Elazığ’da 3 kişinin hayatını kaybettiği silahlı kavga davasında ilk duruşma görüldü. 3 kişiyi öldüren sanık, olayın detaylarını anlattı.
4 Kasım 2022 tarihinde merkez Sürsürü Mahallesi İmamefendi Bulvarı’ndaki bir iş yerinde çıkan silahlı kavgada Mehmet K. ve Bülent B. olay yerinde, Mahmut D. ise kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Olayın şüphelileri tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Davanın ilk duruşması Elazığ Adliyesi 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Mahkemeye sanıklar M.S.D., A.D. ve taraf avukatları katıldı.
Olayda 3 kişiyi silahla vurarak öldüren sanık M.S.D. savunmasında, ’’Olay günü sabahı Mahmut D.’nin 3 kardeşine ’Siz de gelin’ dedim. 10.00 gibi kendi ofisime gittim. Ramazan D. de benim ofisimdeydi. Kahvaltı yaptık. Saat 14.00 gibi geleceklerdi, işimi ona göre hazırladım. Saat 17.00 gibi bir lokantaya yemeğe gidecektim ve eşim kardeşlerimin eve ziyarete geleceklerini söyledi. Ben de ’19.30 gibi evde olurum’ dedim. Olayın olduğu ofise gittik. Sadece bende sürekli taşıdığım ruhsatlı silahım vardı. Olayın olduğu ofiste Ahmet Ç. vardı, bir iki tane de çalışanı vardı. Orada onları bekledik. 1-1,5 saat geç kaldılar, sonra geldiler. Mehmet K., Bülent B., Mahmut D., Mehmet K.’nın kayınbabası olmak üzere 4 kişi geldiler” dedi.
Mehmet K.’nın başka hesaplarla geleceğini bildiğini söyleyen M.S.D., ’’Dışarıda bekleyen olup olmadığını bilmiyordum. Oturduk, hal hatır sorduk. Meseleyi ben açarak Mehmet K.’ya, ‘Allah rızası için hakkı ortaya koyalım ki bu işi çözelim’ dedim. Mehmet K. bana, ‘Mehmet ağabey M.A. beni aramış, ben ona dedim ki ’Aşağıdaki organlarını keserim ağzına sokarım.’ Biz sana değer veriyoruz ama sen değerini bilmiyorsun’ dedi. Ben istediğim kişiye istediğim cümleyi kurabilirim demek istedi. Böyle deyince ben sessiz kaldım. Daha sonra Mehmet K., Ahmet C.’ye yöneldi, ‘Biz geldik işimiz gücümüz var. Tapuları vereceksiniz gideceğiz’ dedi. Daha önce 3 tapu hissesi devredilmişti. 10 tane veya 20 tane daha istiyordu. Ağır ve hadsiz konuşmaları oldu. Kardeşim sol taraftaydı. Kardeşim, ‘Sen konuştun seni dinledik, ağabeyim de konuşsun’ dedi. Ben ortada, Mehmet K. sağda, kardeşim soldaydı. Kardeşim kalkmaya çalışınca Bülent elle müdahale ederek ’Otur ulan, senin böbreklerini kanatırım’ dedi” diye konuştu. "Silahı rahat kullanabiliyorum, av tecrübem var"
O esnada kimsede silah görmediğini aktaran M.S.D., ’’Ben de Bülent’e el işareti yaparak oturmasını istedim. O esnada Mehmet K., ’Kökünüzü kazırım, hepinizi öldürürüm’ dedi. Daha sonra sağıma döndüğümde Mehmet K. ayağa kalktı, silahını çekerek mermiyi namluya verdi, karşıya doğru yürüdü ve mesafe aldı. Silahım belimdeydi. O mesafe alana kadar ben de silahımı çıkardım mermiyi namluya sürdüm. Ona küfür etmedim, bağırmadım ve ezmedim. Bizi ve kardeşimi öldüreceğini düşündüm. Silahı rahat kullanabiliyorum. Pratiğim