Galatasaray, PSV Eindhoven'la oynayacağı rövanş maçı öncesi hazırlıklarını sürdürüyor. Şampiyonlar Ligi 2. eleme turunun ilk maçında Hollanda'ya giden sarı-kırmızılılar, PSV Eindhoven'ın 5-1'lik galibiyeti karşısında çözüm üretememişti. Yarınki maçta, Galatasaray'ın 4 farklı galibiyet araması; Hollanda ekibinin skor üstünlüğünü koruması bekleniyor. Bugün, sarı-kırmızılı ekibin teknik direktörü Fatih Terim ve kaptan Fernando Muslera, basın mensuplarının karşısına çıktı.
Galatasaray Ajansspor muhabiri Burhan Can Terzi: Talihsiz bir maç yaşandı ve birçokta destek geldi. Meslektaşlarından da destek geldi. Kendisini PSV maçı sırasında nasıl hissetti ve maç öncesi nasıl hissediyor?
"Talihsiz bir maç yaşadım"
- Cevap: (Fernando Muslera) Öncelikle hepiniz hoş geldiniz. Umarım hepiniz iyisinizdir. Dediğiniz gibi talihsiz bir maç yaşadım. Kaleciler ve futbolcular bunu yaşayabiliyor. Birçok destek mesajı aldım. Türkiye’deki kalecilerle de bağlantı halindeyim. Görüşüyorum. Ama en önemlisi; Fatih Terim hocam, personel, camia ve arkadaşlarım bana destek verdi. Bu maçtan bana kar kalan şey bu oldu. Buradan da dersler çıkarmayı bildim.
Soru: İlk maç dediğiniz gibi çok şanssız bir pozisyon oldu. Tabii, Copa America’dan sonra kısa bir tatil yaptınız. Acaba tam olarak hazır değil miydi ilk maçta?
"Herhangi bir sorunum yoktu"
- Cevap: Aslında tam tersi. Fiziksel ve mental olarak hazır geldim. Çünkü çok önemli bir turnuvadan çıktım. Deminde dediğim gibi kalecilerin ve futbolcuların hayatında bu tip şeyler olabiliyor. Buralardan ders çıkarmak gerekiyor. Ama fiziksel ve mental olarak herhangi bir sorunum yoktu.
Soru: İlk maçta üçlü savunmayla başladınız. Yarın sistemde farklı bir şey görecek miyiz? İlk maçtan sonra 3 transfer yapıldı. Transferler daha önce gerçekleşseydi bugün farklı şeyleri konuşuyor olabilir miydik?
"Kazansaydık deha olarak çıkardık"
- Cevap: (Fatih Terim) Arkadaşlar, bir strateji yaparsınız bazen. Bu da onlardan bir tanesiydi. İlk başta pres yapacaklarını bildiklerimiz için daha az pozisyon veren bir Galatasaray düşünmüştük. Zaten en ufak bir işaretle 4-3-3'e dönme işaretimiz vardı. Geri de döndük. O günde değişik olan şey üçlü savunmaydı. Kazansaydık deha olarak çıkardık. Öyle bir niyetim yok. Sanırım bazı şeyleri yanlış anlıyoruz veya sosyal medyada, gazetede, televizyonda ne söyleniyorsa ona inanıyoruz. Esasında şöyle bir baktığımızda, bir sezon önceyi yani mayısın sonunda biten ligdeki duruma iyi bakmak lazım. Nedir bu? Bir defa biter bitmez lig aşağı yukarı biz 11 oyuncu falan kaybettik. Yani? Etebo, Henry, Saracchi, Halil ve Gedson. Kulüplerine döndüler.
"Ben hiç şikayet etmem"
Kötü şeyler hep Fatih Terim’e denk gelir ama ben hiç şikayet etmem. Bunları kaybettik. Bunun dışında, Belhanda’yı, Donk’u, Şener’i, Okan’ı ve diğer isimleri kaybettik. Totalde 11. Ayrıca, Oğulcan’ı da kaybettik. Lisans vermediler. En formda oyuncumuzdu. Özellikle atakta faydalanabileceğimiz bir oyuncumuzdu. Bunlar yetmiyormuş gibi Yedlin’le Akbaba korona oldu. Sağ bek yok. Orta saha sıfır. Bir tane var. O da 8 numara Aytaç. O hata bana aittir hiç itirazım yok ama 1 sene önceden böyle çıktığınız zaman çok kısa sürede, 14 Haziran’da açtığınız sezonda; biz sezonu açtığımız zaman daha seçim yapılmamıştı…
"Ben ve başkanımız aynı fikirde"
19'unda seçim olacak, yönetim seçilecek. Onu unutun bir defa. Ben ve başkanımız aynı fikirde. Kısa vadeye kalite eklemek için bu finansal yükün altına girecek durumda değil Galatasaray. Zaman zaman okuyorum da başka şeyler de okuyorum. Şu oyuncular gelecekmiş de ben hayır demişim.
