Bu yıl, Ozon Sekretaryasının belirlemiş olduğu Yaşamı Korumak İçin Küresel İşbirliği temalı bilinçlendirme etkinliği, Ankara’da köy okullarında eğitim gören 100’den fazla 5. sınıf öğrencisinin katılımı ile gerçekleştirildi. Etkinlikte, iklim elçilerinin hazırlamış olduğu aktiviteler ile çocuklar bilinçlendirildi.
Uluslararası Ozon Tabakasının Korunması Günü etkinliği çerçevesinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Sera Gazı Emisyonlarının İzlenmesi Daire Başkanı Volkan Polat, Montreal Protokolü’nün önemine dikkat çekerek şunları kaydetti:
“Bugün 197 ülkenin de taraf olduğu ozon tabakasını incelten maddelerle dayanan Montreal Protokolü uluslararası ve çevre alanında, uluslararası iş birliğinin en güzel örneklerinden birini sergilemiş ve gelecek kuşaklar için ozon tabakasının korunması adına çok güzel bir yol izlenmiştir.
Ülkemizde 1991 yılında Montreal Protokolü ile birlikte ozon tabakasının incelmesine ilişkin bu sözleşmeye taraf olmuş ve Birleşmiş Milletler ile iş birliği yaparak bu konuda başarılı bir şekilde süreci yönetmektedir. Bu başarı aynı zamanda küresel iklim değişikliği ile ilgili mücadelelere de önemli katkı sağlamaktadır.
İklim değişikliğine bağlı olarak ortalama küresel sıcaklıklar her yıl sizlerin de bildiği üzere rekorlar kırmakta seller, fırtınalar, kuraklıklar, uzun süreli orman yangınları gibi doğal afetleri artık ne yazık ki daha sık görmekteyiz. Bu felaketler sadece ülkemizde değil tüm Dünya’da artık çok sık olmakta ve bu felaketlerle birlikte tüm canlılara büyük tehlike oluşmaktadır.”
Polat, Montreal Protokolüyle yalnızca ozon tabakasını incelten maddelerin değil aynı zamanda alternatifleri olan sera gazlarının da kontrolünün sağlandığının altını çizerek, “Ülkemiz bu değişikliği kabul ederek ozon tabakasının korunması ve iklim değişikliği ile mücadele için taraf ülkelerin çabalarına ortak olmaya devam edecektir. Birleşmiş Milletler Ozon Tabakasını İncelten Maddeler Protokolü’nün imzalandığı 16 Eylül günü Uluslararası Ozon Tabakası Koruma Günü yani kısaca Dünya Ozon Günü olarak kabul etmiştir” dedi.
“İklim değişikliği en çok çocuklar ve gençleri etkiliyor”
İklim Elçisi Muhammet Aktaş, iklim değişikliklerinden doğan krizlerin en çok çocukları etkilediğini vurgulayarak, “Biz iklim elçileri olarak, iklim krizi ile mücadelede çocuk hakları başta olmak üzere her konuda karar vericilere mesajlarımızı ve taleplerimizi iletiyoruz.
Çevre ve iklim değişikliği konularında fikirlerimizi daha güçlü bir şekilde ifade etmek ve karar alma süreci boyunca katılım sağlamak geleceğimize dair inancımızı yükseltiyor. İklim değişikliği en çok çocuklar ve gençleri etkiliyor. 15 yaşından beri çocuk hakları konusunda yürütülen çalışmalara katılan biri olarak tüm çocukların temiz ve sürdürülebilir bir dünyada yaşamasının temel haklarından biri olduğunu dile getirmek isterim.
Son yıllarda bilim insanları Antarktika üzerinde ozon tabakasındaki deliğin küçülmeye başladığını belirtiyor. Bu başarıda hepimizin çabaları mevcut. Araştırmacılar, 2000 ile 2016 yılları arasındaki ölçümler sonucu Antarktika üzerinde bulunan ozon tabakasındaki deliğin 4 milyon kilometrekare yani yaklaşık 5 Türkiye boyutlarında küçüldüğünü tespit etmiştir. Ülkelerin bu sorunla mücadeledeki ortak duruşunu ve uygulamalardaki kararlılığını sürdürmesi halinde deliğin 2050 yılına kadar tamamen kapanabileceği öngörülüyor” ifadelerini kullandı.
Geleceğin karar vericilerine seslenerek tavsiyelerde bulunmak istediğini belirten Aktaş, "Ozon tabakasına zarar vermeyen ozon dostu ürünler satın alalım. Buzdolaplarını ve derin dondurucuları çok düşük sıcaklıklardan kaçınarak doğru ölçülerde kullanalım.
Klimaları çok düşük sıcaklıklarda çalıştırmayarak enerji tasarrufu sağlayabiliriz. Buzdolabınızı, fırın veya bulaşık makinasının yanına koymayın. Mümkünse geceleri klima olmadan uyuyun. Ailenizi ve arkadaşlarınızı da bu konuda bilinçlendirmeyi ve gerekirse uyarmayı unutmayın. Ozon tabakasını korumaya devam etmek için hep birlikte çalışalım" diye konuştu.
