Hakkari Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde görevli 28 yaşındaki polis memuru Nasuh Çulcu, 13 Temmuz Salı günü bir kadın Komiser Yardımcısı'nı rahatsız ettiği gerekçesiyle hakkında rapor tutan Hakkari İl Emniyet Müdür Yardımcısı 2. Sınıf Emniyet Müdürü Hasan Cevher'i (46) Hakkari Polisevi'nde 1'i başından üç kurşunla şehit etti. Tutuklu katil Nasuh Çulcu hakkında Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis Cezası" istemiyle dava açıldı.
OLAYA AİT KAMERA GÖRÜNTÜLERİNE YER VERİLDİ
DHA'nın ulaştığı iddianamede, olay anına ait kamera görüntülerine yer verildi. Kamera görüntülerinde Çulcu'nun Hakkari Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde 13.27'de silahını çekip doldurduğu, çevresindeki polis memurlarının kaçıştığı, saat 13.28'de polisevi kafeteryası yemekhane bölümüne girdiği, 13.28 sıralarında muhtemelen Hasan Cevher'i vurduktan sonra üst kata çıktığı, elinde silahla dolaştığı, bu sırada bazı polis memurları ile karşılaştığı kimsenin müdahale etmediği, 13.32'de binanın ön tarafına doğru geçtikten sonra etkisiz hale getirildiği aktarıldı.
3 METREDEN ATEŞ AÇMIŞ
İddianamede sanık polis memuru Nasuh Çulcu'nun Hasan Cevher'e 2-3 metre mesafeden, baş ve sırt bölgesini hedef alarak ateş ettiği belirtilerek, öldürme kastıyla hareket ettiği tespiti yapıldı. Hakkari Cumhuriyet Savcılığının iddianamesinde, sanık Nasuh Çulcu'nun 'Yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle bir kişiyi öldürme' suçlamasıyla müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.
"BENİ 3-4 METREDEN İZLİYORDU"
İddianamede sanık Nasuh Çulcu'nun kendisini rahatsız ettiğini söyleyen komiser yardımcısı E.Ş.'nin de ifadesine yer verildi. Sanık polis memuru Nasuh Çulcu'nun birkaç aydır hal ve hareketleriyle kendisini rahatsız ettiğini anlatan E.Ş., bu durumu önce çok önemsemediğini, sonrasında ise rahatsız edici hareketlerinin artarak devam ettiğini söyledi. E.Ş., sanık polis memuru Nasuh Çulcu'nun kendisiyle görüşmek istediğini, kabul etmediği için sürekli takip ettiğini anlattı. Durumu önce meslektaşlarına aktardığını anlatan E.Ş., sanık polis memuru Çulcu'nun kendisini 3-4 metre mesafeden izlediğini belirtti.
"TEHDİT VE HAKARETTEN' ŞİKAYETÇİ OLACAKTI"
Olayla ilgili bilgisi alınan Çevik Kuvvet Şube Müdür Vekili Komiser İbrahim Börk, E.Ş'nin kendisini arayarak Nasuh Çulcu ile problem yaşadığını, duygusal anlamda yakınlık kurmak istediğini, reddetmesine rağmen ısrarla devam ettiğini, rahatsız olduğunu, devam etmesi halinde rapor tutacağını ve şikayetçi olacağını söylediğini anlattı. Sanık polis memuru Nasuh Çulcu ile konuşarak bu durumu sonlandırmasını istediğini anlatan İbrahim Börk, o tarihten sonra bu konuyla ilgili herhangi bir şey duymadığını söyledi. İbrahim Börk, Hasan Cevher'in bu konuyla ilgili Nasuh Çulcu ile görüştüğünü, yumuşak bir üslupla uyardığını ancak sanık polis memurunun ısrarcı tutumu nedeniyle resmi olarak ikaz edilmesi talimatı verdiğini söyledi. Nasuh Çulcu'nun bu durumu tepkiyle karşıladığını söyleyen İbrahim Börk, sanık polis memurunun tepkileri nedeniyle Hasan Cevher'in 'Bu şahıstan tehdit ve hakaretten dolayı şikayetçi olacağım, bunun işlemlerini başlatın, silahını da alın' dediğini anlattı. Sonrasında sanık Nasuh Çulcu'yu sakinleştirip uzaklaştırmaya çalıştığını ancak silahını çekip doldurduğunu, can güvenliğini düşünerek ateş etmediğini anlatan İbrahim Börk, kendisini odaya attığını söyledi.
"BULSAYDIM ONU DA KENDİMİ DE VURACAKTIM"
İddianamede yer alan sanık polis memuru Nasuh Çulcu'nun ifadesinde, Emniyet Müdür Yardımcısı Hasan Cevher'in yardım etmesini beklediğini, hakaret edince kendisini kaybederek ateş ettiğini ileri sürdü. Sanık Çulcu "Silahı elimde gördükten sonra sandalyeden dönerek kaçmaya çalıştı. Yerdeyken de bana hakaret etmeye devam etti. Ben de hatırlamadığım sayıda ateş ettim. Hedef almadan ateş etmeye başladım. Aramızda yaklaşık olarak ateş ettiğimde 2-3 metre mesafe vardı. Kendimi kaybetmiştim. Öldürme amacıyla ateş etmedim. Ne yaptığımı bilmiyordum. Sonrasında E.Ş. komiseri aramak amacıyla yemekhanenin üst katlarına çıktım. Karşıma çıkanlara E.Ş. komiseri sordum. Onu da, kendimi de vuracağımı söyledim ancak, bulamadım. Karşıma çıkan kimseye 'Sizi de vururum' demedim. E.Ş. komiseri aradığım için karşıma çıkanlara silah doğrultsam da yüzlerini seçtikten sonra silahımı geri indiriyordum. Onu bulamadığım için polis evinin kafeterya kısmından dışına çıktım. Dışarı çıktığımda dışarıdakiler bana silahını doğrultmuşlardı. Ben dışarıda kimseye ateş etmedim, silahımı da doğrultmadım. Silahımı indirdim ve kendilerine 'vuracaksanız vurun' dedim. O sırada birisi benim bacağımdan vurdu. E.Ş'yi bulsaydım kendisini de kendimi de vuracaktım" dedi.
