Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi ziyaret için gittiği Kuveyt'te açıklamalarda bulundu.
Avrupa Birliği ile ilişkilere yönelik değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, "AB üyelik süreci kazan-kazan anlayışıyla devam edecek" dedi.
Avrupa'yı ırkçılık ve İslamafobi üzerinden eleştiren Erdoğan, "Ayrımcılık, kültürel ırkçılık, yabancı karşıtlığı ve İslam düşmanlığı gibi sosyal hastalıklar, maalesef kıta genelinde yaygınlık kazanıyor" diye konuştu.
Erdoğan şöyle devam etti:
"Giderek oy oranlarını artıran ve siyasette belirleyici konuma ulaşan aşırı sağ partiler, Avrupa'nın sosyo-politik hayatını esir alıyor. Birliğin kurucu değerlerini ve Avrupa'nın ortak geleceğini tehdit eden bu akımlara karşı birçok Avrupalı siyasetçinin, kısa vadeli hesaplar adına sessiz ve tepkisiz kaldığını görüyoruz. Aşırı sağ eğilimler Türkiye-AB ilişkilerini zehirliyor."
TEMEL ATMA TÖRENİNE KATILDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuveyt Emiri Şeyh Sabah Ahmed Cabir el Sabah ile katıldığı Kuveyt Uluslararası Havalimanı’nın yeni terminal binasının temel atma töreninde de konuştu. Emir el Sabah'ın daveti üzerine Kuveyt'e geldiklerini anımsatan Erdoğan, "Bölgemizin istikrar abidesi Kuveyt'te olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum" dedi.
Türkiye'nin önde gelen firmalarından Limak Holding'in yapımını üstlendiği projenin temel atma törenini gerçekleştireceklerini ifade eden Erdoğan, Türkiye-Kuveyt dostluk ve kardeşliğinin yeni bir nişanesini teşkil edeceğine inandığı projenin Kuveyt'e ve bölgeye hayırlı olmasını temenni etti.
Emir el Sabah'a daveti için teşekkürlerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, havalimanının en kısa sürede tamamlanarak Kuveytlilere hizmet sunacağını söyledi.
"ZULÜM DEĞİL HİZMET EDEN YÖNETİCİLER İSTİYORUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuveyt'i her ziyaretlerinde ülkenin daha geliştiğini gördüklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hiç şüphesiz Kuveyt'in her alanda sergilediği bu ilerlemenin mimarı kıymetli kardeşim Emir hazretleri Şeyh Sabah'tır. Emir hazretlerinin örnek liderliği, Kuveyt halkı ve bölgemiz için bir şanstır. Halkının refahına, mutluluğuna, taleplerine sırtını dönerek sadece kendi çıkarlarını düşünen yöneticilerin ülkelerini ne hale soktuklarını Suriye'de gördük. Biz, dost ve kardeş ülkelerin başında halkına zulmeden değil halkına hizmet eden yöneticiler bulunsun istiyoruz. Gönül dünyamızın ayrılmaz bir parçası olarak gördüğümüz ülkelerin, zalimler tarafından yıkılışına değil dirayetli ve adaletli liderler tarafından imarına şahitlik etmek istiyoruz."
Kuveyt Emiri el Sabah'ın sergilediği bilgeliğe, liderliğe ve vizyonerliğe çok büyük önem verdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bölgemizde böyle liderler var olduğu müddetçe hep birlikte geleceğe daha da umutla bakabiliriz" dedi.
"İŞBİRLİĞİ KANALLARI AÇIK OLMALI"
Erdoğan, Türkiye olarak Kuveyt başta olmak üzere Körfez ülkeleriyle siyasi, ticari, diplomatik, askeri ve diğer alanlardaki ilişkileri en üst düzeyde tutmanın gayreti içinde olduklarına işaret ederek, şöyle devam etti:
"Bölgemizin huzuru ve refahı için iş birliği ve dayanışma kanallarını sürekli genişletmeli ve açık tutmalıyız. Siyasi ilişkilerimizi, ekonomik ve insani ilişkilerimizi bunlarla beraber tahkim etmedikçe amaçlarımıza ulaşamayız. Hiç şüphesiz burada karşılıklı yarar ve destek ilkelerinden hareket etmek durumundayız. Sadece kendi çıkarlarımızı düşünerek böylesine geniş ve güçlü bir zemin inşa edemeyiz, bunu başarmadan da geleceğimize güvenle bakamayız. İşte bu anlayışla Türkiye olarak Körfez İşbirliği Konseyi üyesi ülkelerle olan ilişkilerimizin diğer boyutlarıyla birlikte ekonomik yönünü de güçlendirmeye gayret ediyoruz."
Körfez İşbirliği Konseyi üyesi ülkelerle Türkiye'nin ticaret hacminin 2016 yılında yaklaşık 17,5 milyar dolara ulaştığına işaret eden Erdoğan, "Potansiyellerimizi göz önüne aldığımızda bu da asla yeterli değildir. Aynı şekilde son 14 yılda Türk şirketleri bölge ülkelerinde 51 milyar doların üzerinde proje üstlendiler." dedi.
