Dünya Bankası’nın Türkiye Ülke Direktörü Auguste Tano Kouamé, ’’Türkiye’yi tebrik etmek istiyorum. Değer zinciri içerisindeki değerini yükseltmeyi başardı. Son seviyede inavasyon temelli ihracattan bahsedebiliriz. Sadece birkaç ülke bu alanda başarılı oldu’’ dedi.
Dünya Bankası’nın Türkiye Ülke Direktörü Auguste Tano Kouamé, Dünya Bankası tarafından Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) ve Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) işbirliğinde düzenlenen ’Ticaret ve Küresel Değer Zinciri Konferansı’nın açılışında konuştu. Kouamé, Türkiye’nin değer zinciri içerisindeki değerini yükselttiğini söylerken, Türkiye’de ihracat ya da ithalat yapan firmaların, diğer firmalara kıyasla daha hızlı bir büyüme gösterdiğini vurguladı.
’’Türkiye, değer zinciri içerisinde ki değerini yükseltmeyi başardı’’
Konferansın açılış konuşmasını yapan Auguste Tano Kouamé, ’’Türkiye’yi tebrik etmek istiyorum. Değer zinciri içerisindeki değerini yükseltmeyi başardı. Son seviyede inavasyon temelli ihracattan bahsedebiliriz. Sadece birkaç ülke bu alanda başarılı oldu. Türkiye’de bu kategoride olma niyetinde. Ülkeler küresel değer zincirinde ilerledikçe, ekonomik ve sosyal göstergelerde de ilerleme kaydediyorlar. Pek çok ülke yoksulluğu azaltmayı başarıyor. İstikrarlı ekonomilere kavuşuyor ve geliri arttırarak en altta ki yüzde 40’lık dilimi arttırarak haklarını ve nüfuslarını, ülkelerde yaşayanları küresel ekonomiye entegre etmeyi başarıyor’’dedi.
’’Türkiye’nin küresel değer zincirlerinde çok yoğun katılımı var’’
Türkiye’nin küresel değer zincirlerinde çok yoğun katılımı olduğunun altını çizen Kouamé, ’’Türkiye standart prosedürlerle küresel değer zincirinde imalat alanın da yer alıyor. Eski dönemlere baktığımız da mermer ticaretini Batı Anadolu’dan Yunanistan’a, İskenderiye’ye ve son olarak Beyrut’a ihracat ettiğini görüyoruz. Türkiye için küresel değer zincirinde yer almak yeni bir olay değil. Geçtiğimiz 30 yıl içerisinde de Türkiye günümüzün en büyük küresel değişmesinde yer aldı. Bunlardan birkaç tanesine değinecek olursak, uluslararası otomobil üretimi, yaklaşık 90 yıl önce Ford ile iş birlikteliklerine başladı. Tekstil, hazır giyim, metal, makine, elektronik ve dijital medya bunlar sadece birkaç tanesi. Türkiye günümüzde gerçekten küresel değer zincirlerinde önemli bir aktör. Bunun ölçüsünü de şu şekilde görebiliyoruz: Türkiye’deki şirketlerin ne kadarı küresel ihracatçıları kullanımına yönelik imalat yapıyor ve onların girdileri küresel üreticilerden gelen girdi miktarına bakabilir. Türkiye’deki şirket verimliliği raporumuz, 2005 yılında 100 dolarlık Türkiye’deki şirketlerin ihracatçıların yüzde 15’inden ihracat elde edilmiş. Bir sonraki yıl ise yüzde 16’ya çıkmış. Fikir vermek açısından 1995 yılında sadece yüzde 9’luk orandan bahsediyormuşuz’’ şeklinde konuştu.
Kouamé, sözlerine şöyle devam etti: ’’Türkiye’deki şirketler, geçmişe kıyasla ara mallarını dışarıdan daha fazla alıyorlar. Yine Türkiye’nin her ihracat ettiği 100 dolar için 13,5 doları diğer ihracatçılar ve ülkeler kullanarak nihai ihraç ürünlerini elde etmekte kullanılmış. Bu rakamda 2015 yılında 14,6’ya çıkmış. Bu rakamları elde edebileceklerle kıyasladığımızda yine de mutlu olmak mümkün ama daha da fazla gelişme olabilir. Türkiye çok daha ileriye gidebilir. Özellikle küresel değer zincirlerinin ne kadar faydalı olduğunu düşünecek olursak bu mümkündür’’.
