İstanbul 22’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararıyla Silivri Duruşma Salonu’nda görülen 29 emniyet mensubunun yargılandığı davanın öğleden sonraki oturumuna sanıkların savunmalarıyla devam edildi.
Meslekten ihraç edilen Önleyici Hizmetler Şube Müdürlüğünde Motosikletli Timler Büro Amiri Eyüp Şahin ifadesinde, olay günü akşam saatlerinde daha önceden planlanmış bir toplantı nedeniyle Caddebostan civarına gittiğini, olaylar başlayınca şoförünü aradığını ancak 2’inci köprünün kapalı olması nedeniyle şoförünün gelemediğini anlattı. Eve geçtiğinde Emniyet Genel Müdürlüğü’nden gelen mesajı gördüğünü, bunun üzerine Şube müdür yardımcısı Osman Katipoğlu’nu aradığını kaydeden sanık Şahin, “Ben son zamanlarda yaşanan terör olaylarında hemen olay yerine intikal eder gerekenleri yaparım. Katipoğlu benim iş konusunda titiz olduğumu bilir. Bu yüzden beni sakinleştirir. ‘Gerekli tedbiri aldık, köprü açılınca gelirsin’ dedi. Gece boyunca televizyondan köprünün açılmasını bekledim. Saat 06.30 gibi yorgunluktan televizyon karşısında uyumuşum. Saat 09.15 gibi babamın araması üzerine uyandım. Haberlerde köprünün açılma hazırlıkları olduğunu gördüm. Şubeye öğle saatlerinde gittim. Osman müdürle konuştuk” dedi.
Rapor edildiğini açığa alındığı gün öğrendiğini belirten sanık Şahin, “Meslek hayatımda ben de çok kişiyi rapor etmişimdir. Ama öncesinde mutlaka arayıp sorup soruşturup rapor tutmuşumdur. Bana hiç bir şey söylenmedi. Bunun neden olabileceğini düşündüm. Bizi rapor eden tutanağın altındaki imzanın sahibi Barış Gökdemir FETÖ’den tutuklandı. O da şu an burada. O tutuklanınca kafamda bazı şeyler oturdu. Barış Gökdemir gece boyunca herhangi bir talimat vermemiştir. Dolayısıyla bu raporun çok iyi niyetli olduğunu düşünmüyorum” şeklinde konuştu.
“BYLOCK’U GOOGLE PLAY STORE’DEN İNDİRDİM”
“Bana telefonumda Bylock uygulamasının kurulup silindiğinin tespit edildiği söylendi” diyen sanık Şahin, “Ben telefonumu 3 yıl önce aldım, hattımı da 12 yıldır kullanıyorum. Ben bu uygulamayı herkese açık bir platform olan Google Play Store’den indirdim. Başka türlü bir yolla indirmedim. Kendime Note 3 telefon almıştım, aldığım en iyi telefondu. İndirdiğim uygulamalardan yaygın olmayanı silmişimdir. Bunun da onlardan biri olduğunu düşünüyorum. Bu uygulamada kimseyle yazışmadım” ifadelerini kullandı.
İFADE VERİRKEN AĞLADI
İddianameye göre cep telefonunda FETÖ yöneticileri tarafından gönderildiği belirlenen, “Değerli abiler şu an askerler yönetime müdahaleye başladı, askerlerin müdahalesine yardımcı olunmasını temin etsin direnmesinler” şeklinde başlayan bir mesaj bulunduğu öne sürülen sanık Şahin, söz konusu mesajın, darbe girişiminden kısa süre sonra bir internet sitesindeki haberin altında yayınlanan ‘yazışma ekran görüntülerinden’ müdürüne göstermek için indirdiğini söyledi. Bu haber eki ve müdürünün raporu nedeniyle meslekten ihraç edildiğini kaydeden Şahin, ağlayarak, “Ben bunların hepsine razıyım. Yeter ki bunlar temizlensin. İddianamede bahsedilen örgütle ilgili anlatılan hiçbir işin içinde olmadım” diye konuştu.
“BENİM MANTALİTEM BİLE FETÖ İLE UYUŞMUYOR”
Açığa alınan komiser yardımcısı Samet Durak ise, ifadesinde benim hayat şartlarım, mantalitem bu adamlarla asla uyuşmuyor. Ben nasıl bu sepete girdim anlamış değilim. Lütfen tahliye talep ediyorum sayın yargıç. Yapılan şeyi kınıyorum. Sıkılan mermiler Türk demokrasisine vurulan hançerdir” ifadelerini kullandı.
