Ailesi tarafından hastalığı yüzünden bakımını yapamayacakları için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yurduna 2013’de verilen böbrek hastası küçük Kader’in hayatı, Boyraz ailesi ile birlikte değişti. Hasta olmasına rağmen küçük kıza korucuyu aile olmak isteyen 1 çocuk babası tır şoförü Mustafa ve Azize Boyraz, hiç görmedikleri Kader’i prosedürleri tamamlayınca aynı yıl evlerine götürdü. 1 ay sonra da Mardin’de trafik kazası geçiren baba Boyraz, uzun tedavi süreci sonucu yüzde 76 engelli durumuna geldi. Geçen süreç içerisinde Kader’in de böbrek yetmezliği hastalığı ilerledi, küçük kız Mersin ve Ankara’daki hastanelerde tedavi gördü. Mustafa Boyraz, kendi dokusunun uyuştuğunu öğrenince tereddüt etmeden böbreklerinden birini çok sevdiği kızı Kader’e verdi. Hastanedeki tedavinin tamamlanmasının ardından taburcu edilen küçük Kader, Mezitli ilçesindeki evlerine döndü. Hasta olmasına rağmen koruyucu aile olarak aldığı Kader’e böbreğini veren Mustafa Boyraz, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından 2017 yılında yılın babası seçildi.
O günden beri koruyucu kızlarıyla yaşam süren Boyraz ailesinin bugünlerde başı ev sahibiyle dertte. 7 bin 500 TL emekli aylığı ile geçinen Boyraz çifti, ev sahibi E.Ö.’nün evi boşaltması için baskı kurması ve tehdit etmesi nedeniyle polis merkezine giderek şikayetçi oldu. Evlerinin basıldığını ve şiddet uygulandığı iddia eden Poyraz ailesi, ev sahibinden şikayetçi olurken, yetkililerden de yardım istedi.
"Kalktı bir tane bana vurdu"
Olayla ilgili konuşan Mustafa Boyraz, bir süredir kendilerine yönelik taciz ve tehdit telefonları geldiğini söyledi. Olaydan bir hafta öncede tanımadığı bir numaranın kendisini aradığını belirten Boyraz, "Arayan kişi ev sabinin ağabeyi olarak kendisini tanıttı. Bana ’niye çıkmıyorsun bu evden halen. Ben oraya geleceğim, ben senim bildiğin adamlardan benzemem. Ölü mü çıkacaksın diri mi çıkacaksın artık sen karar vereceksin’ dedi. Bende bunun üzerine polise şikayetçi oldum. Bir hafta sonra da evimizde oturduğumuz sırada kapı çaldı ve ev sahibi, eşi filan geldiler ayakkabılarla içeri girip, koltuğa oturdular. ’Siz madem çıkmıyorsunuz, biz geldik artık buraya yerleşiyoruz, nereye istiyorsanız gidin’ dediler. Tabi ağız tartışması yaşadık. Ondan sonra kalktı bir tane bana vurdu, tişörtümü filan yırttı. Ben tepki olarak bir tane vurdum. Çünkü kendimi korumam lazım. Ben yüzde 76 engelli bir insanım. Benim boynumda filan her tarafım vida dolu. Ters bir hareket olsa bütün hayatım biter" dedi.
"En büyük korkumuz Kader’di"
Olay olunca hemen polisi aradıklarını kaydeden Boyraz, "Polis gelince, karakola gittik, ifadelerimiz alındı. Orada iki tarafta birbirinde şikayetçi oldu ve ayrıldık. Ancak bizim en büyük korkumuz Kader’di. Kader çok ciddi şekilde korkular yaşadık. Çünkü Kader’in tansiyonunun oynamaması lazım. Bir takım gerginlikler çocuğun hastalığını tetikliyor. Bizim o günkü en büyük korkumuz Kader’di. Yani adamın bana vurmasının filan vurmasının hiçbir anlamı yok. Kader’e birşey olacak korkusu bizi daha perişan etti. Zaten ondan dolayı uzatmadım ve hemen polisi aradık. Sağolsun polisler de hemen geldi, gittik karakola ifademizi verdik" diye konuştu.
"Bu işin artık sıkı bir denetime girmesi lazım"
Yetkililere de çağrı yapan Boyraz, "Bu işin artık sıkı bir denetime girmesi lazım. Ülkedeki insanları geliri belli. Bugün askeri ücretli 11 bin 400 lira alıyor. Benim emekli maaşım ise 7 bin 500 lira. Ben şu anda 10 bin, 15 bin lira kira veremem. Buna birilerinin dur demesi lazım. Alınan maaşlara göre bir çözüm bulunması gerekiyor. Devletin bu konuda daha sıkı tedbirler almasını istiyorum" şeklinde konuştu.
Eşi Azize Boyraz ise olay gününün kendileri içi kabus gibi geçtiğini ifade etti. Ev sahibinin evi basar gibi içeri girdiğine dikkat çeken Boyraz, "Ayakkabılarıyla içeri girip oturdular. Ben kızımdan dolayı hijyene çok dikkat ediyorum. Ben kanun, devlet, yasa var, elimde resmi kontratım var dedim. Onlar da ’devleti de, kanunu da tanımam bu ev benim ben burada yaşayacağım, siz nereye giderseniz gidin’ dediler. O sarıda tartışma yaşandı. Eşime vurdular. Bizde polisi çağırdık. 3 kuruş para için bunu yaptılar. Bize çık diyorlar. Biz şu koşullarda nereye çıkalım. Bizim aldığımız maaş belli, 2 tane engellim var. Biz 10-15 bin kira veremeyiz. Bu insanlar fırsatçılık yaparak bizi eziyorlar, Yeter artık burası dağ başı değil. Bizim yetkililerimiz, devlet büyüklerimizin bize sahip çıksınlar" dedi.