Şu telefonu kapatır mısın?
Fatih Terim: Ne sordunuz? (Bir gazeteci: Soru sormadı, telefonla konuşuyor da.) Arkadaşım şu telefonu kapatır mısın?
"Ne çalıştıysak oradan yedik"
Maçtan sonra boşuna demedim, “Galatasaraylılar beni anlayacaktır” diye. Ben Galatasaraylıdan en kötü zamanda bile 1 gün sabır istemedim. Dolayısıyla bu 3 yıl içerisinde biz ne bir şeylerden vazgeçeceğiz, ne de bir şeyleri denemekten vazgeçeceğiz. Bunun iyi anlaşılmasını isterim. Elimizdeki kadronun en, sonuçta PSV’nin karşısına çıkıyoruz, en iyisiyle çıkmaya ve en iyisini yapmaya çalışacağız. 75. saniyede 1-0 geriden başladık. Buna rağmen oyunu dengeledik. Ne çalıştıysak oradan yedik. Bakın 3-1'e kadar neredeyse pozisyonu yok PSV’nin. Ama biz pozisyon bulmakta zorlandık.
"2 golle şampiyonluğu kaybettik"
Buna rağmen 2 golle şampiyonluğu kaybettik. Her şeye rağmen bu sene. Geçen sene başladığı zaman Galatasaray en iyi oynayan, 8 maç üst üste kazanmış, zevk veren bir Galatasaray’dı. Pandemi dolayısıyla bir türlü istikrarı temin edemedik. Oralara çok girmek istemiyorum. Bunu hatırlatmakta yarar görüyorum.
Transfer açıklaması
Eylül biz de 8'e kadar değil mi? Bazı ülkelerde 1'e kadar. Başkan, yönetimimiz ben ve ekibim kalan sürede kadro planlamasını aynı düşünceyle sürdüreceğiz. Sağ bek, orta saha ve sol bek transferleri olmak üzere 3 isimle anlaştık. Esas ana tema 20-25 yaş aralığında, çok uzun süredir izlediğimiz oyuncuları almaya devam edeceğiz.
"10 oyuncu da alsak elenebilirdik"
10 oyuncu da alsak elenebilirdik. 5-1 bitmeyebilirdi. Evet. Ama elenebilirdik. Olabilecek ne varsa bizim aleyhimize oldu ama bilmesini isterim ki Galatasaraylının, ben 3 yılı işaret ederken bunu işaret ettim. Genel anlayışımız Galatasaray’ın geleceğini inşa etmek.
"Gedson’u vermek istemediklerini ifade ettiler"
Kendi ismimi taşıyan statta da yıllarımı verdiğim Ali Sami Yen’de de hiç yenilmek istemem. Ümit ediyorum ki yarın takımımız iyi bir mücadele, tutkulu bir oyun… Olsun ya elendik ama çıkıp iyi bir oyunla, modern futbolla elendik denilmesini istiyorum. İkincisi Gedson. Tabii o Galatasaray’da çok mutlu oldu. Ancak bu sene Gedson’u vermek istemediklerini ifade ettiler. 1 Eylül’e kadar bazı şeylerin değişmesini istiyoruz. Hatta Türkiye’den başka kulüplerin de talip olduğu söyleniyordu ama onun Galatasaray’dan başka yerde oynayacağını düşünmüyorum.
"Bizim amacımız Galatasaray’ın geleceğini inşa etmez"
Ben her sene şampiyon olsam Galatasaraylıya yetmez. “Her sene şampiyonluklar önemlidir ama en önemlisi bu senedir” diye espri yaparız. Bizim amacımız Galatasaray’ın geleceğini inşa etmek. Ciddi bir jenerasyon bırakmak istiyorum açıkçası.
Ajansspor Galatasaray muhabiri Burhan Can Terzi: Hocam Alioski örneğini verdiğiniz için Ghezzal da çok merak ediliyor. Reddettiniz mi hocam?
Alioski ve Ghezzal açıklaması
- Cevap: Hayır çok istedim. Ben ve başkanımız istedik. Şahsi şeylere girmek istemiyorum ama bu tip spekülasyonlar çok yapılıyor. Biliyorsunuz. Benden teyit ettirmeden itibar etmeyin. Ne siz ne de Galatasaraylılar. Böyle söylenildiği zaman doğrusu ortaya çıkıyor. Çünkü ben kamuoyu önünde konuşuyorum.
Soru: Morutan ve Berkan Kutlu listenizde mi?
"Bugün, istediğimiz bir oyuncuyu yarın istemeyebiliriz"
- Cevap: Arkadaşlar böyle, demin de söyledim, isim isime girersek sonu olmaz. Ama Galatasaray’ın 1 Eylül’e kadar neler yapacağını göreceksiniz. Nasıl bir anlayışla devam edeceğini… Yani, hangi teknik adam Ghezzal’ı istemez de istemedi diye bir şey çıkabilir? Söylemem gereken bazı şeyler var ama şu anda söyleyemiyorum. Dolayısıyla tek tek girmeyelim bazı konulara. Futbol dinamiktir. Transferde dinamiktir. Bugün, istediğimiz bir oyuncuyu yarın istemeyebiliriz. Ama dün istemediğimizi yarın da isteyebiliriz. Fırsat transferleri de yapabiliriz. İhtiyaçlar bunu gerektirirse.
