Çocuk acil servislerine solunum rahatsızlığı nedeni ile başvuruların yüzde 15'ini bu hastaların oluşturduğunu belirten Dr. Ahmet Turgut, erkek çocuklarda kızlara oranla daha fazla görüldüğünü kaydetti.
Dr. Turgut, tekrarlayan kruplarda, hastalığa zemin hazırlayan alerji ve reflü hastalığı araştırılmasının büyük önem taşıdığını kaydetti. Hastalığa sebep olan mikroorganizmaların genellikle soğuk algınlığı virüslerinden, nadiren de bakterilerden oluştuğunu vurgulayan Turgut, “Krup vakalarının yüzde 50-75’inden, sonbaharda salgınlara neden olan parainfluenza virüs sorumlu.” ifadelerini kullandı.
ÖKSÜRÜK 1 HAFTA SÜREBİLİR
Viral kruplarda hafif ateş, burun akıntısı gibi üst solunum yolu enfeksiyonu belirtileriyle birlikte, havlar tarzda öksürük ve değişik derecelerde solunum sıkıntısı olduğunu anlatan Turgut, “Solunum sıkıntısı, stridor, kaburgalar arası çekilme, hızlı soluk alıp verme düzelirken yaklaşık 2 gün süren öksürük başlıyor, bazen bir haftayı da bulabiliyor. Semptomların ağırlığı çocuktan çocuğa göre değişebiliyor. Ağırlık derecesini solunum yollarının anatomisi ve bağışıklık durumu belirliyor. Krup vakalarının yüzde 85’i hafif ve orta vakalar oluyor. Yüzde 1-8’inde ise hastanede yatmak gerekebiliyor. Yoğun bakım şartları gereken vaka sayısı ise yüzde 3’ten az oluyor.” diye konuştu.
KRUP TEDAVİSİNDE NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Hafif krup hastalarının tedavisinde, iyi beslenme, bol ılık sıvı, ateş varsa ateş düşürücünün genellikle yeterli olduğunu belirten Turgut, tedavi ile ilgili şunları söyledi: “Ağlamak ödem artıracağından ses kısıklığı ve nefes darlığı artıyor. Bu yüzden çocuğun sakin kalmasına dikkat edilmeli. Solunum sıkıntısı, stridor, kaburga aralarının çökmesi, hızlı nefes alıp verme durumunda hastaneye başvurulması gerekiyor. Bu hastaların yeterince oksijenlenmesinin sağlanması ve ödem çözücü ilaç uygulamalarının yapılması gerekebiliyor. Bunlar steroid uygulamaları ve inhalasyon ile adrenalin uygulamalarını oluşturuyor. Soğuk buhar uygulamalarının etkinliğinin kanıtlanmadığı krup vakalarının çoğunda antibiyotik kullanılmıyor. Korunmak için hijyen-sanitasyon kurallarına uymak, çocuklara el yıkamayı doğru bir şekilde öğretmek ve teşvik etmek gerekiyor. Çocuğun dengeli beslenmesinin sağlanması, hava kirliliği ve sigara içilen ortamlara sokulmaması gerekiyor.”