Antalya’da yaşayan oğlunun yanına memleketinden kalkıp gelen 74 yaşındaki emekli Hüseyin Demirkol, 35 yıllık birikimiyle ev almak istedi. Oğluyla birlikte ev bakan Demirkol, 24 Mayıs 2017 tarihinde Kepez ilçesi Gazi Mahallesi’nde üzerinde 25 bin TL ipotek bulunan bir evi 140 bin TL’ye satın aldı. İpotek ve evin ücretini bankaya oğlu Murat Demirkol ile birlikte giderek yatıran yatıran Hüseyin Demirkol’a, iddiaya göre, banka çalışanı tarafından FEK yazısına gerek olmadığı söylendi. Bunun üzerine dekontları alıp evine yerleşen Demirkol, 50 bin TL’de cebinden evin iç dizaynına masraf yaptı. 1 yıl sonra evlerinin icradan satışa koyulduğunu öğrenen baba ve oğul hayatlarının şokunu yaşadı. Demirkol ailesi, soluğu adliyede alıp itiraz etti ancak olayın zaman aşımına uğradığını öğrendi. Baba ve oğlu, FEK yazısını almadıkları için başlarına gelmeyen kalmadığını belirterek mağdur olduklarını söyledi.
“Limonata satarak bu parayı kazandım”
Limonata satarak kazandığı 35 yıllık birikimini bir anda kaybettiğini ileri süren Hüseyin Demirkol, “Gece mi gündüzüme kattım, limonata satarak bu parayı kazandım. Helalinden kazandım, hiç kimseye minnet etmedim. 150 bin liraya ev aldım. Evin içerisine 50 bin lira masraf ettim. Oturacağım diye aldım şimdi dışarıda kalacağım. 25 bin liralık ipoteği varmış. Parasını ödedim ama ipoteğim kaldırılmadı. Şimdi icradan satılacakmış. Bu kaldırılsın. İlk önce Allah’a sonra devletime güveniyorum.” dedi.
“35 yıllık birikimimi verdim”
Satış işlemi sırasında FEK kağıdını almadığını belirten Demirkol, evinin icradan satılması halinde oldukça mağdur olacağını ifade etti. Demirkol, “Evim satılırsa depremzedeler gibi çadırda oturacağım. Bir maaşımla kaldım başka bir şeyim yok. Bugüne kadar başıma böyle bir şey gelmedi. 35 yıllık birikimimi verdim. Hem evim elden gidiyor hem de 1 milyon 300 bin lira ipotek borcu bana kalıyor.” diye konuştu.
“Hiçbir şey yapamıyoruz”
Yaşlı adamın oğlu Murat Demirkol ise banka çalışanını görevini kötüye kullanmasıyla böyle bir mağduriyet yaşadıklarını iddia etti. Demirkol yaşadıkları olayı şöyle anlattı:
“Evin ipotekli olduğunu öğrendik ve bunun kaldırılması için bankayla görüştük. Banka riskinin düşük olduğunu, ödemesinin kendilerine yapılması koşulunda kaldıracağını belirtti. Biz de önce tapumuzu aldık, ödemenin tamamını bankaya makbuz karşılığı yaptık. Antalya şubesine yaptık fakat alacaklı olan Kumluca Şubesi olduğunu öğrendik. Ödemeyle ilgili bize FEK yazısı verilmedi. Gerekçe olarak da alacaklı şubenin başka şube olduğu söylendi. Ancak banka çalışanı tarafından buna gerek kalmadığı ve birkaç gün içerisinde ipoteğin kaldırılacağı söylendi. Biz süreci bekledik, kaldırılmayınca ilk olarak savcılığa gittik ve suç duyurusunda bulunduk. Karşı taraf ipoteğinin en kısa kaldıracağı yönünde ifade verdi, yine buna rağmen kaldırılmadı. Savcılıktan takipsizlik verildi. Daha sonra biz Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumuna (BDDK) başvurduk. Onlar da elimizde FEK yazısı olmadığı için herhangi bir işlemin yapılamayacağını, bununla ilgili sürecin başka şekilde çözülmesi gerektiği söylendi. Ardından yine ipoteğin kaldırılacağı yönünde sözler söylendi ancak ilgili banka tarafından yasal yolla icra takibi başlatıldı. Şuanda babamın 35 yıllık emeği evimiz icradan satılıyor. Biz de ödemenin yapılması nedeniyle icranın iptaline yönelik dava açtık ama yasal süreyi geçirdiğimiz için maalesef dava düştü. Şimdi evimiz icrada satılıyor, babam ve ben hiçbir şey yapamıyoruz.”
“Ticarette dekont yeterli olmuyor”
FEK konusunda vatandaşlara “Alışverişte, ticarette dekontlar yeterli kalmıyor.’ diyerek mesaj veren Demirkol, “Aynı zamanda bankayla yaptıkları sözleşmelerine istinaden bir yazılı kağıt alsınlar. Banka yetkilisidir diye kesinlikle güvenmeyin. FEK yazısını alsaydık bizim işimiz çözülecekti. Annem babam üzüntüden sağlığını kaybetti. Ne bankadan paramızı alabiliyoruz, ne de evimizi alabiliyoruz. Bununla ilgili mağduriyetimizin giderilmesini rica ediyoruz” ifadelerini kullandı.
