Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP Diyarbakır il başkanlığı önünde evlat nöbeti tutan ailelerin direnişi 868. gününde de devam ediyor. Anne Sevdet Demir, “Bir kez seni göreydim, sarılsaydım ve sana yemek yapsaydım, sen yedikten sonra Allah canımı alsaydı” dedi.
Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından kaçırıldığı iddiasıyla 3 Eylül 2019’da farklı kentlerden Diyarbakır’a gelen ailelerin HDP il binası önünde başlattığı oturma eylemi 868. gününde de sürüyor. Diyarbakır’ın Hani ilçesinde fırında çalışan oğlu Fatih Demir’in (24), 2015 yılında terör örgütünce dağa kaçırıldığını ifade eden anne Sevdet Demir (55), 128 gündür oturma eyleminde olduğunu söyledi.
7 yıldır oğlunu göremediğini, hasretine dayanamadığını belirten anne Demir, “Gücümüz kalmadı. Bunlar zalim ve merhametsizler, biraz vicdan olsaydı 7 yıldır telefonu oğlumun eline verirlerdi hayatta olup olmadığını bilirdik. Biz perişan durumdayız, geceleri uykum gelmiyor. Bu yıl hiç rüyama girmedi dayanamıyorum. Oğlum lütfen kaç gel devlete teslim ol. Ceza yok, biz senin düşmanın değiliz, gel kendini kurtar diye çabalıyoruz. Orası senin yerin değil, birçok çocuk geldi annelerini mutlu etti. Sen biliyorsun seni ne kadar sevdiğimi, gel beni de mutlu et. Orada ölsen ne bu dünyada nede ahirettin olacak. Kaçıp gelsen bir şey olsa bile şehit olursun. Gel seni orada Amerika’nın askeri yapmışlar, kendi devletine asker ol. Bir kez seni göreydim, sarılaydım ve sana yemek yapsaydım da sen yedikten sonra Allah canımı alsaydı” ifadelerinde bulundu.
Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından kaçırıldığı iddiasıyla 3 Eylül 2019’da farklı kentlerden Diyarbakır’a gelen ailelerin HDP il binası önünde başlattığı oturma eylemi 868. gününde de sürüyor. Diyarbakır’ın Hani ilçesinde fırında çalışan oğlu Fatih Demir’in (24), 2015 yılında terör örgütünce dağa kaçırıldığını ifade eden anne Sevdet Demir (55), 128 gündür oturma eyleminde olduğunu söyledi.
7 yıldır oğlunu göremediğini, hasretine dayanamadığını belirten anne Demir, “Gücümüz kalmadı. Bunlar zalim ve merhametsizler, biraz vicdan olsaydı 7 yıldır telefonu oğlumun eline verirlerdi hayatta olup olmadığını bilirdik. Biz perişan durumdayız, geceleri uykum gelmiyor. Bu yıl hiç rüyama girmedi dayanamıyorum. Oğlum lütfen kaç gel devlete teslim ol. Ceza yok, biz senin düşmanın değiliz, gel kendini kurtar diye çabalıyoruz. Orası senin yerin değil, birçok çocuk geldi annelerini mutlu etti. Sen biliyorsun seni ne kadar sevdiğimi, gel beni de mutlu et. Orada ölsen ne bu dünyada nede ahirettin olacak. Kaçıp gelsen bir şey olsa bile şehit olursun. Gel seni orada Amerika’nın askeri yapmışlar, kendi devletine asker ol. Bir kez seni göreydim, sarılaydım ve sana yemek yapsaydım da sen yedikten sonra Allah canımı alsaydı” ifadelerinde bulundu.