Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eski Bakanı Faruk Çelik, İhlas Haber Ajansı'na (İHA) gündeme dair açıklamalarda bulundu. Siyasette hiç dinlenme imkanı olmadığını ifade eden Çelik, “Siyasete, ülkeye, insana bakışımız bu şekilde. Elinizin imkan verdiği kadar, ayakta durabildiğiniz sürece ülkeye, insanlara hizmet konusunda gayret göstermeniz gerekiyor. Bunun bir alanda olması gerekmiyor. Her alanda olabilir. Partimizin almış olduğu üç dönem kararı son derece ilkesel ve yerindedir. Biz üç dönemi dolduranlar, bu dönem biraz daha farklı alanlarda hizmet etme adına bir beklenti içerisindeydik. Ama dördüncü dönemin kısa sürmesi, yeniden seçime geçilmesi dolayısıyla, üç dönemi dolduranların yeniden aday olma imkanı doğdu. Bunun yanında kısa süren son dönemle, üç dönemi dolduranlara 12 Eylül’deki kongrede sayın başbakanımızın talimatıyla hukuk komisyonumuz tarafından bir dönem daha hizmet verme imkanı getiriliyor. Normal şartlarda beklenmeyen bu süreç ile birlikte bütün arkadaşlarla siyasette olma imkanı doğmuş oluyor” dedi.
“BU DÖNEM SİYASETTE AKTİF OLMAYI DÜŞÜNMEDİM”
Bu dönemde siyasette aktif olmayı düşünmeyenlerden biri olduğunu anlatan Çelik, “Ben bu dönem siyasette aktif olmayı düşünmeyenlerdenim. Devam etmemiz konusunda talepte var. Yaptığımız değerlendirmelerde müracaat etmemiz uygun olacağını düşündük. Bu dönemde aktif olma zorunluluğumuz yok. Siyasi anlamda dinlenme olabilir. Böyle beklentimiz yok. Devlet ve parti bize, ülkeye hizmet konusunda imkanlar sundu. Bizde bunların hakkını vermek konusunda büyük gayret içerisinde olduk” diye konuştu.
“TERCİHİMİ GENEL MERKEZE BURSA OLARAK BİLDİRDİM”
30 yıldır siyasette olduğunu vurgulayan Çelik, sözlerine şöyle devam etti:
“Bunun büyük bölümü Bursa’da gerçekleşti. Geçen dönem 2011 yılında Şanlıurfa’ya o zamanki başbakanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından oradaki sıkıntıları çözmem konusunda talimatlandırıldım. Orası gerçekten zor bir coğrafya. Fakat yüzümüzün akıyla çıktık. Şimdi de Şanlıurfalılar güzel süreçten sonra bir dönem daha kalmam konusunda yoğun talepleri var. Bunu saygıyla karşılıyorum. Ama bir anlamda da ben Bursa’da yaşıyorum. Uzun yıllar Bursa’ya hizmet etmiş ve Bursa’da bulunmuş biri olarak tercihimi genel merkeze Bursa olarak bildirdim. Türkiye genelinde sayın başbakanımızın başkanlığında bu konular değerlendirilecek. Ülke ve partimizin ihtiyaçları nedir, ne değildir diye konuşulacak. Umarım en sağlıklı kararlar verilir. Yalnız partimiz değil, ülkemizde siyasi istikrara kavuşur. Böylece ülke hizmetine hızlı şekilde kaldığımız yerden devam ederiz.”
