Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Genel Kurulu'nda konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, koalisyon konusunda "Mümkün olan en kısa zamanda kurulmasını temenni ediyorum" diyerek, şöyle devam etti:
"SİYASİLER ÇÖZEMİYORSA MİLLET ÇÖZER"
"Türkiye'nin böyle bir zaman kaybına tahammülü olmadığına inanıyorum. Bunun için koalisyonun mümkün olan en kısa zamanda kurulmasını temenni ediyorum. Eğer egolar öne geçerse bu süreç uzayacaktır. O zaman da Cumhurbaşkanı olarak üzerimize düşen görev, siyasiler çözemiyorsa millet çözecek tek merciidir.
Kimsenin seçimlerin ortaya çıkardığı konumunu, sistemi kilitlemek için kullanmaya hakkı yoktur. Türkiye’yi hükümet kurulamayan bir ülke durumuna düşürmenin vebali ağırdır.
Cumhurbaşkanı olarak bu süreçte ben, milletimin arzusu konusunda yeni hükümetin bir an önce kurulmasını teşvik edeceğim."
"TALİMATA İHTİYACIM YOK"
Cumhurbaşkanı'nın yetki ve sınırlarıyla ilgili tartışmalara da değinen Erdoğan, "Şunu da söyleyeyim. Birileri ikide bir çıkıp, 'Cumhurbaşkanı Anayasa'daki yerine çekilmelidir' gibi ifadeler kullanıyor. Ben Anayasa'daki yerimi gayet iyi biliyorum" dedi. Erdoğan, "Ömrümün 40 yılı Anayasa'nın verdiği yükümlülükleri, bulunduğum her makamda kullanarak geçti. Şu anda da Anayasa'nın bana verdiği görev ve yetki neyse, bu yetkiyi gayet iyi kullanmasını bilirim. Bunun için de birilerinin talimatına ihtiyacım yok" şeklinde konuştu.
"BİZ 'BIRAKIN ÖLSÜNLER' DEMEDİK"
Iraklı ve Suriyeli mültecilerle ilgili Türkiye'nin üzerine düşeni fazlasıyla yaptığını ve bundan sonra da yapmaya devam edeceğini kaydeden Erdoğan, "Sanatçı, Bayan Angelina olsun, hepsi bir gerçeği tespit ediyorlar. 'Biz dünyanın hiçbir yerinde böyle bir mülteci kampı görmedik. Bundan dolayı biz Türkiye'ye hayranız' diyorlar. Devlet tüm imkanlarıyla ki; şu ana kadar 6 milyar doları aşmıştır yaptığımız yardımlar. İki milyonu aşkın muhacir var. Biz bunları bombaların altına bırakamazdık" dedi.
"Biz Ege'de Akdeniz'de 'bırakın ölsünler' diyenler gibi hareket edemezdik" sözleriyle Batılı ülkeleri eleştiren Erdoğan, "Orada da sahil güvenlik botlarımız kurtarıyorlar, sonra da kendilerini ülkelerine gönderiyorlar. Biz böyle bir milletiz. Bu millet hiçbir zaman zalimlerin yanında yer almayacaktır. Bu ülkeye sığınan her insan, aslında bize Allah'ın bir emanetidir. Diğer ülkelerin ne yaptıkları ya da ne yapmadıkları bizi ilgilendirmez. Kimi ülkeler, Akdeniz'in ortasında ölüme terk ediyor olabilir. Kimi ülkeler, bu insanlara kapılarını kapatıyor olabilir. Biz inancımızın, tarihimizin bize yüklediği görevleri yerine getirmekle mükellefiz" diye konuştu.