Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın toplu açılış töreninde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fırat Kalkanı Harekatı'yla ilgili, "Dün El Bab'da şehit olan 16 askerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Bu mücadelemiz sıradan bir mücadele değil. 16 şehidimiz oldu, 200'e yakın DEAŞ'lı orada öldürüldü. Ülkemizi sürekli tehdit altında tutanlara karşı artık duramazdık ve bunun gereğini de yapıyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünyanın ve bölgemizin yeniden yapılandırılmaya çalışıldığı şu kritik dönemde, eğer durmaya kalkarsak kendimizi bulacağımız yer, Sevr şartlarıdır. Halbuki biz hala Lozan'daki kayıplarımızın üzüntüsüyle yaşayan bir milletiz. Açık konuşmak lazım; Türkiye, İstiklal Harbi'nden sonraki en büyük mücadelesini veriyor. Bu mücadele; tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet mücadelesidir" ifadelerini kullandı.
''İSTİKLALİMİZİ GÜVENCE ALTINA ALMA MECBURİYETİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ''
Asimetrik bir saldırı ile karşı karşıya olunduğunu söyleyen Erdoğan, "Terör örgütleri, bu kavganın sadece piyonlarıdır. Bizim asıl mücadelemiz arkalarındaki güçlerdir. Bu güçler, hassas noktamız olarak neremizi görüyorlarsa oraya yükleniyorlar" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda içinde bulunduğumuz durum bambaşka. Bugün ülke ve millet olarak bekamızı, geleceğimizi, istiklalimizi güvence altına alma mecburiyetiyle karşı karşıyayız. Onun için 79 milyon, diğer tüm farklılıklarımızı bir kenara bırakarak geleceğimiz için bir ve beraber hareket etmeliyiz'' ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
''Dün El Bab'da şehit olan 16 askerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Bu mücadelemiz sıradan bir mücadele değil. 16 şehidimiz oldu, 200'e yakın DEAŞ'lı orada öldürüldü. Ülkemizi sürekli tehdit altında tutanlara karşı artık duramazdık ve bunun gereğini de yapıyoruz.
Bir taraftan diplomasi de yürüyor. Rusya ile Amerika ile Irak'la İran'la Körfez ülkeleri ile hepsiyle görüşmelerimizi yapıyoruz. Bütün bunlardan sonra bu harekat başladı.
Son 14 yıldır istismar siyaseti yerine eser siyasetini tercih ettik. Türkye İstiklal Harbi'nden sonraki en büyük mücadelesini veriyor. Bu mücadele tek millet tek bayrak tek vatan mücadelesidir. Geçmişteki mücadelelerin aksine şu andan asimetrik saldırılarla karşı karşıyayız. Biliyorlar ki eğer Türk milleti bir olursa bu çelik yumruk tepelerine inecektir. Suriye'de, Irak'ta oynadıkları oyunu ülkemize taşıyamadılar. Son dönemde PKK, DEAŞ ve FETÖ hunharca eylemleriyle canımızı yakmaya çalışıyor. Bugün ülke ve millet olarak bekamızı garanti altına almak zorundayız.
Şu anda içinde bulunduğumuz durum bambaşka. Bugün ülke ve millet olarak bekamızı, geleceğimizi, istiklalimizi güvence altına alma mecburiyetiyle karşı karşıyayız. Onun için 79 milyon, diğer tüm farklılıklarımızı bir kenara bırakarak geleceğimiz için bir ve beraber hareket etmeliyiz.
''EĞER DURMAYA KALKARSAK KENDİMİZİ BULACAĞIMIZ YER SEVR ŞARTLARIDIR''
Dünyanın ve bölgemizin yeniden yapılandırılmaya çalışıldığı şu kritik dönemde, eğer durmaya kalkarsak kendimizi bulacağımız yer, Sevr şartlarıdır. Halbuki biz hala Lozan'daki kayıplarımızın üzüntüsüyle yaşayan bir milletiz. Açık konuşmak lazım; Türkiye, İstiklal Harbi'nden sonraki en büyük mücadelesini veriyor. Bu mücadele; tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet mücadelesidir."