İzmir Adliyesine yönelik 5 Ocak 2017’de düzenlenen hain terör saldırısında teröristlerle çatışarak şehit olan polis memuru Fethi Sekin ve adliye görevlisi Musa Can, ölümlerinin 6. yıl dönümünde İzmir Adliyesinde düzenlenen törenle anıldı. Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, “Uluslararası toplum, terör örgütleri arasında ayrım gözetmemelidir. Terör gruplarının ve terör eylemlerinin önlenmesinde, takibinde ve yargılanmalarında aynı kararlılıkla hareket edilmelidir. Maalesef ’Avrupa Birliği’ dediğimiz, ’medeni’ dediğimiz ülkelerden bunu göremiyoruz. Yakın komşulardan da maalesef göremiyoruz” dedi.
PKK’lı teröristlerin 5 Ocak 2017’de İzmir Adliyesine yönelik saldırısını tek başına engelleyen şehit polis memuru Fethi Sekin ve saldırıda isabet eden kurşun nedeniyle şehit olan mübaşir Musa Can, ölümlerinin 6. yıl dönümünde İzmir Adliyesinde düzenlenen törenle anıldı. Törene Fethi Sekin’in eşi Rabia Sekin ve Musa Can’ın eşi Mecbure Can ve ailesi de katıldı. Tören sırasında Musa Can’ın ablası baygınlık geçirirken, sağlık ekipleri müdahalede bulundu. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan törende, İzmir Adliyesi çalışanlarınca hazırlanan "Bir an tereddüt etmediler" başlıklı barkovizyon gösterisi gösterildi. Ardından ses sanatçısı Özlem Üngör tarafından ağıt ve türkü söylendi. "Etrafımız bir ateş çemberi"
Terörün tüm insanlığın ortak düşmanı olduğunu belirten Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, şöyle konuştu: "Uluslararası toplum, terör örgütleri arasında ayrım gözetmemelidir. Terör gruplarının ve terör eylemlerinin önlenmesinde, takibinde ve yargılanmalarında aynı kararlılıkla hareket edilmelidir. Maalesef ’Avrupa Birliği’ dediğimiz, ’medeni’ dediğimiz ülkelerden bunu göremiyoruz. Yakın komşulardan da maalesef bunu göremiyoruz. Etrafımız bir ateş çemberi.“ Akarca sözlerinin devamında, "Uzun yıllar verdiğimiz mücadeleden çıkardığımız derslerden biri, uluslararası düzeyde somut işbirliği tesis edilmeden terörle mücadelede başarılı olunamayacağıdır. Ama gelin görün ki terörü destekleyen maalesef gruplar ve çok büyük güçler kurulduğunu biliyoruz. Bu anlayıştan hareketle Türkiye, uluslararası toplumun terör tehdidine karşı farkındalığını artırma çabalarını her zaman ön planda tutmuştur" ifadelerine yer verdi. Terör finansmanının önlenmesi vurgusu
Dünyada artık bir vekaletler savaşı yürütüldüğünü belirten Akarca, "Bunun en önemli unsurlarından bir tanesi de maalesef terör örgütleridir. Bunun en yakın hedefi olan, bizzat deneyimleyen de bizim milletimizdir. Terör eylemleri, çok yönlü bir suçtur. Bu nedenle terörün nedeni, nasılı, tarafı olamaz. Terörün hedefi tüm insanlıktır. Biz de Türk yargısı olarak bu suçla en etkin şekilde mücadeleyi bir görev olarak algılıyor, üzerimize düşen görevi adaletle yerine getiriyoruz. Terörle mücadelenin geldiği nokta değerlendirildiğinde ortaya çıkan en önemli kavramlardan biri de terörizmin finansmanıdır. Terör örgütleri; silah, mühimmat, barınma, yiyecek, giyecek, ulaşım, iletişim, yayın ve propaganda gibi ihtiyaçları karşılamak ve terör faaliyetlerinin devamını sağlamak için finans ihtiyacı duymaktadırlar. Terörle mücadeleden başarılı sonuçların elde edilmesinin en önemli unsurlarından bir tanesi finansmanın önlenmesi ve bu hususun tüm devletler için önem arz etmesidir. Biz Türk yargısı olarak salt terör eylemlerinin hüküm ve sonuçları noktasında değil, terörist organizasyonların aktif olduğu bütün suçlar yönünde dikkatimizi ve emeğimizi seferber etmek durumundayız. Uluslararası toplum, terör örgütleri arasında ayrım gözetmemelidir. Terör gruplarının ve terör eylemlerinin önlenmesinde, takibinde ve yargılanmalarında aynı kararlılıkla hareket edilmelidir" diye konuştu. "Bu milletin Fethi Sekin’leri bitmez"