“YOL KAPALIYDI DİYE GİDEMEDİM”
Açığa alınan Motosikletli Timler Büro Amirliğinde Komiser Yardımcısı Emre Çatalbaş ifadesinde olay gecesi evde olduğunu yollar kapalı olduğu için görev yerine gidemediğini söyledi. Çatalbaş, “Saat 23.00 civarı haberi alınca panikledim. Görev yaptığım birimden herhangi bir talimat da gelmemişti. Odama gidip silahımı aldım, balkondan etrafı kesmeye başladım. Saat 01.00 gibi EGM’den mesaj geldi. Saat 02.00 gibi Eyüp amir (Sanık Eyüp Şahin) aradı nerede olduğumu sordu, evde olduğumu söyledim. Köprü açılınca Şubeye geçmemi söyledi. Saat 07.00’de uyuya kalmışım. Saat 08.30 gibi köprünün açık olduğunu duyunca motosikletle saat 09.30 gibi şubeye geçtim. Osman müdüre durumu söyledim” dedi.
“EVİMDEKİ O DOLARLARI MÜZİSYEN BABAMA DÜĞÜNDE VERMİŞLER”
Sanık Çatalbaş, evindeki aramalarda ele geçen 11 adet 1 dolarla ilgili olarak ise, “Babam zaten burada. Kolluk kuvvetleri evime geldiğinde masamın üstünde açıkça konulmuş 11 dolar bulundu. Babam müzisyendir. Gittiği bir işten kendi payına düşen dolarları evine getirmiştir. Bunları da bana verdi bozdur harca diye” şeklinde ifadeler kullandı.
“BAŞBAKANIN KULLANDIĞI TC ANA UÇAĞININ APRONDA GÜVENLİĞİNİN ALINMASINDA BİZZAT VARDIM”
Meslekten ihraç edilen ve 15 Temmuz’dan önce Sabiha Gökçen Havaalanı’nda Komiser yardımcısı olarak görev yapan sanık Semih Yüksel, yeni memur olmasına rağmen havalimanında 3 önemli büronun amiri olarak görev yaptığını belirterek, “Daha önce yine bir terör örgütü olan TAK’ın havalimanımıza havan saldırısı olduğu için acil eylem planı oluşturmuştuk. 15 Temmuz akşamı da onu uygulamaya geçirdik. Havalimanında bin 100 kamera bulunmaktadır. O gece ve ondan sonra attığım her adım kamera görüntüleri ile sabittir. Darbeci generallerin gözaltında alınmasında bizzat vardım. Sayın Başbakanımızın kullandığı TC ANA uçağının apronda güvenliğinin alınmasında bizzat vardım. Aprona bir helikopter indi. Çalışır vaziyetteydi. İçinden askerlerin ineceğini çatışma çıkacağını düşündüm. Annemi aradım helalleştik. Ama inmediler. Sonra aprona bir uçak indi. Kuleye, ‘Bu uçaktan bilginiz var mı?’ dedim. Kule, bilgilerinin olmadığını söyledi. Helikopter ve uçak bir süre izlendi” dedi.
“DARBECİLER GÖZALTINA ALINDIĞI İÇİN DEĞİL, SİNİR BOŞALMASINDAN AĞLADIM”
İddianameye göre, darbeci askerlerin gözaltına alınması üzerine ağladığı öne sürülen sanık Yüksel, "İddia edildiği gibi darbeci askerlerle nezarette herhangi bir konuşma olmadı. Ağlama söz konusu değil. O gün de bugün üstümdeki gibi bir üniforma(siyah takım elbise beyaz gömlek) vardı. Terden sırılsıklamdım. Darbeci askerleri bizzat sırtına vura vura gözaltına aldım. O akşam Ankara’da Özel Harekat’ta 4 kız kardeşim şehit oldu. Gelinlik giyemeden şehit oldular. Darbecilerin yaptıklarını içime sindiremedim. Darbeci bir askerin tankın içinde silahı ile intihar ettiği anonsu geldi. Silahı ile intihar eden bu askeri tanktan çıkartıp ambulansa götürdüm. Can çekişiyordu. Bütün akşam WhatsApp’dan da buna benzer görüntüler geldi. Saat 04.00 gibi olayın sonuydu artık öyle hüngür hüngür bir ağlamak değil sadece bir anlık sinir boşalmasıydı. O gece olanlar aklıma geldikçe tekrar tekrar tüylerim diken diken oluyor. Burada olmamda kimin emeği varsa hepsine lanet olsun” şeklinde konuştu.