"Morutan çok iyi bir oyuncu"
Arkadaşlarımıza en azından bir ulaştığınız zaman size doğruları söyleyecektir. Bundan sonra ayda bir veya 15 günde bir toplanalım. Kahvaltı edelim. Telefonlarınızı kapatın. Ama gizli kalsın. Morutan’a gelince. Çok iyi bir oyuncu. Çok beğendiğim bir oyuncu. Diyor ya, “Zayıf oynuyorum da beni alsınlar…” Makul bir paraya hayır demezler galiba. Başkanımızla konuşmadım henüz. Zevk verecek oyunculardan bir tanesi. O zevki abileri verdi. Hagi ve Popescu… Veya aklınıza kim gelirse. Gelişeceğini de düşünüyorum. Ben de onu beğeniyorum.
"Giderken böyle bir şey bırakmak istiyorum"
Galatasaray taraftarına mesajım, en az onlar kadar biz de onları çok özledik. Taraftarla oynasaydık belki de şampiyonlukları kaçırmazdık. Öyle görünüyor çünkü. Biz taraftarımızla bütünleştiğimiz zaman çok daha yenilmez oluyoruz açıkçası. Biz de heyecanlıyız açıkçası. Teknik heyetimle maç sonrası analiz yaparken acaba Eindhoven’daki ful seyirci, 1.5 sene sonra… Bu kadar sessiz bir oyun oynayan aylarca, yıllarca bir grubu rahatsız mı etti gibi bir düşünceye de kapılmadım değil açıkçası. Onun için bu iş taraftarla güzel. Galibiyet taraftarla daha güzel kutlanıyor. Kötü sonuçta taraftarla daha kolay atlatılıyor. Biz de onları özledik. İnşallah yarın kavuşacağız. Elbette başarılı olmak için uğraşıyoruz, başarılı olmak için çalışıyoruz… Başarılar var… Dönüp baktığımda burada bir mantalite veya bir sistem, veya aklımdakileri sahaya yansıtan bir jenerasyon bırakmak en büyük idealim. Giderken böyle bir şey bırakmak istiyorum. Bana göre, alınacak kupaların; kazanılacak şampiyonluklardan daha da önemli olan budur. Bunu yaparsam, benim en büyük başarım bu olacaktır. 2000'de böyle bir takım bırakmıştım. Yine öyle bir takım bırakmayı kendime en büyük görev olarak addediyorum.
Soru: PSV maçı bir kaza mı, yoksa sonuç mu?
"8 yaşındaki bir oyuncuya 4 milyon Euro versek kıyamet kopar"
-Cevap: Ben makasın açıldığını her dakika söylüyorum. Özellikle ekonomik olarak… Çok açıldı… Dolayısıyla idari olarak tesirlerini görüyoruz. Güzel bir soru. Oyunun 75. saniyesine bakarsan bir sonuç. Geneline bakarsan, benim söylediğimin karşısı. Şu gerçeği kabul edeceğiz. Ekonomik olarak yetişmemizin imkanı yok. Bu oyuncuyu onlar buluyor da biz niye bulamıyoruz diye soruyorlar. Soruyorum, 15-16 yaşındaki bir oyuncuya 15-16 milyon Euro verebilir miyiz? Veremeyiz. 8 yaşındaki bir oyuncuya 4 milyon Euro versek kıyamet kopar. Bugünlere gelebildiğimiz zaman üste çıkarız. Belki de tarihte ilk defa altyapımıza bir bütçe koyacağız. Onlarda 7-8 milyon bu oyunculara vermek hiçbir şey. Ve bunların yarısından fazlasını da kaybediyorlar.
Terim, PSV maçı 11'ini açıkladı:
Muslera’yla devam edeceğiz. Geri dörtlümüz Yedlin -Luyindama -Marcao -Ömer, orta saha Emre ve Aytaç ilerimiz Jesse- Kerem-Muhammed-Barış. Okey?
Akbaba karantinada
Emre Akbaba kötü geçiriyor, henüz karantinada. Dolayısıyla böyle çıkacağız.
"Galatasaray bizim evimiz, Galatasaray bizim yuvamız"
Yönetimimizin de süresi 3 sene. Benim de 3 sene. Giderken yaparken en büyük iyiliğin bu olduğunu söylüyorum. Yoksa, Galatasaray bizim evimiz, Galatasaray bizim yuvamız. Ayrılsak da bir şekilde yardım etmeye devam ederiz. İleriki yıllarda ne olur göreceğiz.
Kaynak Ajansspor