"SİYASİ İLİŞKİLER ÖRNEK SEVİYEDE"
Erdoğan, Körfez İşbirliği Konseyi üyesi ülkelerin, Türkiye'yi iş birliği yapılacak "en önemli 5 ülkeden birisi" olarak kabul etmiş olmalarından büyük bir memnuniyet duyduklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ile Konsey arasında imzalanacak serbest ticaret anlaşmasının hem Türkiye-Kuveyt ikili ticari ilişkilerine hem de genel olarak Körfez bölgesiyle ticarete yeni ufuklar açacağına işaret etti.
Gücünü ortak tarih, kültür ve değerlerden alan Türkiye ve Kuveyt arasındaki siyasi ilişkilerin örnek bir seviyede olduğunu belirten Erdoğan, ekonomik ve ticari ilişkilerin de siyasi ilişkilerle uyumlu şekilde geliştiğini dile getirdi.
Erdoğan, iki ülke arasındaki üst düzey ziyaretlerin, ilişkilere önemli katkı sağladığını vurgulayarak, son olarak Şeyh Sabah'ın 21-22 Mart'ta Türkiye'ye yaptığı ziyaretin de ilişkilerde önemli bir aşama teşkil ettiğini kaydetti.
Bölgedeki en istikrarlı, güvenli ve müreffeh ülkelerden biri olan Kuveyt ile ekonomi ve ticari iş birliğini geliştirmenin, öncelikleri arasında yer aldığına dikkati çeken Erdoğan, "2016 yılında ikili ticaret hacmimiz yaklaşık 1,3 milyar dolar düzeyine çıkmıştır. Geçen yıl, Türkiye'yi ziyaret eden Kuveytli kardeşlerimizin sayısı 180 bini bulmuştur. İş adamlarımızın ekonomik alandaki ilişkilerimizi geliştirmek ve çeşitlendirmek konusundaki çabalarını memnuniyetle takip ediyoruz." dedi.
6.5 MİLYAR DOLARA YAKLAŞTI
Erdoğan, Kuveyt makamlarının, Türk iş adamlarına verdiği desteği şükranla karşıladıklarını belirtti.
Kuveyt'in 2035 Kalkınma Planı çerçevesinde inşa ettiği yeni uluslararası havaalanının ihalesinin bir Türk şirketine verilmesinin Türkiye'ye duyulan güvenin tezahürü olduğunu kaydeden Erdoğan, 4,4 milyar dolar tutarındaki bu projeyle, Kuveyt'teki müteahhitlik sektörünün iç hacminin 6,5 milyar dolara yaklaştığını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2013'te sadece 500 milyon dolar olan bu rakamın, son dört yılda diğer Türk şirketlerinin üstlendikleri projelerle 6 milyar dolar artmış olmasından memnuniyet duyduklarını dile getirerek, şunları söyledi:
"Limak'ın kendisine ve Türkiye'ye duyulan güveni boşa çıkarmayacağına yürekten inanıyorum. Ülkemizin önde gelen firmalarından olan Limak'ın, Kuveyt'in gurur duyacağı bu modern havaalanını planlanan süreden önce tamamlayarak teslim etmek için elinden geleni yapacağına eminim. Türk şirketleri, Kuveyt'in kalkınma hamlelerine her alanda katkı sunmaya daima hazırdır. Aynı şekilde Kuveytli firmaların, ülkemize yaptıkları ve 1,7 milyar dolar civarında seyreden yatırımlarının artarak sürmesini de temenni ediyoruz.
Kuveytli yatırımcılara her zaman olduğu gibi bundan sonra da gerekli kolaylıkları sağlamaya bizler hazırız. Dünyanın huzuru, bölgemizin istikrarına, bölgemizin istikrarı da bizlerin göstereceği kararlı tutuma bağlıdır. Türkiye ve Kuveyt olarak, bölgemizdeki sorunların çözümü konusunda yapacağımız iş birliği, kalbimizi yaralayan görüntülerin önüne geçilmesini sağlayacak önemli gelişmelerin kapısını da açacaktır. Kendi sınırlarımızın ötesine taşan sorumluluk duygusuyla göstereceğimiz ortak iradenin, diğer ülkeleri de harekete geçirebileceğine inanıyorum."
Erdoğan, siyasi ilişkilerin düzeyinin ve ülkelerin potansiyelinin, ekonomik ve ticari iş birliğinin ileriye götürülebilmesinin mümkün olduğunu gösterdiğini vurguladı.
Bu konuda, her iki ülkenin çaba göstermesi ve adımlar atması gerektiğinin açık olduğunu belirten Erdoğan, konuşmasını "Bugün temelini attığımız bu güzide eserin, kardeş Kuveyt halkına hayırlı olmasını temenni ediyorum. Aziz kardeşim Şeyh Sabah'a, bu konuda vermiş olduğu destek için şahsım ve milletim adına şükranlarımı ifade ediyorum." sözleriyle bitirdi.
İki ülke milli marşlarının çalınması ve Kuran-ı Kerim tilavetiyle başlayan törende konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Kuveyt Emiri el Sabah, havalimanı yeni terminal binasının temelini attı.