Uzman Psikolog Filiz Yakmaz Basılgan Nuri Erbak Ortaokulu’nda öğrencilere sosyal medyanın ergen psikolojisindeki olumlu ve olumsuz yanlarını aktardı.
HEM OLUMLU HEM OLUMSUZ YANLARI VAR
Genç ya da yetişkin ayırt etmeksizin birçok insanın hayatında önemli bir yer tutan sosyal medyada çok fazla zaman geçirmenin depresyona neden olduğu yönünde araştırmaların olduğunu belirten Basılgan, “American Academy of Pediatrics’in yakın zamanda yayınladığı bir rapora göre, “Facebook’ta çok fazla vakit geçiren çocukların ve ergenlerin depresyon belirtileri göstermeye başladığını belirtiyor. Ancak aynı rapora göre bu belirtilerin çok yaygın olmadığının altı çiziliyor, genç ve ergenlerin Facebook’ta vakit geçirmesinin arkadaşları ile olan bağlarını kuvvetlendirmesi adına faydalı olduğunu da ortaya koyuyor” dedi.
SOSYAL MEDYA KISKANÇLIĞA NEDEN OLUYOR
Sosyal paylaşım sitelerinin kıskançlığa da neden olduğuna da dikkat çeken Basılgan, “Bu sitelerde arkadaşlarının hayatlarını takip eden çocuklar, onların başarılarını, hayat tarzını, gittikleri yerleri, hobilerini hatta takipçi sayılarını bile kıskanabiliyorlar. Okul ortamında sıklıkla gördüğümüz ‘popüler’ olma kavramı Facebook ve benzeri sitelerde de aynı şekilde işliyor. Arkadaş ya da takipçi sayısı daha az olan çocuk kendini ezik hissedebiliyor. Bu da gençler arasında sosyalleşme odaklı bir rekabete neden oluyor” ifadelerini kullandı.
EBEVEYNLER ÇOCUKLARINI FARKLI AKTİVİTELERE YÖNLENDİRMELİ
Ebeveynlerin, çocuklarının zamanlarının büyük bir çoğunluğunu geçirdikleri internet ortamındaki sosyal paylaşım siteleri ve benzeri mecralarda neler yaşadıklarından da haberdar olmaları önemli bir hale vurgulayan Basılgan, şöyle devam etti: “Ebeveynler, çocuklarının internet kullanım saatlerini dengede tutmaya çalışmalı, zamanlarını dengeli bir şekilde bölüştürmeleri adına onları yönlendirmeliler. Çocuklarının hayatlarına internet ve bilgisayardan farklı aktiviteler katmalarına yardımcı olmalılar.”