’’Türkiye’de ihracat ya da ithalat yapan firmalar, diğer firmalara kıyasla daha hızlı bir büyüme gösteriyor’’
Kouamé , sözlerini şöyle tamamladı: ’’Türkiye’de ihracat ya da ithalat yapan firmalar, diğer firmalara kıyasla daha hızlı bir büyüme gösteriyor. Küresel ticaretle ve küresel değer zinciri aracılığıyla bağlantılı olan firmalar da daha verimli ve üretken. Özetleyecek olursak; entegrasyondan dersler çıkarmak Türkiye için çok önemli. Bu Türkiye’nin geleceğinin gittiği yön. Eğer Türkiye, üst gelirli ülke statüsüne ulaşmak istiyorsa ve bu kategorideki en sağlam ekonomilerden birine sahip olmak istiyorsa durum bu. Bu bağlamda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nı da tebrik etmek istiyorum; Endüstri ve Teknoloji Stratejisi 2023 yılı için açıklandı. Burada Türkiye’nin küresel değer zincirlerine katılımı için öncelikler tespit edilmiş durumda. Ticaret Bakanlığını da tebrik etmek istiyorum; Türkiye’nin Kalkınma Hedefleri doğrultusunda İhracat Master Planı’nı yayınladılar. Bu çerçevede Dünya Bankası,buradaki bakanlıklar ve diğer ortaklarıyla Türkiye’de çalışmaya devam etmek istiyor. Bu doğrultuda Türkiye ile ilgili ana raporumuz hazırlıyoruz. Özellikle detaylı şekilde küresel değer zincirlerinin firma düzeyindeki faaliyetlerine odaklanacak ve küresel değer zincirlerinin daha fazla istihdama ve gelir üretimine nasıl katkıda bulunabileceği ile ilgili olacak. Ne gibi politikalar sayesinde bu potansiyelin gerçekleştirilmesine faydada bulunabileceğimizi göreceğiz’’.
Dünya Bankası’nın Türkiye Ülke Direktörü Auguste Tano Kouamé, Dünya Bankası tarafından Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) ve Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) işbirliğinde düzenlenen ’Ticaret ve Küresel Değer Zinciri Konferansı’nın açılışında konuştu. Kouamé, Türkiye’nin değer zinciri içerisindeki değerini yükselttiğini söylerken, Türkiye’de ihracat ya da ithalat yapan firmaların, diğer firmalara kıyasla daha hızlı bir büyüme gösterdiğini vurguladı.
’’Türkiye, değer zinciri içerisinde ki değerini yükseltmeyi başardı’’
Konferansın açılış konuşmasını yapan Auguste Tano Kouamé, ’’Türkiye’yi tebrik etmek istiyorum. Değer zinciri içerisindeki değerini yükseltmeyi başardı. Son seviyede inavasyon temelli ihracattan bahsedebiliriz. Sadece birkaç ülke bu alanda başarılı oldu. Türkiye’de bu kategoride olma niyetinde. Ülkeler küresel değer zincirinde ilerledikçe, ekonomik ve sosyal göstergelerde de ilerleme kaydediyorlar. Pek çok ülke yoksulluğu azaltmayı başarıyor. İstikrarlı ekonomilere kavuşuyor ve geliri arttırarak en altta ki yüzde 40’lık dilimi arttırarak haklarını ve nüfuslarını, ülkelerde yaşayanları küresel ekonomiye entegre etmeyi başarıyor’’dedi.
