Düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, son günlerde Türkiye ile ABD arasında yapılan üst düzey görüşmelerin Türkiye ile ABD’nin gerilen ilişkilerini düzeltme noktasında önemli bir adım olduğunu, fakat bunun adımlarının sahada görülmesi gerektiğini söyledi.
“KİMYASAL HADIM DENEN UYGULAMALAR DAHİL BÜTÜN OPSİYONLAR DEĞERLENDİRİLECEK”
Cinsel istismar konusunda yeni bir sürecin başladığını belirten ve 6 bakandan oluşan komisyonun çalışmalar yürüteceğini söyleyen Kalın, “Bu insanlık dışı tutumu, harekete, suçu ortadan kaldırmak için devlet ve millet olarak bütün imkanlarımızı seferber etme konusunda tam bir kararlılık içindeyiz. Bu bir canilik, cinayet türüdür. Bunun önlenmesi için kimyasal hadım denen uygulamalar dahil bütün opsiyonlar değerlendirilecek ve bunanla ilgili gerekli tedbirler en kısa zamanda alınacaktır. Mevzuatla ilgili yapılacak düzenlemelerin yanı sıra bu konuda toplumsal farkındalığın oluşması, suça giden yolda atılacak adımların suçun önlenmesi açısından önemli” diye konuştu.
“PİYASALARIN BUNLARI ALGILAMA ŞEKLİ BAZEN OLUMSUZ ETKİLER DE YAPABİLİYOR”
Zeytin Dalı Harekatı dikkate alındığında Türk ekonomisinin bünyesinin ne kadar güçlü olduğunun ortaya çıktığını belirten Kalın, son 1 yıllık dönemde 1.5 milyon istihdam oluşturmak suretiyle Türkiye’de son yıllarda istihdam alanında önemli bir başarıya imza atıldığının altını çizdi. Afrin harekatı ile eksik, yanlış veya kasıtlı haberlerin piyasalara farklı şekillerde yansıdığını belirten Kalın, “Piyasaların bunları algılama şekli bazen olumsuz etkiler de yapabiliyor. O yüzden bizim çağrımız, bu tür konularla ilgili açıklamaları resmi makamlardan ve nihai açıklamaları esas almak suretiyle takip etmeleridir. Basında çıkan bir takım operasyon, algı haberleri, bir takım spekülasyonlardan ziyade resmi makamların yaptığı açıklamaları esas almak suretiyle bunların ekonomiye nasıl yansıyacağının değerlendirilmesi daha isabetli olacaktır” şeklinde konuştu
“REJİM VEYA BAŞKA UNSURUN BU YÖNDE ATACAĞI ADIMLARIN MUTLAKA CİDDİ SONUÇLARI OLACAKTIR”
Zeytin Dalı Harekatı’nda etkisiz hale getirilen terörist sayısının bin 780’e ulaştığını belirten Kalın, Esat rejimi ile PYD-YPG güçleri arısında anlaşma imzalandığı, Afrin’e güçler girdiği yönünde bir tamım haberlerin çıktığını belirterek, “Biz başından beri bu haberlerin teyide muhtaç olduğunu ve ihtiyatla yaklaşılması gerektiğini ifade etmiştik. Sahada dün yaşanan hadisenin şöyle bir çerçevede cereyan ettiğini ifade edebiliriz, Halep civarından gelip Afrin’in güney uçlarına, oradan da şehre girmeye çalışan bir grubun, 40-50 araçlık bir konvoyun bir girme teşebbüsünün olduğunu gördük. Fakat bu topçu atışlarımızla hemen püskürtüldü ve bu milis güçler Halep’e doğru çekildiler. İddia edildiği gibi bir anlaşma söz konusu değil. Böyle bir anlaşma olsa bile, ya da başka arayışlar olsa bile, sahada bir takım kirli pazarlıklar olsa bile Türkiye olarak biz Zeytin Dalı Harekatı ile ilgili planlarımızı aynı kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz. Rejim veya başka unsurun bu yönde atacağı adımların mutlaka ciddi sonuçları olacaktır. Biz Zeytin Dalı Harekatı’nı uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru müdafaa hakkımız çerçevesinde gerçekleştiriyoruz. Terör örgütüne, PYD-YPG ve iltisaklı diğer gruplara yönelik herhangi bir himaye hareketi o aktörleri doğrudan bu terör örgütü ile aynı safa yerleştirir” ifadelerini kullandı.