Küresel ekonomide bir daralmanın gerçeğine dikkat çeken Çelik, şunları söyledi: “Gelişmiş ülkelerde yaşanan sıkıntılar, gelişmekte olan ülkeleri çok daha fazla etkiliyor. Bizim gibi gelişmekte olan ülkeler, gelişmiş olan ülkelerdeki daralmadan ister istemez payını alıyor. Bu yönünü gözden kaçırmamak gerekiyor. Bunun yanında Türkiye’deki siyasette oluşan istikrarsızlığını getirmiş olduğu etki var. İkisi birleşince küresel krizlerin baş gösterdiği ortamda, bu ve benzeri istikrarsızlıklar yangına körükle gitme gibi bir tablo oluşturuyor. Türkiye biran önce 1 Kasım seçimlerine ulaşmalı. 1 Kasım seçimlerinde geçmiş 10-12 yılın istikrarı özellikle ekonomideki gidişatın devamında zaruret var. Küresel kriz anlamında geçmiş dönemde yaşanan siyasi istikrar ve alınan önlemler neticesinde teğet geçmesi, bizim ekonomik yapımımızı etkilememesi konusunda önemli geçiş süreçleri yaşadık. Bugün küresel kriz daha da derinleşecekse, Türkiye’de siyasi istikrarsızlık olacaksa ben herkesi aklıselime davet ediyorum. Türkiye ve siyaset bu dönemde maceraya kapı aralamamalıdır.”
“VATANDAŞLARIMIZIN TEKRAR İSTİKRARLI BİR SÜRECE GİRMEMİZ KONUSUNDA DESTEK VERECEĞİNE İNANIYORUM”
AK Parti olarak 13 yıllık sürecin muhasebesini yaptıklarını vurgulayan Çelik, şunları söyledi: “Bizde oluşan artı ve eksiler neyse bunu masaya yatırıyoruz. Biz geçmişte olduğu gibi gelecekte de üstümüze düşeni yapma gayreti içerisinde olacağız. Vatandaşlarımız bizdeki 1 Kasım sonrasındaki dönemde AK Parti’nin hazırlıklarını fark edeceği, tekrar istikrarlı bir sürece girmemiz konusunda destek vereceği inancı içerisindeyim. Küresel kriz o zaman Türkiye’yi etkilemeyecek. 7 Haziran seçimlerine giderken sayın başbakanımız bin 200 tedbir içeren son derece önemli paketler açıkladı. Onları şimdi yeni hükümet kurulur kurulmaz devreye koyacak bir iradeye ihtiyaç var. O irade inşallah 1 Kasım’da oluşur. Hızlı bir şekilde Türkiye yararına normalleşme yolunda adımlar atmaya devam eder.”
"HER KESİMİN BEKLENTİLERİ VAR"
Bakanlık olarak önemli reformlara imza attıklarını açıklayan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çalışma hayatı yönünde çok ciddi bir mevzuat açısında sorunun kalmadığını söyleyebilirim. Çalışma hayatı dinamiktir. Yeni sorunlar çıkması doğaldır. Onlara çözüm üretmek gerekiyor. Çalışma hayatı, sosyal güvenlik dediğimiz zaman toplumun tüm kesimlerini içine alan bir bakanlıktan bahsediyoruz. Bu anlamda sosyal kesimlerin, emekliler başta olmak üzere, asgari ücretle çalışanlar, diğer kamuda çalışanlar, memurlar, işçiler ve çeşitli statülerde çalışan işsizler olmak üzere tüm kesimi ilgilendiriyor. Her kesimin beklentileri var. Bu beklentiler sınırsız. Bunları saygıyla karşılıyoruz. Ülkenin imkanlarını bu taleplerle yan yana getirip, bu talepler doğrultusunda kullanan bir hükümet olmak. Hiçbir çalışan kesimi enflasyonun altında bir ücretle karşı karşıyla bırakmadık. Asgari, memur, işçi ücretlerini alırsanız hep böyle enflasyonun üzerinde oldu. Refah toplum olma yolunda ilerlediğimiz için vatandaşlarımızın talepleri de milli gelirdeki artış, olumlu gelişmeler doğrultusunda talepler yükseliyor. Burada bir anlaşmazlığımız var. Biz sabit gelirlerin ücretlerinin her zaman masada oturup yapmaya hazır olduğumuzu söyledik"
