İstanbul
Viral Hepatitle Savaşım Derneği ile Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği, "28 Temmuz Dünya Hepatit Günü" kapsamında Beyoğlu'ndaki bir otelde basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda konuşan Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği Başkanı Prof. Dr. Zeki Karasu, viral hepatitlerin tüm dünyada ve ülkede önemli halk sağlığı sorunlarından bir tanesi olduğunu söyledi.
Bu virüslerin tüm dünyada çok sayıda insanı etkileyerek hasta ettiğini ve ciddi sağlık sorunlarına yol açtığını belirten Karasu, "Dünyada yaklaşık 250 milyon kişinin Hepatit B, 70 milyon kişinin de Hepatit C hastası olduğu tahmin edilmektedir. Bizim ülkemizde de Hepatit B'lerin toplumda görülme sıklığı yüzde 4 civarındadır. Hepatit C için bu rakam yüzde 0,5 ile 1 arasında değişmektedir. Bu gözle bakıldığında yüzde 4 Hepatit B, yüzde 1 Hepatit C kabaca yüzde 5 civarında insanımız hepatitlerle hasta edilmiş durumdadır."
Bulaştan korunmanın önemine vurgu yapan Karasu, kuaför, berber, dövme salonları gibi yerlerde birden çok kişide aynı materyallerin kullanıldığı uygulamalarda sterilizasyona karşı dikkatli olunması uyarısında bulundu.
"Viral hepatitler çok sessiz, sinsi seyredebiliyorlar"
Prof. Dr. Karasu, toplu yaşam alanlarında da bulaş riskinin yüksek olduğuna dikkati çekerek, bu alanlarda çalışan ve yaşayan kişilerin çok dikkatli davranmaları gerektiğini vurguladı.
Yaptırılan herhangi bir manikür veya piercing işleminin ardından bulaş yaşanabileceğini kaydeden Karasu, "İnsanların bir kısmında sarılık, halsizlik, yorgunluk gibi belirtiler ortaya çıkabilirken önemli bir kısmında bu belirtilerin hiçbirisi ortaya çıkmayabiliyor. Viral hepatitler çok sessiz, sinsi seyredebiliyorlar. Bu da bunların insanlar tarafından tanınmasını güçleştiren durumlar." diye konuştu.
Karasu, Türkiye'nin viral hepatitlerle savaşım konusunda devlet politikası geliştirmiş dünyadaki sayılı ülkelerden bir tanesi olduğunu sözlerine ekledi.
Viral Hepatitle Savaşım Derneği Başkanı Prof. Dr. Rahmet Güner de Türkiye'de tedaviye erişiminin önünün açık olduğunu belirterek, "Hem Hepatit B'de hem de Hepatit C'de tedaviye erişim ücretsiz bir şekilde devlet tarafından karşılanıyor. Dolayısıyla yeter ki biz hastalarımıza tanı koyabilelim. Tedaviyle onları buluşturmamızın önünde herhangi bir engel yok." ifadelerini kullandı.