Fransa’nın Elancourt kentinde polis aracı ile çarpıştığı kazada ağır yaralanan ve beyin ölümü gerçekleştikten sonra Türkiye’ye getirilen 16 yaşındaki çocuğun cenazesi yakınları tarafından Adli Tıp Kurumundan alındı.
Fransa’nın Elancourt kentinde polis aracı ile karıştığı kazada ağır yaralanan ve tedavisi sırasında beyin ölümü gerçekleştikten sonra Türkiye’ye getirilen Sefa Şahin, hastanede hayatını kaybetti. Talihsiz çocuğun cenazesi otopsi yapılmak üzere Yenibosna’da bulunan Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Yapılan otopsi işlemlerinin ardından 16 yaşındaki Şahin’in cenazesi yakınlarına teslim edildi. Cenaze, Şahin’in yakınları tarafından toprağa verilmek üzere memleketi Kayseri’ye götürüldü. “Kalbi güzel atıyor, tansiyonu düzene girmişti”
Bu sırada Adli Tıp Kurumu önünde cenazesini almak için bekleyen amca Nuri Şahin, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Şahin, Fransa’da kendilerine çok kötü muamele yapıldığını iddia ederek, “Yeğenimi Fransız polisi katletti, bunu kapatmaya çalışıyorlar. Bizim eve uzak olan bir hastaneye götürdüler. Hastaneye hastane diyemezsin. Bir türlü çıkaramadık, beyin ölümü verdiler yeğenime. Benim Paris’te gezmediğim hastane kalmadı, hiçbir hastane kabul etmedi. Biz çaresiz kaldık, konsolosluğu aradık. Konsolostan Allah razı olsun, çok büyük destek verdi. Biz gerekli işlemleri yaptık, kendi uçağımızı ayarladık. Cuma günü yeğenimin uçağa binmesi gerekiyordu, durumu stabildi. O günlerde biz yeğenimizi yalnız bırakmadık çünkü hastanede bize kötü davranıyorlardı. Hastanedeki ekipmanlar çalışmıyordu. Biz yeğenimize bir şey olmasın diye başında nöbet tuttuk. Çünkü onlara güvenmiyorduk. Adamlar serumu söküp attılar, ilaçlarını vermediler, biz bunları yaşadık. Biz çok güzel takip ettik, yeğenimin durumu biraz da olsa iyiye gitmişti. Kalbi güzel atıyor, tansiyonu düzene girmişti. Çok büyük umudumuz vardı” ifadelerini kullandı.
Fransa’daki doktorların müdahale etmediğini iddia eden Nuri Şahin, “Türkiye’de biz baktıracağız demiştik. Burada biz hastane ile görüştük, hastane kabul etti. Hocalar raporlarına baktı. Tek pazar günü ben hastaneden ayrıldım, buraya geldim işlemleri yapmak için. Akşam saatlerinde bizim yeğenimizin odasına hiç gelmeyen bir hemşire odasına gelerek solunum cihazının ayarlarıyla oynamış. Bunu gören 4 şahidimiz var. Bundan sonra yeğenimin kalbi duruyor. Ondan sonra panik başlıyor. Babası odaya geliyor, kalbi durunca kendisi kalp masajı yapıyor. Oradaki doktorlar hiçbir müdahale yapmıyorlar. Son olarak orada bir hemşire olaya dayanamıyor. O müdahale etmeye başlıyor ve uzun süre müdahale ediyorlar. Dışarıda bekleyen, bize destek veren Türk vatandaşları vardı. Onlar içeri gelip doktoru odaya attılar görevini yap diye. Doktor ondan sonra kalp masajı yapmaya başlıyor. Çile yaşadık orada biz. Bütün hukuki süreci takip edeceğiz. Ama biz yalnız başımıza yapamayız” diye konuştu.