"MEMUR EMEKLİLERİNDE YÜZDE 20'LERE VARAN BİR ARTIŞ SAĞLANIYOR"
3 milyonun üzerinde memurla toplu sözleşme yaptıklarını vurgulayan Çelik, şu ifadeleri kullandı:
"Bu toplu sözleşmede beklenen enflasyon 2016’da 3+3, yani yüzde 6-7’lerde. Ama biz yüzde 11.3’lük bir artışı şuanda memurlarımıza yaptık. Memur emeklilerimize şuanda eylül ayından itibaren geçerli olacak şekilde 100 liralık bir artış yaptık. Ayrıca onlara yüzde 11.3’lük maaşlarında artış gerçekleştirdik. 100 lira ile birlikte yan yana koyduğunuz zaman memur emeklilerinde yüzde 20’lere varan bir artış sağlanıyor. Bu her dönem bu şekilde gerçekleşmiştir. Önümüzdeki dönem için bin 100 liranın altındaki emeklilerimize seyyanen 100 lira zam yapmıştık. Şimdi arada kalan emeklilerimizle ilgili sayın başbakanımızın seçim beyannamesinde ve önümüzdeki hükümetin programında yer alacak. Onlara da 100 liralık artış ve bunun yanında diğer sosyal kesimlere dönük talepleri içerini bir paketi sayın başbakanımız kamuoyuyla paylaşacak. Kongre sürecinde veya seçim döneminde daha kolay anlaşılır, bire bir konulara endeksli bir beyanname ile milletimizin karşısında olacağız. Öteden beri birlikte tartıştığımız diyalog içerisinde olduğumuz tüm kesimlerin sıkıntılarına el atan bir tablonun oluşmasını sağlayacağız.”
"HER LİSTENİN MÜKEMMEL OLDUĞUNU SÖYLEMEK MÜMKÜN DEĞİL"
Her yapılan listenin mükemmel olduğunu söylemenin mümkün olmadığına dikkat çeken Çelik, şunları söyledi: "Bunların bazılarını seçim anında eksiklikleri görüyorsunuz. Bazılarını da seçim bittikten sonra görüyorsunuz. Bu dönem seçilen arkadaşlarla ilgili ikili değerlendirme imkanı söz konusu. Seçim dönemindeki performansları, etkileri, toplumdaki karşılığı ve seçim sonrasında oluşan tablo bunlarda daha önceki kriterlerle bütünleştirilerek 1 Kasım’a giderken 18 Eylül’deki listeler oluşacak. Bazı arkadaşlarda değişiklik olabilir. Bazılarında yeni yer kaydırmalar olabilir. Yani çok doğal bir şey. Önceki seçimde göremediğimiz eksiklikler varsa onları telafi ederek gitmeniz gerekiyor. Toplumun talebini gözlemleyerek ona cevap teşkil edecek liste seçimlerindeki başarının nedenlerinden bir tanesidir. Hepsi o olamaz. Ama partimizin genel merkezi neden biz neden yüzde 41 aldık da yüzde 48 alamadık diye sorgulama yaptı. İllerde neden 5 olacakken 4 aldık. Bunun da sorgulamasını iller düzeyinde yapacak.Ona göre nedenlerden biri olan adaylarla ilgili değişiklik gerekiyorsa seçici kurullar bunu dikkate alacaktır. Ama değişiklik gerekmiyorsa bazı illerde aynı listelerle gidilme imkanı olacaktır"
Hafta sonunu Bursa’daki evinde geçiren Bakan Faruk Çelik hafta başında parti ve çeşitli toplantıları sebebiyle Pazartesi ve Salı gününü Ankara’da geçirecek. Çelik, hafta sonu uzun süredir görüşemediği arkadaşları ve çeşitli sosyal kesimlerin temsilcileri ile de Bursa’da bir araya geldi.
Geçen günlerde Ankara'da başbakanlık toplantısı çıkışında Bursa, Şanlıurfa ve Artvin'den sivil toplum kuruluşları, Çelik'e "bizim ilimizden aday ol" çağrısında bulunmuştu.