Kütahya Teknokent Genel Müdürü Ekonomist Prof. Dr. Ersan Öz, Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Türkiye’nin ekonomideki hedef, ilke ve politikalara ilişkin makroekonomik tahminleri içeren Orta Vadeli Programı (OVP) hakkında açıklamalarda bulundu.
Öz, "Ekonomik gelişmeleri yakından takip eden biri olarak gerçekçi analizlere dayalı olduğunu ifade etmek yanlış olmaz. Bu programda açıklanan istatistiki veriler gerçekleşmiş olan 2022 yılından başlayıp 2023 yılı gerçekleşme tahminini ve 2024, 2025, 2026 yılları olmak üzere önümüzdeki üç yıla ilişkin enflasyon, istihdam, büyüme, ihracat, cari açık gibi temel ekonomik gösterge tahminlerini kapsıyor” dedi. “Programda yapısal reform, büyüme, enflasyon, mali-bütçe disiplini ve kura ilişkin göstergeler ön plana çıkmaktadır”
Programın yakından incelediğinde yapısal reform, büyüme, enflasyon, mali-bütçe disiplini ve kura ilişkin göstergelerin ön plana çıktığını söyleyen Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Ersan Öz, ”Geçtiğimiz haftalarda yapılan açıklamalarda Orta Vadeli Programla birlikte öngörülebilirliği güçlendiren bir çerçeve çizileceği ve müşahhas adımların özellikle de vergi reformu ve yapısal dönüşümün sinyallerini almıştık. Orta Vadeli Programda öncekilere kıyasla bazı analizler ve farklılaşmalar dikkat çekti. Cumhurbaşkanı yardımcısı Cevdet Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan olmak üzere tüm ilgili taraflarla istişare edilerek hazırlandığının belirtildiği ve açıklanan programda temel ekonomik göstergelerin revize edilmesi hedeflere yakınsayacak gerçekçi bir programa işaret edilmesi bakımından önemli ve aynı zamanda samimi göstergelerdi. Programı yakından incelediğimizde ise yapısal reform, büyüme, enflasyon, mali-bütçe disiplini ve kura ilişkin göstergelerin ön plana çıktığı ifade edilebilir” diye konuştu. “OVP’de enflasyona ilişkin 2023 yılı yılsonu enflasyon tahmini yüzde 65”
"Programda yer alan enflasyon tahmininin Merkez Bankası tahminiyle uyumlu hale getirildiği görülüyor" diyen Prof. Dr. Ersan Öz, “ OVP’de enflasyona ilişkin 2023 yılı yılsonu enflasyon tahmini yüzde 65, 2024 için yüzde 33, 2025 için yüzde 15,2 ve 2026 için söz konusu tahmin tek haneye düşürülerek yüzde 8,5 olarak açıklandı. Yapılan açıklamalarda sıkı para politikasıyla tek haneli enflasyona ulaşılacağı sinyali verildi. Dolayısıyla 2024 yılı için sıkı para politikasının devam edeceği beklenebilir. Programda yer alan enflasyon tahmininin Merkez Bankası tahminiyle uyumlu hale getirildiği görülüyor. Bu durum ise enflasyonun tahminden ziyade bir hedef olarak belirlendiği şeklinde açıklanabilir. Diğer yandan OVP’de büyümeye ilişkin tahminlerin düşürüldüğü görülüyor. Bu düşüşte özellikle küresel ekonomik aktivitedeki yavaşlama, küresel ticarette daralma ve ülkemizde gerçekleşen deprem felaketinin etkili olduğu belirtilmekte” ifadelerine yer verdi. “OVP’de 2023 yılı için ekonomik büyüme yüzde 4,4”
Ersan Öz, “OVP’de 2023 yılı için ekonomik büyüme yüzde 4,4, 2024 için yüzde 4, 2025 için yüzde 4,5 ve 2026 için yüzde 5 olarak tahmin ediliyor. İşsizlik beklentileri ise 2025 yılı itibariyle tek haneli seviyelere düşeceği tahmin ediliyor. 2023 yılı için işsizlik beklentisi yüzde 10,1 olurken, 2024 için yüzde 10,3, 2025’te yüzde 9,9; 2026’da ise yüzde 9,3 olarak belirlendiği görülüyor. Dikkat çeken diğer makro gösterge tahminlemesi ihracata ilişkin. 2023 sonu 255 Milyar Dolar gerçekleşmesi beklenen yılsonu ihracatı, 2026 sonu itibariyle 302,2 Milyar Dolar olarak tahminleniyor. Bu arada “Türkiye gücünü keşfet” logosuyla mal ve hizmet ihracatına yönelik tanıtımlar yapılacak olması hedeflerin tutturulmasına ve hatta aşılmasına katkı sağlayacaktır. Bu tür plan ve program açıklamalarında merak edilen diğer başlıklardan biri de fert başına düşen milli gelir rakamıdır. 2023 sonu itibariyle 12 bin 415 Dolar tahminlenen kişi başına düşen gelir rakamının 2026 yılsonu itibariyle 14 bin 855 Dolara yükseltilerek vatandaşın refah düzeyinde kaliteli bir nicelik standardına ulaşılmak isteniyor" ifadelerini kullandı. “OVP’de kur tahminleri”