Afrin harekatının meşruiyeti ve haklılığı konusunda her gün ortaya çıkan verilerin Türkiye’nin haklılığını teyit ettiğini kaydeden Kalın, harekat öncesinde gelen istihbarat çerçevesinde ve harekatın 5. haftasına girilen bu günlerde ele geçirilen bilgilerin bölgenin yeni bir Kandil yapılmak istendiğini ortaya koyduğunu söyledi. Kalın, “Ele geçirilen tüneller, mevziler, yığınaklar, karargahlar buranın Suriye’nin Afrin bölgesinde bir Kandil haline getirilmesi çabasını çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Dolayısıyla harekatın meşruiyeti açısından da bu yönde yeni verilerin elimize geçtiğini ifade edebilirim. Zaman zaman özellikle batılı müttefiklerimizden gelen ‘bu bir dikkat sapmasıdır, DEAŞ ile mücadeleden başka bir alana kaymadır’ şeklindeki iddiaları biz kabul etmiyoruz. Tam tersine bu Suriye topraklarının bütün terör örgütlerinden temizlenmesi ile ilgili sürecin unsurlarından bir tanesidir” açıklamasında bulundu.
“BU BİR İNSANLIK SUÇUDUR”
Esat rejimi tarafından Doğu Guta’da sivillere yönelik yapılan insan hakları ihlallerine ilişkin konuşan Kalın, “Biz bu saldırıları en şiddetli şekilde kınıyoruz. Suriye rejimine bu saldırıları derhal durdurması çağrısında bulunuyoruz. Bu bir insanlık suçudur” dedi.
Doğu Guta’daki masum sivillerin öldürülmesinin kabul edilemeyeceğinin altını çizen Kalın, Türkiye’nin bu yönde diplomatik girişimlerinin devam ettiğini kaydederek, “Rusya ve İran ile Cumhurbaşkanımızın telefon trafiği, ilgili arkadaşlarımızın yoğun görüşmeleri devam ediyor. Özellikle Doğu Guta’daki insani dramın artık sona erdirilmesi ve çatışmasızlık ilkeleri çerçevesinde buraya yeni saldırıların yapılmaması yönündeki gayretlerimiz de önümüzdeki günlerde devam edecek” diye konuştu.
“BİZİM BEKLENTİMİZ TRUMP YÖNETİMİNİN TÜRKİYE’NİN GÜVENLİK KAYGILARINI GİDERECEK ADIMLAR ATMASIDIR”
Amerikalılar ile yapılan üst düzey temaslar neticesinde Türk-Amerikan ilişkilerinin nerede olduğuna dair konuşan Kalın, “Biz bu konuda ihtiyatlı olmakla beraber iyimser bir bakış açısına sahibiz. Bu görüşmeler neticesinde üzerinde mutabık kaldığımız çerçevenin Türk-Amerikan ilişkilerini daha ileri noktaya taşıyacak ve mevcut gerilimi aşacak nitelikte olduğunu teslim ediyoruz. Baştan beri hep söylediğimiz, bunların somut olarak sahada atılacak adımlarla desteklenmesi ve neticelerinin sahada görülmesidir. Gerek ABD’nin YPG-PYD’ye verdiği desteğin sonlandırılması, gerek bu unsurların Menbiç’ten çıkartılıp Fırat’ın doğusuna götürülmesi noktasında beklentilerimiz nettir. Burada Türkiye’nin güvenlik kaygıları ve Suriye’nin toprak bütünlüğü çerçevesinde artık PYD-YPG ile yapılan işbirliğinin sona erdirilmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin Amerika’dan FETÖ noktasında somut ve netice verici bir politika görmediğini belirten Kalın, “Bizim beklentimiz de yine hukuk kuraları çerçevesinde gerekli somut adımların atılmasıdır. Biz bu güne kadar suçluların iadesi anlaşması çerçevesinde olsun, diğer konularda olsun hukukun dışında hiçbir talepte bulunmadık. Zaman zaman bu tür spekülasyonların yapıldığını biliyoruz. Bizim bütün talebimiz hakkında tutuklama bulunan, hakkında davalar bulunan, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan ama şuanda ABD’de bulunan hem de kaçak statüsünde bulunan kişilerin Türkiye’ye iade edilmeleri ve yargının önüne çıkmalarıdır. Bizim beklentimiz Trump yönetiminin de terör örgütü ile ilgili olarak somut, Türkiye’nin güvenlik kaygılarını giderecek şekilde adımlar atmasıdır” ifadelerini kullandı.
(Derya Yetim/İHA)