“NİŞANIM İÇİN YOLA ÇIKTIM EMNİYETİN MESAJINI ANKARA’YA VARINCA GÖRDÜM”
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Uyuşturucuyla Mücadele Şube Müdürlüğünde görev yapan sanık Mahmut Sofuoğulları, herhangi bir terör örgütüne üye olmadığını belirterek, “Ayın 18’inde Hatay’ın bir köyünde nişanım vardı. Nişanlımın ailesiyle birlikte 15 Temmuz’da Hatay’a gitmek üzere Üsküdar’dan hareket ettik. Çamlıca civarında farklı bir trafik vardı. Arabayı ben kullandım. Emniyet Genel Müdürlüğü’nden gelen mesajı yoldayken Ankara’da gördüm. Durumun vahametini anlamadım. Darbe girişimi olduğunu ayın 16’sında Hatay’da öğrendim. Ayın 17’sinde İdari Büro’dan arandım, bana izinlerin kapalı olduğunu söylediler. Amirimi arayıp pazartesi nişanım olduğunu söyledim. ‘Salı günü burada ol’ dedi. Nişanım bittikten sonra yola çıktım. Gece saatlerinde İstanbul’da oldum” dedi.
“O GECE EVDE ALKOL ALIYORDUM, YOLA ÇIKTIĞIMDA KÖPRÜ KİLİTTİ”
Darbe girişimi gecesi nişanlısının evinde alkol aldığını söyleyen tutuksuz sanık Sertaç Kuytu ifadesinde, olayların başlaması üzerine ekip şefi tarafından aranarak Vatan Emniyet’e gitmesinin istendiğini söyledi. Emniyete gitmek üzere motosikletiyle yola çıktığını FSM köprüsünde trafiğin kilitlenmesi nedeniyle gidemediğini belirten sanık Kuytu,“Bunun üzerine ekip şefimi arayıp yolun kapalı olduğunu söyledim. Amirim şimdi eve git, ben sana haber vereceğim deyince geri eve döndüm. Nişanlımın evine geri döndüm. Bir süre sonra 20-25 kişilik bir grup evin kapılarını tekmeliyordu. Aralarında 2-3 kişinin belinde silah olduğunu gördüm. Kim olduklarına bir anlam veremedim. Meğerse evin karşısındaki darbeciler 3 kişiyi öldürülmüş. Sabaha karşı ekip şefim beni çağırdı yine. Tekrar yola çıktım. Zar zor Vatan Emniyet’e varabildim” diye konuştu.
“GARİBAN ERSAN O MESAJI OKUDU DİYE SUÇLU OLUYOR”
Görev yerine 5-6 saat geç gittiği için rapor edildiğini söyleyen sanık Ersan Gönül, FETÖ ağabeylerinden gönderilen mesajın telefonunda bulunduğu iddiasını yanıtlayarak, “Bana böyle bir mesaj gelmedi. Facebookta bir arkadaşım ‘Bakın hain FETÖ’cüler bunu paylaşmış’ diye FETÖ’cülerin bu mesajı paylaşmış. Ben de bu iletiye tıklayıp okudum. Akıllı telefonumdan bu mesajı okuduğum için ön belleğine kaydetmiş. Bunu yazan, sırasıyla da paylaşan kişiler araştırılmıyor, bunu en son okuyan gariban Ersan suçlu oluyor, delil olarak dosyaya konuluyor” ifadelerini kullandı.
Dün başlayan ve bugün de gün boyu süren iki oturumda 29 sanıktan 24’ünün ifadesinin alınması işlemi tamamlandı. Duruşma son verilirken mahkeme başkanı, yarın diğer 5 sanığın ifadesinin öğleye kadar tamamlanacağını, öğleden sonraki oturumda tanıkların dinleneceğini açıkladı.
(İHA)