Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mardin'de 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Parkı'nda düzenlenen toplu açılış töreninde konuştu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
''Mardin acıların gözyaşlarının yıkımların değil güzelliklerin şehri olarak yoluna devam etmelidir. Eğer bugün tek başına Mardin'e yılda en az 10 milyon turist gelmiyorsa bunun nedeni terördür suçlusu da bölücü terör örgütüdür. Terörün olduğu yere ne yatırımcı gelir ne turist gelir.
İDAM TARTIŞMALARI
Bu konudaki kanaatimi biliyorsunuz 16 Nisan inşallah Mardin 'Evet' diyecek değil mi? 16 Nisan'dan sonra Meclis'e gelecek Sayın Kılıçdaroğlu diyor ki 'Evet' diyeceğim Sayın Bahçeli Sayın Yıldırım da 'Evet' diyecek bana geldiği zaman ben de bunu onaylarım. Benim için George Hans ne der ben buna bakmam Ahmet ne der Mehmet ne de Fatma ne der Allah ne der ben buna bakarım.
''14 YILDA TÜRKİYE'Yİ 3 KAT BÜYÜTTÜK''
14 yılda Türkiye'yi 3 kat büyüttük. Kişi başına milli gelir 3 bin 500 dolardı şimdi 11 bin dolar. Nereden nereye geldik? Biz kasamıza kesemize sahip çıktık. İş bilenin kılıç kuşananın dedik.
''ÖLEN KÜRT ÖLDÜREN KÜRT''
Diyarbakır'da 53 Kürt kardeşimizi öldürdüler mi? Ölen Kürt öldüren Kürt bu reva mıdır? Benim o Kürt kardeşlerimden ne istiyorsunuz? 15-16 yaşındaki bir genci haince katilce şehit ettiler. Ne istediniz? Diyarbakır Belediyesi'nin önünde analar alıyordu. Bunlar Kürt annelerdi. Utanmadınız mı sıkılmadınız mı? Utanmadan biz Kürtlerin temsilcisiyiz dediler. Yalan. Ben Kürt'ün de Arap'ın da Boşnak'ın da Çerkez'in de 80 milyonun temsilcisiyim. Çünkü yaradılanı yaradandan ötürü seviyorum da onun için. Bizim derdimiz Türkiye bunların derdi çukur. Derdi millet olanın bombalarla silahlarla ne işi olabilir? Yola çıkarken bir şey dedik biz 4 temel taş üzerinde Türkiye'yi yükselteceğiz. Eğitim, sağlık, adalet, emniyet. Buna ulaşım, enerji ve gıda-tarımı ilave ettik.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 80 milyon vatandaşımızın tamamının devletidir. Devletimiz meseleleri konuşarak, görüşerek, kimsenin burnu kanamadan çözmek için uzattığı eli ısıranların başını ezmeye muktedirdir. Nitekim çukur eylemlerini başlatan terör örgütünü açtığı çukurlara gömerek bu gücünü göstermiştir.
Terör örgütü, birileri tarafından kendisine verilen Türkiye'ye zarar verme, Türkiye'yi oyalama, yıpratma misyonu için gözünü kırpmadan Kürt kardeşlerimizi ateşe atmıştır. Siyasetin kendilerine verdiği imkanları terör örgütünü bu yanlış yoldan döndürmek için kullanmak yerine onun emrine verenler de aynı ateşe odun taşımışlardır.
Ülkemizi ve özellikle bölgedeki kardeşlerimizi terör örgütünün tasallutundan tamamen kurtarmak için, güvenlik güçlerimiz günün 24 saati, yılın 365 günü çalışmakta. Artık bu ülkede hangi örgüte mensup olursa olsun hiçbir teröriste rahat yoktur. Ya girdikleri bu yanlış yoldan geri dönüp teslim olacaklar ya da bu toprakları terk edip gidecekler. Aksi takdirde askerimizle, polisimizle, korucularımızla birlikte, bunları ülkemizden söküp atacağız.
Bir çadıra girdim 'Hayır' çadırı. Niye 'Hayır' diyorsun dedim 'Daha çağdaş bir Türkiye'de yaşamak için' dedi. Şu anda yaşadığımız Türkiye çağdışı mı dedim. Bak Yavuz Sultan Selim Köprüsü dedim. 'Ama adını Yavuz Sultan Selim Köprüsü koydunuz adını niye Tayyip Erdoğan koymadınız?' dedi. Bak daha işte ne kadar mütevaziyim görüyorsun sen dedim. Sen Yavuz Sultan Selim'i tanımamışsın dedim.''