Şehitlere rahmet dileyen Akarca, “Bu topraklarda özgürce yaşıyorsak bunu vatan uğruna kanlarını akıtan aziz şehitlerimize borçluyuz. Bu milletin Fethi Sekin’leri bitmez. Bundan 6 yık önce bölücü teröristler kana bulamak için hedefe koydukları İzmir Adliyesine roket atar, el bombaları, el bombaları, uzun namlulu silahlarla saldırmıştı ama bir kahraman evladımız bu hainlere karşı koydu ve faciayı önledi. Milletimiz bu fedakarlığı asla unutmayacak, Fethi Sekin her daim milletimizin dualarında yer alacaktır. Eli kanlı teröristler adliyemizi hedef aldılarsa da Fethi Sekin inanç ve değerleri ile karşılarında dağ gibi yükselmiştir” dedi. “İzmir’i faciadan ve felaketten kurtardı”
Adalet Bakan Yardımcısı Yakup Moğul da “İzmir Adliyesinde hakim olarak görev yaptığım yıllarda kendisiyle aynı çatı altında çalışma şerefine nail olduğum Fethi Sekin kardeşimiz, İzmir’imizi büyük fedakarlıkla faciadan ve felaketten kurtardı. Şehidimizin vatanseverliği ve cesaretiyle milletimizi bir daha kenetlediğini söyleyebiliriz. Türkiye’nin teröre boyun eğmeyecek nice kahramanları olduğunu yeniden hatırlattı. Acılarımız hala taze, içimiz o günkü gibi kan ağlıyor ancak ne mutlu ki Fethi Sekin, ülkenin her köşesinde gurur ve minnetle anılıyor. İsmi, yurdun birçok yerinde yaşatılıyor. Şehitlerimizin aileleri bizim ailelerimizdir. Onların aziz emanetleridir” dedi. “Tarihi mesaj verdi”
İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Öztürk, “Canı pahasına teröristlerin hain saldırısını engelleyen, mücadelesiyle tarihi bir mesaj veren Fethi Sekin ve Musa Can’ı rahmetle, minnetle yad ediyoruz. Türk milleti tarih boyunca çok sayıda kahraman evlat yetiştirmiştir. Bu kahramanlardan biri de Şehit Fethi Sekin kardeşimizdir. Kendisini birebir tanımanın şerefine erişmiş biri olarak söylüyorum ki tek başına alçakça saldırıyı destansı bir şekilde engellemiştir. Teröristlerin üzerine o kadar büyük azimle gitmiştir ki insanın gözyaşlarını tutmasını mümkün değildir. Dünyadaki bütün övgü, minnet ve şükran ifadelerini yan yana koysak da Fethi Sekin’in yaptıklarını anlatmaya yetmez. Ordu gibi teröristlerin üstüne çökmüş, onlara dünyayı dar etmiştir. Fethi Sekin, ikinci Hasan Tahsin olarak 98 yıl sonra hain emellere geçit vermemiştir. Ne yaparsan yapalım haklarını ödemek mümkün değildir. Aileleri bize emanettir. Patlamanın şiddetini yaşayan biri olarak çok zor günler geçirdiğimizi söylemek istiyorum. Bu adliye gazi bir adliyedir. Şehitlerimizi her zaman analım, onları unutmayalım. İzmirliler olarak bu fedakarlığın unutulmadığını görüyoruz” diye belirtti. “Bu ülkenin bir beka sorunu değil ama beka meselesi vardır”
Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Oktay Tabur, “Bizler şehitlerimize sahip olacağız. Her zaman onları yad edeceğiz. Bu bizim harcımız. Bu ülkenin bir beka sorunu değil ama beka meselesi vardır. Bunu yıkmaya cüret edemeyenlerin önündeki en büyük engel bizim şehadet mevhumumuzdur. Bu ülke evlatları bu ülke için ilim, bilim üretir ama gözlerini kırpmadan da can verir. Bu ülke için can vermekten daha kutsal bir hizmet yoktur. Bu, mesaisi bitmeyen bir hizmettir. Türk evladı gerektiğinde ülkesi için canını verir. Şehitlerimizin aileleri bize emanettir. Vatan bize emanet edilmiştir. Bunu sonsuza kadar koruyacak ve şehitlerimizi anacak olan da bizleriz” sözlerine yer verdi. “Kahramanlık destanı yazdı”
İzmir İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, “Tarihten bugüne başka devletlerin boyunduruğu altına girmeyen, asırlar boyunca kahramanlık destanları yazan milletimizin kahraman evlatları her zaman var olmuştur. 6 yıl önce bir kahramanlık destanı da İzmir Adliyemizde yaşandı. Hain saldırıyı canı pahasına engelleyen şehidimiz Fethi Sekin, bir kahramanlık destanı yazdı. İzmirli vatandaşlarımız huzur içinde olsun diye rütbelerin en büyüğü olan şahadete koşarak gitmiştir. Fethi Sekin, kendi canını bir an düşünmedi. Çünkü vatan ve millet sevgisi çok daha ağır bastı” ifadelerini kullandı. Şehit düştüğü yere karanfil bırakıldı
Anma törenine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Öztürk, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Mustafa Özuslu da katıldı. Konuşmaların ardından İzmir İl Müftüsü Salih Sezik tarafından şehitlerin ruhuna dua edilirken, daha sonra protokol tarafından Fethi Sekin’in şehit düştüğü alana ve heykeline karanfiller bırakıldı. Gün boyunca şehitler için adliye önünde lokma da döktürüldü.