ve av tecrübem var. O sırada silahı bana yöneltti. Ben atik davranmasaydım Mehmet K. mesafe aldıktan sonra bize ateş edecekti. Silahı kaldırdığı gibi ben de el çabukluğumla Mehmet K.’nın karnına doğru bir el ateş ettim. Mehmet K. sendeledi, duvara doğru gitti. O esnafa Bülent B. yumruk ve tekme ile kardeşime vuruyordu. O an Bülent’te elini silahına attı. Bülent silahını çekti. O sırada kardeşimle boğuşuyordu, 2 el yukarıdan ateş ettim. Bülent’teki silah siyah renkliydi. Döndüğüm zaman Mehmet K.’nın silahını bana yönelttiğini gördüm, 2 el daha ateş ettim. Mermilerin nereye geldiğini görmedim” şeklinde konuştu. ’’Mahmut olayların ortasında ’Seni bitirdim’ dedi’’
Olayı anlatmayı sürdüren M.S.D., ’’O hengamenin içerisinde Mahmut D. müdahale etmeye çalıştı. Mahmut iş anlamında benle yarışan birisidir. Bu olayların olduğu esnada ‘Seni bitirdim’ dedi. Ramazan bana müdahale ederek elimdeki silahımı yere düşürdü. Ben yine yerden aldım. Ramazan beni önden tuttu ve sarıldı. Orada yüzüne kafa vurabilirdim ama kendine kıyamadığın için vurmadım. Sonra Ramazan’dan kurtuldum. Fakat Ramazan arkamdan tutmaya çalıştı. O esnada ofisin kapısı açıldı. Kardeşim Ramazan ile Mahmut D. beni kapıya doğru çıkarmaya çalıştılar. Ramazan arkamda, onun arkasında da Mahmut vardı. O sırada Mahmut Kürtçe konuştu ve beni kastederek, ‘Ben onu dışarı çıkarıyorum’ dedi. Bana göre dışarıdakilere haber veriyordu. Kapıya az bir mesafe kaldıydı. Eğilerek Mahmut’un bacağına bir el ateş ettim. O an Mahmut düştü. Ramazan korku ile beni bıraktı. O esnada Mahmut’a sıkmadım. O an kardeşimin vurulduğunu düşündüm. Çünkü o ortamda yoktu. Olayın olduğu yere koştum. Kardeşimi Abdulhalim’i odanın içinde göremediğim için vurulduğunu zannettim. Odaya geldiğimde kardeşim yere çökmüş vaziyette duvarın dibindeydi. ’Mermi isabet aldı mı sana’ dedim, ’Yok’ dedi. Olayda kardeşimin eylemimi kolaylaştırma yönünde herhangi bir eylemi olmadı. Tedbir olarak diğer odaya geçerek emniyetin gelmesini bekleyecektim. Mahmut D. yerde yine Kürtçe olarak ‘Seni bitirdim’ dedi ve elini sağ tarafına attı. Mahmut D.’nin gövdesinden aşağı doğru hatırlamadığım sayıda birden fazla ateş ettim. Benden silahımı aldılar ama getirmelerini istedim, güvenlik güçlerine teslim edeceğimi söyledim” dedi. "Bunların amacı bana ve Ömer Ç.’ye çökmekti"
Bunların yaşanmaması için çok uğraştığını söyleyen M.S.D., ’’Bu insan bana yapıştı ve beni bırakmadılar. Devletimin adaletine güveniyorum. Görüşme için 3 araçla geldiler. Beni bu işin içerisine koyan Mahmut ve Mehmet K.’dır. Bunların amacı bana ve Ömer Ç.‘ye çökmekti. Ben kötü düşünseydim amcaoğlum Mahmut’u öldürtürdüm. Hiçbir şekilde kötülük düşünmedim. Hiçbir şekilde olay yerine ön hazırlık yaparak gitmedim. Ruhsatlı silahımı sürekli taşırım’’ dedi.
Duruşma, diğer sanıkların ifadelerinin alınmasının ardından eksiklerin giderilmesi için ileri bir tarihe ertelendi.