İstanbul
Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği ( ( EVSİD)) Başkanı Talha Özger, Dünyanın dört bir yanında "Made in Türkiye" denince akla mutfak eşyaları sektörünün gelmesini istediklerini belirterek, Bu doğrultuda öncelikle ülke markamızı öne çıkartıp sonra da kendi markalarımıza yatırım yapmak istiyoruz. Markalaşma alanında çok ciddi çalışmalar yapan, yol kat eden firmalarımız var." dedi.
EVSİD, Ev ve mutfak eşyaları sektörünün yeni dönem hedeflerini düzenlenen basın toplantısıyla duyurdu.
EVSİD Başkanı Talha Özger, toplantıda sektörün 2022 performansı ve 2023 hedeflerine ilişkin açıklamada bulundu.
Özger, sektör olarak 2023'te gerçekleştirecekleri 9 farklı etkinlikte ülke markasının algısını biraz daha üst seviyeye çıkarmayı hedeflediklerini ve dünyanın dört bir yanında "Made in Türkiye" denince akla mutfak eşyaları sektörünün gelmesini istediklerini söyledi.
2022'de enerji fiyatlarındaki yükselişin, Türk lirası bazlı maliyet artışlarının, Rusya-Ukrayna savaşı, Mısır ve Cezayir’de yaşanılan sıkıntıların ihracatı olumsuz etkilediğini ifade eden Özger, yurt dışı pazarlarda Türk ürünlerine yönelik talebin arttığı dönemde dolar cinsinden fiyatlarını yukarıya çekmek durumunda kaldıklarını ve bazı pazarlarda kayıplar yaşadıklarını belirtti.
"184 ülkeye ihracat yapıyoruz"
Özger, Türk üreticiler olarak 2022'de yaşanan olumsuzluklara rağmen üretime devam ettiklerini ve ürün gruplarına bakıldığında porselen, seramik, plastik cam gibi enerji yoğun gruplarda ihracatın sektör geneline göre daha fazla arttığını aktararak, sektörün 184 ülkeye ihracat yaptığını, ilk 10 ihracat pazarının toplam ihracat içerisindeki payının yüzde 49 olduğunu ve en önemli ihracat pazarının ise yüzde 55 ile Avrupa olduğunu kaydetti.
Türk ev ve mutfak eşyaları sektörünün Çin, Almanya, İtalya, Hollanda ve ABD’nin ardından değer bazında ihracatta 6. sırada olduğunu vurgulayan Özger, "Net ihracat yani bu saydığımız ülkelerin ithalatlarını çıkardığımızda yapılan sıralamada Çin’in ardından 2. sırayı alıyoruz. Birim ihracat değerimiz pandemi öncesinde 3,2 dolar/kg idi. Bugün 3.7 dolar/kg seviyesine ulaştık ve 2023 yılında 4 dolar/kg'yi aşmayı hedefliyoruz. Hacimsel büyüklük olarak ise 2023 yılında 4 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmeyi hedefliyoruz." dedi.
"Made in Türkiye denince akla mutfak eşyaları sektörü gelsin istiyoruz"
Özger, EVSİD olarak 2023 yılında 9 organizasyon yapacaklarını dile getirerek, "Etkinliklere mart ayında Avrupa'da Invitation Only ile start vereceğiz, sonrasında Balkanlar'a ihracata yeni başlayan firmaları götürerek onları ısındırmak istiyoruz. 8-10 Mayıs'ta İstanbul'daki Invitation Only programını daha da büyüterek Haliç Kongre Merkezi’nde 150 satın almacıyı Türkiye'ye getirmeyi planlıyoruz.
11-16 Haziran’da Mexico City’de, 9-11 Temmuz’da Tokyo'da, 12-14 Temmuz'da Seul’de, 13-16 Ağustos’ta Kazakistan’da EVSİD Connect ikili iş görüşmeleri etkinliklerini, 3-8 Eylül'de ise Şili Santiago’da Invitation Only Latam organizasyonu gerçekleştireceğiz." şeklinde konuştu.
Gerçekleştirilecek tüm etkinliklerle ülke markası algısını yükseltmeyi hedeflediklerini aktaran Özger, "Dünyanın dört bir yanında 'Made in Türkiye' denince akla mutfak eşyaları sektörü gelsin istiyoruz. Bu doğrultuda öncelikle ülke markamızı öne çıkarıp sonra da kendi markalarımıza yatırım yapmak istiyoruz.
Markalaşma alanında çok ciddi çalışmalar yapan, yol kat eden firmalarımız var. Yakın zamanda başlayacak Ur-Ge projemiz kapsamında da markalaşma, endüstriyel tasarım, ambalaj tasarımı konularında danışmanlık alacağız. Bu proje devlet tarafından yüzde 75 destekli olacak. Fuarlarda sektör olarak ülke markamızı ön plana çıkarmak için bir yol haritası çıkaracağız." ifadelerini kullandı.
"Navlun fiyatlarıyla ilgili iyileştirme yapılması gerekiyor"
Talha Özger, sanayiciler olarak enerji, doğal gaz ve lojistik maliyetlerinin en büyük sıkıntılar arasında yer aldığına dikkati çekti çekerek, "İhracatta rekabetçi olabilmek için navlun fiyatlarıyla ilgili iyileştirme yapılması gerekiyor. Marmara Bölgesi dışında üretim yapan firmalar için Organize Sanayi Bölgeleri’ne raylı sistemin getirilmesini talep ettik. Organize Sanayi Bölgesi’nden raylı sistemin geçmesi ve firmaların konteynerini direkt limana indirmesi büyük avantaj sağlayacak. Firmalar böylece makineye, ham madde alımına, farklı işlere yatırım yapabilme esnekliği kazanmış olacak." dedi.
Sektörün her yıl kalıba, yeni ürüne büyük yatırım yaptığını belirten Özger, sözlerini şöyle tamamladı:
" Kendini yenilemezsen olduğun pazarları da kaybetme riskin var. Sektördeki firmalarımızın her sene kalıba ve yeni ürüne yaptığı yatırımın büyük bir hacmi var. Bunu yapmazsak eğer biz firmalarımızın sürdürülebilirliğini sağlayamayız. Sürekli yeni ürünler geliştiriyoruz ve bulunduğumuz dönemin gerekliliklerine uyum sağlıyoruz. Pandemiyle beraber aslında insanlar biraz daha mutfaklarında zaman geçirmeye başladı.
Sektörümüzde e-ticaret hacmi büyüdü. Bizim sanayicilerde her dönem yatırım iştahı olmuştur, olmaya da devam edecektir. Firmalarımız gastronomiye özel ürünler üretmeye başlıyor. Bugün televizyonlarda yayınlanan yemek programları bizim sektörümüze de olumlu katkılar sağlıyor. Kullanıcılarda orada gördüğü tencereyi tavayı, sosluğu, saklama kabını ve porselen tabakları alma isteği uyandırıyor."