Piyanist Fazıl Say, kişisel Twitter hesabından, Nagehan Alçı ile iletişimi üzerinden İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu eleştirdi. Say, "İmamoğlu’nun en büyük destekçilerinden biriydim. Ta ki bu Nagehan konusu, tam bir hayal kırıklığıdır" ifadesini kullandı.
“BENİM KESİN ‘KIRMIZI ÇİZGİM’ OLAN BİR KONUDUR”
Fazıl Say, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
"O kadın ve kocası televizyonlarda, 10-15 yıldır, bu ülkenin aydınlarının, Atatürkçülerin, hayatını karartmak için, her tür algıyı yaratmıştır. Benim 10 ay hapis cezası almamdan önceki tutumu da defalarca bu yöndeydi! Benim KESİN “KIRMIZI ÇİZGİM” olan bir konudur...
Muhalefetin bir yanlış aday daha gösterme lüksü yoktur. İmamoğlu’nun en büyük destekçilerinden biriydim. Ta ki bu Nagehan konusu, tam bir hayal kırıklığıdır. Uyardık. Üstüne “vız gelir” dedi. Kızdık. Bu sefer inadına yaptı! Orada dur! Güvendiğimiz, Bize yakışır biri arıyoruz!
“BEN BİR ATATÜRKÇÜYÜM, SOL BİR AİLEDEN GELMEYİM”
Aday konusunun kim olacağını tabi ki muhalefet belirler. Ama biz de halk olarak, isteklerimizi algıya dönüştürmeliyiz diye düşünürüm. Yazmalıyız. Doğru bulduğumuzu savunmalıyız. Kılıçdaroğlu ve Ortaylı benim önerilerimdi. Sizlerden gelen Prof. Demirtaş ve Ersan Şen’i ekledim.
Bu toplumun inatla aydınlarını ve sanatçılarını linç eden, çıkmaz sokağa sürükleyen, Her tür yolla saf dışı etmeye çalışan tüm yaklaşımlarını on yıllarca en yoğun yaşamış biriyim ben de. Çok zordur! İyi etmiyorsunuz! “Susan toplum” olmamalıydık halbuki.
“SİYASİ SEBEPLERLE HAPİSTE OLAN HERKESİN SERBEST KALMASINI ARZULUYORUM”
Ben bir Atatürkçüyüm, sol bir aileden gelmeyim. Savunmadığım pek çok görüş var ama yine de, bu ülkedeki çok seslilik için; Şu anda siyasi sebeplerle hapiste olan herkesin serbest kalmasını arzuluyorum. Hiçbir izahı olmayan bir düşmanlık güdülüyor farklı düşüncelere karşı.
Sürekli tekrar ediyorsunuz ben de düzeltmek zorunda kalıyorum. Erdoğan bana ödül filan vermedi. “Aşık Veysel plağı” hediye etti. Konseri dinledi. Teşekkür etti, gitti. Bunu manipüle ederek bir tarafa çekmeye, ve beni haksızca harcamaya çalışıyorsunuz. Bir insan buna çok üzülür.
Son olarak; “ben bir yeteneğin kiracısıyım”. Beni, çalışmazsam, üretmezsem tabi ki suçlayın. Haklı olurdunuz! Futbol seviyorum. Bu ülkede, kendi hayatım da dahil hayatlarımız için fikir üretmeye çalışıyorum diye suçladığınızda, sanırım, yaşama hakkı tanımıyor olursunuz."