’’Türkiye’nin küresel değer zincirlerinde çok yoğun katılımı var’’
Türkiye’nin küresel değer zincirlerinde çok yoğun katılımı olduğunun altını çizen Kouamé, ’’Türkiye standart prosedürlerle küresel değer zincirinde imalat alanın da yer alıyor. Eski dönemlere baktığımız da mermer ticaretini Batı Anadolu’dan Yunanistan’a, İskenderiye’ye ve son olarak Beyrut’a ihracat ettiğini görüyoruz. Türkiye için küresel değer zincirinde yer almak yeni bir olay değil. Geçtiğimiz 30 yıl içerisinde de Türkiye günümüzün en büyük küresel değişmesinde yer aldı. Bunlardan birkaç tanesine değinecek olursak, uluslararası otomobil üretimi, yaklaşık 90 yıl önce Ford ile iş birlikteliklerine başladı. Tekstil, hazır giyim, metal, makine, elektronik ve dijital medya bunlar sadece birkaç tanesi. Türkiye günümüzde gerçekten küresel değer zincirlerinde önemli bir aktör. Bunun ölçüsünü de şu şekilde görebiliyoruz: Türkiye’deki şirketlerin ne kadarı küresel ihracatçıları kullanımına yönelik imalat yapıyor ve onların girdileri küresel üreticilerden gelen girdi miktarına bakabilir. Türkiye’deki şirket verimliliği raporumuz, 2005 yılında 100 dolarlık Türkiye’deki şirketlerin ihracatçıların yüzde 15’inden ihracat elde edilmiş. Bir sonraki yıl ise yüzde 16’ya çıkmış. Fikir vermek açısından 1995 yılında sadece yüzde 9’luk orandan bahsediyormuşuz’’ şeklinde konuştu.
Kouamé, sözlerine şöyle devam etti: ’’Türkiye’deki şirketler, geçmişe kıyasla ara mallarını dışarıdan daha fazla alıyorlar. Yine Türkiye’nin her ihracat ettiği 100 dolar için 13,5 doları diğer ihracatçılar ve ülkeler kullanarak nihai ihraç ürünlerini elde etmekte kullanılmış. Bu rakamda 2015 yılında 14,6’ya çıkmış. Bu rakamları elde edebileceklerle kıyasladığımızda yine de mutlu olmak mümkün ama daha da fazla gelişme olabilir. Türkiye çok daha ileriye gidebilir. Özellikle küresel değer zincirlerinin ne kadar faydalı olduğunu düşünecek olursak bu mümkündür’’.
’’Türkiye’de ihracat ya da ithalat yapan firmalar, diğer firmalara kıyasla daha hızlı bir büyüme gösteriyor’’
Kouamé , sözlerini şöyle tamamladı: ’’Türkiye’de ihracat ya da ithalat yapan firmalar, diğer firmalara kıyasla daha hızlı bir büyüme gösteriyor. Küresel ticaretle ve küresel değer zinciri aracılığıyla bağlantılı olan firmalar da daha verimli ve üretken. Özetleyecek olursak; entegrasyondan dersler çıkarmak Türkiye için çok önemli. Bu Türkiye’nin geleceğinin gittiği yön. Eğer Türkiye, üst gelirli ülke statüsüne ulaşmak istiyorsa ve bu kategorideki en sağlam ekonomilerden birine sahip olmak istiyorsa durum bu. Bu bağlamda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nı da tebrik etmek istiyorum; Endüstri ve Teknoloji Stratejisi 2023 yılı için açıklandı. Burada Türkiye’nin küresel değer zincirlerine katılımı için öncelikler tespit edilmiş durumda. Ticaret Bakanlığını da tebrik etmek istiyorum; Türkiye’nin Kalkınma Hedefleri doğrultusunda İhracat Master Planı’nı yayınladılar. Bu çerçevede Dünya Bankası,buradaki bakanlıklar ve diğer ortaklarıyla Türkiye’de çalışmaya devam etmek istiyor. Bu doğrultuda Türkiye ile ilgili ana raporumuz hazırlıyoruz. Özellikle detaylı şekilde küresel değer zincirlerinin firma düzeyindeki faaliyetlerine odaklanacak ve küresel değer zincirlerinin daha fazla istihdama ve gelir üretimine nasıl katkıda bulunabileceği ile ilgili olacak. Ne gibi politikalar sayesinde bu potansiyelin gerçekleştirilmesine faydada bulunabileceğimizi göreceğiz’’.