OVP’de dikkat çeken bir diğer hususun ise kur tahminlerine ilişkin olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ersan Öz,” Programa göre dolar kuru 2023 için 23,88, 2024 için yüzde 36,78, 2025 için 43,93 ve 2026 için 47,79 olarak öngörülüyor. Kur enflasyon açısından önemli bir faktör. Kurdaki bu değişme kur geçişgenliğine sebep olarak enflasyon üzerinde baskıya sebep olabilir. Bu arada 2024’ün dördüncü çeyreğinde hayata geçirilmesi planlanan “Digital Türk Lirası” projesi de digital yatırım iklimine bambaşka bir yön verecek gibi” dedi. “OVP’de yer alan bütçe tahminleri”
Bütçe tahminleriyle ilgili görüşlerini belirten Prof. Dr. Ersan Öz, “OVP’de yer alan bütçe tahminlerinin ise yukarı yönde revize edildiği görülüyor. Yapılan açıklamalarda program döneminde deprem bölgelerine ayrılacak kaynağın 3 milyar lira olduğu belirtilerek bütçedeki bozulmanın büyük oranda deprem giderlerinden kaynaklandığı ifade edildi. Program döneminde bütçe açığı azaltılarak Maastricht kriterlerine ulaşılması hedeflendiği görülüyor. Programda merkezi yönetim bütçe gelirlerinde ise artış tahmin ediliyor. 2026 yılına gelindiğinde Bütçe Açığı/GSYİH’nın yüzde 2,9’a gerilemesi, Borç Stoku/GSYİH’nın yüzde 33’e indirilmesi hedeflenmiş görünüyor. Hem büyüme hem de harcama tahminlerinden hareketle deprem bölgesine yapılacak harcamaların çarpan etkisiyle büyümeye katkı sağlamasının beklendiği ifade edilebilir” diye konuştu. “OVP’de tasarrufu teşvik eden ve borçlanma gereğini azaltacak sistemler”
Türkiye’nin tarımsal gıdaların ehemmiyetinin farkında olduğunu dile getiren Ersan Öz, “OVP’de tasarrufu teşvik eden ve borçlanma gereğini azaltacak sistemler de öngörülmüş. Örneğin fiziki altın tasarruf sistemi, yurtdışında yerleşik vatandaşlarımızın tasarruflarını Türkiye’ye yönlendirmelerini sağlayarak hem onların hem ülkemizin kazanmasını sağlayıcı mevduat ve katılım hesabı (Yuvam), Varlık fonu bünyesinde kurulacak teknoloji fonu ile hem ülke kalkınmasında katalizör vazifesi görecek genç fikirlerin kuluçka merkezlerinde desteklenmesi, teknopark ve ar-ge tasarım merkezi sayılarının ve imkanlarının artırılması gibi düzenlemeler de öngörülmüş durumda. Son olarak açıklanan OVP’da diğerlerine kıyasla önemli bir farklılık yedi öncelikli yapısal alanın belirlenmesidir. Büyüme ve Ticaret, Beşeri Sermaye ve İstihdam, Fiyat İstikrarı ve Finansal istikrar, Kamu Maliyesi, Afet Yönetimi, Yeşil ve Dijital Dönüşüm, İş ve Yatırım Ortamı. Unutmadan yazalım ki, tarımsal gıdaların ehemmiyetinin hepimiz farkındayız. Programda buna yönelik çok önemli bir düzenleme 2024’ü üçüncü çeyreğinde mevsimsel etkileri minimize ederken üretime büyük katkı sağlayacak ’Sera Organize Tarım Bölgeleri’ kuruluyor. Hem üniversitelerimizde hem pratik üretim sahalarında savunma sanayi, yapay zeka, siber güvenlik, uzay teknolojileri gibi birçok tematik alan olmak üzere öncelikli yapısal alanların belirlenmesi, bölümler ve enstitüler açılması ve yapılacak reformların takvimlendirme çerçevesinde hayata geçirilmesinin planlamasından tüm ilgili çevreler müşahhas pozitif harican doğrudan ve dolaylı etkiler bekliyor. Ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz” şeklinde konuştu.