Ekim 2014’te Suriye’ye geçerek IŞİD’e katılan Alagöz’ün cep telefonunun, Suriye’ye geçmeden önce dinlendiği iddia edildi.
Milliyet Gazetesi'nden Sertaç Koç'un haberine göre, saldırıdan bir gün sonra Dicle Haber Ajansı (DİA) tarafından canlı bomba olabileceği şüphesiyle servis edilen Alagöz’ün nüfus cüzdanının, SGDF’liler tarafından bulunarak polise verildiği öğrenildi.
Alagöz’ün ve 5 Haziran’da Diyarbakır’daki HDP mitingine yönelik bombalı saldırının faili IŞİD’li terörist Orhan Gönder’in de sıklıkla gittiği İslam Çay Ocağı'nın IŞİD’le bağlantılı olabileceği ve burada IŞİD’e eleman kazandırılması çalışmaları yapıldığı şüphesiyle emniyet takibinde olduğu öğrenildi.
Adıyaman Emniyeti’nin bu çay ocağına gidenler arasında olan Alagöz’ün cep telefonunu, mahkeme kararıyla IŞİD saflarına katılmak için Suriye’ye gitmeden önce teknik takip yaparak dinlediği kaydedildi.
Ekim 2014’te Gönder’le aynı zamanda Adıyaman’dan IŞİD’e katılmak için Suriye’ye geçtiği belirlenen Alagöz’ün, telefonunun yaklaşık 10 gün dinlendiği öğrenildi. Aralarında bir irtibat tespit edilemeyen ve tanıştıklarına dair bir bulguya rastlanmayan Gönder ile Alagöz’ün Suriye’deki IŞİD kampında bomba eğitimi aldığı ifade edildi.
Telefona yönelik teknik takibini sürdüren polis, Alagöz’ün telefonunu Suriye’ye geçtikten sonra Arapça konuşan bir IŞİD militanına verdiğini ve telefonunun kendisi tarafından kullanılmadığını belirledi. Bu tespit üzerine mahkeme kararıyla yapılan telefon dinlemesinin Alagöz’ün bu telefonu kullanmayı bırakması üzerine sonlandırıldığı öğrenildi. Soruşturmayı yürüten birimlerin Alagöz’ün dinlendiği süre içerisinde kimlerle irtibata geçtiği üzerinde yoğunlaştığı öğrenildi.