USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Ekonomi

'Et ithalatı' çözüm mü?

Türkiye'de yıllık 1,2 milyon ton et tüketiliyor son günlerde artan et fiyatları ise besiciler ve üreticileri karşı karşıya getirdi peki et krizi nasıl çözülecek?

 'Et ithalatı' çözüm mü?
07-08-2015 19:23
Google News

Türkiye'de yeniden et fiyatları konuşulmaya başlandı. Fiyatlardaki artış ile birlikte gündeme gelen ikinci konu ise 'et ithalatı' oluyor. Büyük üreticilere göre et ithalatı yapılmadan fiyatlar düşmeyecek. Üreciler ise tersi görüşte. Üreticiler, bu yıl sonuna kadar 400 bin besilik dananın Türkiye'ye getirilmiş olacağına işaret ederek "İthalat çözüm değil. Önemli olan üretim. İthalata izin verilirse yüzlerce besici batar" diyor.

Yıllık 1,2 milyon ton etin tüketildiği Türkiye'de, birkaç ayda bir 'et kriz'i gündeme geliyor. Sektörün değişik alanlarında faaliyet gösteren temsilciler sorunun çözümü konusunda farklı görüşlere sahip. Kimi karkas et ithalatı yapılması gerektiğine işaret ederek, besiciler ise üretime ağırlık verilmesi gerektiğine vurgu yapılor. Üreticiler son 10 ayda 180 bin besilik dananın Türkiye'ye getirildiğini, bu sayının yıl sonuna kadar 400 bini bulacağını aktardı.

Besi yapılan danaların 1-2 ay içinde kesime gönderileceğine vurgu yapan besiciler, fiyatların da kilo başına 2 TL düşmesini beklediklerini aktardı.

HER HAFTA GEMİLERLE BESİLİK DANA GELİYOR
Türkiye’nin önde gelen besicilerinden Adanalı Şahbazlar Hayvancılık A.Ş.’nin sahibi Mehmet Şahbaz, piyasanın bilinçli olarak manipüle edildiği görüşünde. Çiftliğinde 13 bin besilik dananın bulunduğunu aktaran Şahbaz, Türkiye’de ‘et lobisinin’ etkin olduğunu savundu. Sorunun çözümünün karkas et ithalatı olmadığını aktaran Şahbaz “Tek kurtuluşumuz üretim, üretim, üretim… Bakanlık doğru bir uygulama başlattı geçtiğimiz yılsonunda… Besilik dana yetiştiren üreticilere besilik dana ithalatı izni verdi. Bu uygulama kapsamında şimdiye kadar 180 bin besilik dana Türkiye’ye geldi. 220 bin daha daha yılbaşı kadar gelecek. Hemen her hafta Uruguay’dan besilik dana yüklü gemiler geliyor. Hangi üretici ne kadar istiyorsa başvuruda bulunuyor, istediği kadar hayvanı alıyor. 1 yaşın altında olan bu danaları alıp besliyor üretici. Şuan bizim çitliğimiz dahil çok sayıda üreticinin çiftliği hayvan dolu. Bu elimizdeki hayvanlar 1-2 ay içinde kesime gidecek. Ve dışarıya vereceğimiz paralar ülke içinde kalacak. Tarım söktüre de besici de bundan yararlanacak” şeklinde konuştu.

FİYATLAR 1-2 AYA DÜŞER
Mevcut besilik danaların kesime gönderilmesi ile birlikte fiyatlarda bir gevşeme olacağını aktaran Şahbaz “Bu durum karkas ette 1 liralık fiyat düşüşüne yol açar. Karkas etteki 1 liralık düşüş kasaptaki fiyatlara 2 TL olarak yansıması gerekir. Et lobisi yalan yanlış bilgilerle piyasayı karıştırıyor. Tabi bu kargaşada birileri de ciddi ölçüde haksız kazanç elde ediyor. Et lobisi işin kolayını seçiyor; karkas et getirtmek isteyerek. Ancak buradaki üretici ne olacak. Her bir çiftlikte onlarca kişi çalışıyor. Eğer et ithalatına izin verilirse hepimiz batarız. Besilik dana ithalatına da belki birkaç yıl sonra ihtiyaç kalmayabilir. Çünkü elimizdeki hayvan varlığı bize yeter sayıya ulaşacaktır. Ancak, üretimi bırakıp ithalata yönelmek içerdeki küçük üreticiyi de büyük üreticiyi de vurur. Bakın bu sektör zor bir sektör. Bu sektöre küsen bir daha dönmüyor” dedi.


PİYASA HEMEN TEPKİ VERDİ
Toptan et ticareti yapan sektör kaynaklarından birine göre, karkas ette kilo fiyatının 22 lirayı geçmemesi gerektiği görüşünde. Aynı kaynak, Et ve Süt Kurumu’nun yaptığı ihalelerin piyasada hemen etkisini gösterdiğine işaret ederek “Karkas ette 27-28 liralar konuşulmaya başlanmıştı. Ancak ESK’nın yaptığı son ihale sonrası fiyatlar 25-26 liralara geriledi. Kasapta satılan kıymanın kilosu 38, dana kuşbaşının fiyatı 42-45 lira arasında. Bu seviye oldukça yüksek… Fiyat artışının gerisinde talebin artmış olması da etkili. Özellikle turizm sezonunda oteller önemli ölçüde et tüketimi söz konusu” dedi.

