarı tekmeleyerek olduğumuz yeri belli ettim. Depremden ve enkaz altında kalmaktan çok korkuyordum. Korktuğum şeyle sınandım" ifadelerini kullandı.
"O benim emanetimdi"
Yanında arkadaşının çocuğunun olmasının ayrı bir sorumluluk olduğunu dile getiren Aladağ, şöyle konuştu: "Merve enkaz altındayken çok fazla korktu. O benim emanetimdi. Allah’ın, ’sen bu emanete baktın, ben de seni çocuklarla birlikte çıkarıyorum’ dediğine inanıyorum. AFAD ekiplerinden önce 122 ekipleri, itfaiye ekipleri geldi. Kuzenlerim ekipleri benimle iletişim kurarak yönlendirdi. Çok şükür hayattayız. İçeri girmeye karar veren itfaiye çalışanını ise hiç tanımıyorum. Ona teşekkür ediyorum."
"Ev arıyoruz ama bulamıyoruz"
Eşine, kayınvalidesine ve Merve’nin annesi Şenay İ.’ye ulaşamadığında umudunu kaybettiğini söyleyen Aladağ, "112’ye ulaşınca umutlandım. ’Bizi buradan kurtaracaklar’ dedim. Allah o sırada bir güç veriyor, ona inandım. 4,5 saat enkaz altında kaldım ama Allah onu bana hissettirmedi. Biraz daha geç kalınsaydı kötü sonuçlar olabilirdi ama çok şükür çok şanslıydık. Ben soğukkanlı biriyim ama böyle bir şeyle sınanacağımı ve böyle başarılı olacağımı bilmiyorum. Belki annelik duygusundan belki de emanet duygusundan olabilir. Şimdi akrabalarımızın yanında kalıyoruz ama ev arıyoruz. Ev arıyoruz ama bulamıyoruz. İnşallah bir an önce buluruz ve düzenimizi kurarız" sözlerine yer verdi.
İzmir’de meydana gelen depreme Adalet Mahallesinde bulunan Cumhuriyet Sitesi birinci katta yakalanan Fatma Aladağ, 4 çocuklar 4,5 saat enkaz altında kalmalarını ve kurtuluşlarını anlattı. Kızları Zehra Işık (5), Elif (1,5), oğlu Yusuf Bahri (3,5) ve çalıştığı için emanet olarak baktığı arkadaşı Şenay İ.’nin kızı Merve (7) ile enkaz altında kalan Fatma Aladağ, çocukları sakinleştirmek için onlara oyuncak verip şarkı söyletti. Depremden ve enkaz altında kalmaktan her zaman korktuğunu söyleyen Aladağ, çocuklarına ve emanete sahip çıktığı için çok mutlu olduğunu ifade etti. Aladağ, enkaz altında 112 ile konuşması sonrası kurtarılacaklarına dair umutlarının arttığını dile getirdi.
"112 telefonu açınca umut oldu"
Aladağ, enkaz altındaki 4,5 saati şu sözlerle anlattı: "Deprem anında, Barış Sitesi’nin yanındaki Cumhuriyet Sitesi’ndeydik. Birinci katta oturuyorduk. Dükkan katı ve bizim bulunduğumuz birinci kat çöktü. Biz enkaz altında kaldık. Şanslıydık ki bina komple çökmedi. Deprem anında çocukların her biri bir yerdeydi. Ben mutfakta, küçük kızım salonun ortasında, Zeynep, Yusuf ve Merve başka bir yerdeydi. Telefon bambaşka bir yerdeydi. O an nasıl hepimiz bir araya toplandık hatırlamıyorum. Sonuç olarak çok şükür bir araya toplandık. Tekrar sallanınca güvenli bir yer arayayım derken tavan üzerimize çöktü. Eşimi aradım, kayınvalidemi, Merve’nin annesini aradım ama ulaşamadım. Bir umut 112’yi aradım. 112 telefonu açınca benim için umut oldu. ’Sesimizi duyurduk kurtulacağız’ dedim. Sonra beni arayan herkese bulunduğumuz noktayı belirttim. Ardından beni kuzenim aradı ve ona konum attım. O saatten sonra şarjımın bitmemesi için sürekli onunla irtibat kurdum. Bir yandan çocukları rahatlatmaya çalıştım. Çocuklara alan açmak için sırtımla yüklenip alan açmaya çalıştım ama açamadım tabii ki. Çocukların bulunduğu her yer cam kırıklarıyla doluydu. 4,5 saat boyunca enkaz altında kaldık. Bu sırada çocuklara yakınımda bulunan oyuncak bebek ve araba bulup çocuklara verdim. Onlara şarkılar söyletmeye başladım. Sonra da Allah’a dua ettik ve ekiplerle irtibat kurmaya devam ettim."
"Korktuğum şeyle sınandım"
Bina yeniden çökünce ekiplerin bulundukları kısma giremediğini anlatan Aladağ, "O sırada küçük kızım kafasından darbe aldığı için kusmaya başlamıştı. Durumu hemen ekiplere bildirdik. Bir itfaiye çalışanı kendini riske atıp içeri girmeye karar verince ekipler bizi kurtarmak için içeri girmeye çalıştılar. Ben de duvarı tekmeleyerek olduğumuz yeri belli ettim. Depremden ve enkaz altında kalmaktan çok korkuyordum. Korktuğum şeyle sınandım" ifadelerini kullandı.
"O benim emanetimdi"
Yanında arkadaşının çocuğunun olmasının ayrı bir sorumluluk olduğunu dile getiren Aladağ, şöyle konuştu: "Merve enkaz altındayken çok fazla korktu. O benim emanetimdi. Allah’ın, ’sen bu emanete baktın, ben de seni çocuklarla birlikte çıkarıyorum’ dediğine inanıyorum. AFAD ekiplerinden önce 122 ekipleri, itfaiye ekipleri geldi. Kuzenlerim ekipleri benimle iletişim kurarak yönlendirdi. Çok şükür hayattayız. İçeri girmeye karar veren itfaiye çalışanını ise hiç tanımıyorum. Ona teşekkür ediyorum."
"Ev arıyoruz ama bulamıyoruz"
Eşine, kayınvalidesine ve Merve’nin annesi Şenay İ.’ye ulaşamadığında umudunu kaybettiğini söyleyen Aladağ, "112’ye ulaşınca umutlandım. ’Bizi buradan kurtaracaklar’ dedim. Allah o sırada bir güç veriyor, ona inandım. 4,5 saat enkaz altında kaldım ama Allah onu bana hissettirmedi. Biraz daha geç kalınsaydı kötü sonuçlar olabilirdi ama çok şükür çok şanslıydık. Ben soğukkanlı biriyim ama böyle bir şeyle sınanacağımı ve böyle başarılı olacağımı bilmiyorum. Belki annelik duygusundan belki de emanet duygusundan olabilir. Şimdi akrabalarımızın yanında kalıyoruz ama ev arıyoruz. Ev arıyoruz ama bulamıyoruz. İnşallah bir an önce buluruz ve düzenimizi kurarız" sözlerine yer verdi.