Rudaw'ın haberine göre, 17 yıldır Almanya’da bir kadın derneğinde çalışan Betül, ellerinde Avrupa’ya geçişlerde Kaçakçılar tarafından tecavüze uğrayan 100 kadına ait dosyanın olduğunu belirterek, göçmen kadınların ölümle dahi sonuçlanan farklı şiddet olaylarıyla karşı karşıya kaldığını söyledi.
3 yıl önce Almanya’ya giden Rojavalı bir ailenin kızlarını öldürdüğünü söyleyen Betül, “Kızın tek suçu 3 erkek tarafından tecavüze uğramasıydı” dedi.
YAŞADIKLARINI SAKLIYORLAR
Olay, Alman medyasına, “Namuslarını korumak adına başkaldırı” olarak yansıdı. İsveç Electra Derneği üyelerinden Martina ise, buna benzer onlarca olayın yaşandığını ancak, aileler tarafından saklanıldığını belirtiyor.
Martina, “Avrupa’ya geldikleri sırada tecavüze uğrayan kadınların, birçoğu yaşadıkları olayı saklıyor” diyor. İsveç TV4 kanalı, konuyu ele aldığı programda, aile içi cinayetlerin sadece göçmenler arasında yaşandığına dikkat çekti.
İsveç Halk Partisi (Folkpartiet) tarafından yapılan açıklamada ise yaşananların önemine değinilerek, konunun uzmanlar tarafından araştırılması gerektiği belirtildi. Daha öncede devlet destekli İsveç Gençlik Komisyonu ve 3 dernek yaptığı araştırmada, bekaretin bozulması durumunun aileler içinde büyük bir sorun oluşturduğuna vurgu yapmıştı.
Durumu ortaya çıkan genç kızların aileleri tarafından öldürüldüğü ya da ülkelerine zorla gönderildikleri iddia ediliyor. İsveç Gençlik Komisyonu raporuna göre, 2012 yılında aralarında Arap ve Kürtler’in de bulunduğu yabancı kadınların %70’i tehdit ve saldırılara maruz kaldı. Alman basını ve derneklerinde ise her gün Türkiye, Yunanistan ve Balkanlar’dan Avrupa’ya geçmek isterken tecavüze uğrayan onlarca kadının hikayesi anlatılıyor.