Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Türkiye'nin dört bir yanındaki genç kardeşlerimize selamlarımı gönderiyorum. Bu salonda 21. yüzyıla bilimde, sporda, siyasette, hayatının her alanında başarıları ile kendinden söz ettirecek geleceği parlak bir gençlik görüyorum. Bu salonda ülkesi için hayal kuran, ufku açık ve dirayetli bir gençlik görüyorum. Cumhurbaşkan olarak böylesi bir gençlikle yol yürümekten büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Bu millet çalışan, üreten , hak bildiği yolda yürümekten çekinmeyen gençlere sahip olduğu sürece geleceğine hep umutla bakacaktır.
Bugün başlayan ve yarın da devam edecek bu program kapsamında, kültürden, spora, bilim ve teknolojiye uzanan geniş bir yelpazede siz gençlerin fikirlerini alacağız. Gençlerimizin sesine kulak veceğiz. Uygulama yarışmasında dereceye giren belediyelerimize ödüllerini takdim edeceğiz. Gençlerimizi karar alma ve uygulama süreçlerine daha fazla dahil edeceğiz.
SEL VE ORMAN YANGINLARI
Yönetimine kadın elinin değmesi ile beraber Belediyeler Birliği yeni bir dinamik kazandı. Sel ve orman yangınlarında siyasi parti ayrımı gözetmeden yardım çalışmalarında yer alan tüm belediyelerimize şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum.
Türkiye yaşanan felaketlere rağmen, sancılı süreci başarılı şekilde yürütmüştür. Sel ve yangında zarar gören insanlarımızın yaraları en kısa sürede sarılacak. Tüm bakan arkadaşlarım, Rize, Artvin, Kastamonu, Sinop, Bartın bütün buralarda köylere varıncaya kadar çalışmalarını devam ettirdiler, devam ettiriyorlar. Kabinemin belli üyeleri arazide. Devletimiz Van, Elazığ depremi sonrasında vatandaşına verdiği sözü nasıl eksiksiz yerine getirmişse sel ve yangında zarar görenlerin yaralarını da saracak.
Milletin ciğerini yakan bir musibetten siyasi rant devşirmeye çalışmanın hiçbir izahı olamaz. Afetlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum.
"İNSAN DOSTU ŞEHİRLER KURMALIYIZ"
İnsanı merkeze alan şehler yerini üretim ve sanayinin merkezde olduğu yeni şehirlere bırakmıştır. Modern şehirler, modern insana değişen bakış açısını yansıtan birer semboldür. Devasa fabrikalar, giderek daha da yükselen gökdelenler, çarpık kentleşme bu yeni dönemin en belirgin özelliğidir. Türkiye tüm bu süreçleri yaşamıştır. İnsanlık olarak bilgi toplumu ve teknoloji ile beraber şehircilikte de artık yeni bir döneme girmiş bulunuyoruz. Hayata dair birçok unsurun kökten değişmeye başladığını görüyoruz. İnsanların yerel yönetimlerden beklentileri değişiyor. Hiçbirimizin bu haklı taleplere kulak tıkama lüksü yoktur. Bu bir tercih değil, zorunluluktur. Türkiye, dünkü Türkiye değilse, şehirlerimizi de yeni bir anlayış ile geliştirmeliyiz. Rant hırsıyla ortaya çıkan dikey mimarinin bedelini yeterince ödedik. Şehirlerimizi artık yeni bir anlayışla geliştirmeli, belki bir kısmını yıkıp yeniden inşa etmeli, büyüme alanlarını tekrar değerlendirmeliyiz. Genç dostu şehirler yaklaşımını bu anlamda çok önemli görüyorum. Genç dostu, çocuk dostu, yaşlı dostu, kadın dostu, engelli dostu velhasıl insan dostu şehirler kurmalıyız.