EN UYGUN FİYAT KONYA’DA
Aynı kaynak, en pahalı etin Afyon ve Balıkesir’de, en uygun fiyatın ise Konya’da olduğunu aktardı. Öte yandan yıllık 1,2 milyon ton et tüketiminin olduğu Türkiye’de ESK piyasanın yüzde 3,5 seviyesinde Pazar payı bulunuyor. Kurumun et verdiği yerler arasında kışlalar bulunuyor. Yurtdışında getirtilen donmuş etler ise kuruma bağlı mağazalarda satılıyor.

FİYATLARI, MALİYETLER ETKİLİYOR
Kocaeli Körfez’e bağlı Sevindikli Köyünde kurulu Bedir Çiftliği Hereford Üretim Merkezi’nin ortaklarından İlhan Usanmaz, et fiyatlarındaki artışın temelinde artan maliyetler olduğuna işaret etti. Usanmaz açıklamasının devamında “Bilindiği üzere üretici tarafından beslenen hayvanların yem ihtiyacının uygun şartlarda sağlanması gerekir. Türkiye daha önce hayvanları meralarda ve bulundukları kırsal yerlerde otlatmak suretiyle besicilik yapılırdı. Kış ayların dışında hayvan dışarıda besinini temin ederdi. Yazın toplanan yemler kışın ahırlarda barınan hayvanlara yedirilirdi. Zamanla çatışmalı süreç ve dolayısı ile kırsaldan yapılan göç ve tarım toprağının azalması sonucu bu imkândan yararlanılmamaya başlandı. Böylece hayvan maliyetindeki en önemli kalem olan yem dışarıdan temin edilmeye başlandı. Böylece girdi fiyatlarındaki artışa paralel olarak hem üretici sayısı azaldı hem de besicilik daha pahalı hale geldi. Et fiyatlarında ortaya çıkan maliyeti karşılayacak şekilde satiş fiyatlarında artış olmadı. Çünkü stratejik bir tüketim maddesi olan et fiyatlarındaki artış siyası otorite tarafından ithalat yoluna gidilerek giderilmeye çalışıldı. Böylece üretici bir tarafta girdi fiyatlarıyla baş etmeye çalışırken diğer yanda kendisinin belirleyemediği satış fiyatları arasında sıkışmış oldu. Yıllardır devam eden bu kısır döngü hiç bir siyası iktidar tarafından çözülmedi. Oysaki hem tarımsal üretim hem de hayvancılık bu alanda başarılı olan ülkeler tarafından özel teşvikler ile desteklenir. Sorunun kalıcı çözümü ciddi bir planlama ile bakanlığın bu alana el atmasına bağlıdır” dedi.

ÜRETİCİDE BESİLİK HAYVAN KALMADI
Anadolu Ajansı’na konuşan Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği (TÜKETBİR) Başkanı Bülent Tunç ise, dana etinin karkas kilogramının 26 liraya kadar yükseldiğini belirterek, "Üreticinin elinde besilik hayvan kalmadı. Markette kıymanın kilogramı 40, kuşbaşının kilogramı ise 50-55 liraya yükseldi. Lüks semtlerdeki kasaplarda ise etin kilogramı 90-100 lirayı buluyor. Bu fiyatlar kırmızı et için bir rekordur" dedi.
Hayvancılık Genel Müdürlüğünün yurtdışından damızlık boğa getirme projesi olduğunu ancak bunun da iki yıldır hayata geçirilemediğini ifade eden Tunç, üreticinin elinde ahıra koyacak genç hayvan olmadığını, bu durumun da ette fiyat artışını beraberinde getirdiğini belirtti.


"Üreticinin elinde besilik hayvan kalmadı” diyen Tunç, Geçen yıl fiyatların en çok yükseldiği haziran-temmuz döneminde kırmızı etin karkas kilogramı 19 lira civarındayken aradan geçen bir yıllık zaman içinde 7 lira gibi çok yüksek bir fark oluştu. Bu üreticilerin de çok istemediği bir sonuç. Çünkü fiyatların çok fazla yükselmesi veya düşmesi üreticileri ciddi anlamda olumsuz etkiliyor. Türkiye'nin yıllık yaklaşık 1 milyon 200 bin ton kırmızı et ihtiyacı var. Yıllık üretimimiz ise 900 bin ton civarında kalıyor. Yani ihtiyacı tam olarak karşılayamıyoruz her yıl 300 bin ton civarında bir açığımız oluşuyor."


ET İTHALATI ÇÖZÜM DEĞİL
Türkiye Et ve Süt Kurumunun fiyat artışlarının önüne geçmek için et ithal etme kararı aldığını ve ihale yaptığını anımsatan Tunç, et ithalatının günübirlik çözüm olacağını, uzun vadede yine besicinin ve vatandaşların kırmızı et konusunda sıkıntı yaşayacağını savundu.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
Bursa Gazete Manşetleri
PUAN DURUMU TÜMÜ