Fransa'da Strasbourg kenti yakınlarında bir lisede Almanca dersinde Türklere "terörist" ve "hırsız" yakıştırmaları yapılması üzerine sınıfta bulunan üç Türk öğrencinin ailesi savcılığa şikayette bulundu.
Strasbourg'un kuzeyinde yer alan Bouxwiller kasabasındaki Adrien Zeller Lisesi'nde mayıs ayı sonu yaşanan ve Bölge Eğitim Müdürlüğü ve Strasbourg Başsavcılığı'na kadar ulaşan ayrımcılık olayıyla şikayette bulunan ailelerden Ömer ve Ayşe Değirmenci çifti, AA muhabirine konuştu.
Ömer Değirmenci, olayın çıkış noktasının kızlarının sınıfındaki Almanca dersinde öğretmen tarafından verilen ve evini bir kişiye sadece Türk olduğu için satmaktan vazgeçen bir Alman'ın bahsedildiği metin olduğunu anlattı.
Almanca öğretmeninin metinden sonra tahtaya "Türkler eşittir" yazıp öğrencilere tek tek karşılığında cevap vermelerini istediğini belirten Değirmenci, "Çocuklar söylemeye başlıyor, Türkler halı satıcısıdır, fakirdir, işsizdir, ay sonunu zor getirir, kebapçıdır, inşaatçıdır. Sonrasında iş çığırından çıkıyor, Türkler hırsızdır ve Türkler teröristtir ifadeleri kullanılıyor" dedi.
Öğretmenin tüm bu denilenleri tahtaya yazdığını ve öğrencilere de defterlerine not etmelerini söylediğini ifade eden Değirmenci, öğretmenin sınıftaki iki kız ve bir erkek üç Türk öğrenciye de fikir beyan etmeleri konusunda baskı yaptığını kaydetti.
Türk öğrencilerden birinin derste tepki gösterip sınıftan çıktığını anlatan Değirmenci, "Sınıftaki bazı Fransız çocuklar da, 'Bu dersin böyle mi işlenmesi lazım?' diye itirazda bulunuyorlar, fakat öğretmen 'bunlar gerçek değil, klişe' diyerek kendini savunuyor" şeklinde konuştu.
Olayı öğrenmelerinin ardından müdürle görüşen üç ailenin başta ciddiye alınmadığına dikkati çeken Değirmenci, ancak ailelerin şikayet tehdidi üzerine müdürün tutum değiştirdiğini söyledi.
Öğretmenin ilk vakası değil
Müdürle ilk görüşmelerinden bir sonuç alamadıkları için öğretmen hakkında adli süreç başlatmaya karar veren Değirmenci çifti, bu süre zarfında kendi bölgelerindeki diğer Türkler'den de aynı kişiyle ilgili şikayet aldıklarını belirtti.
Bir başka Türk kız öğrencinin ve bölge cami derneği başkanının kızının da aynı öğretmenin hakaretine uğradığının altını çizen Değirmenci, "Onların sınıflarında, 'Türkler kızlarını para karşılığı satarlar' şeklinde ifadelerin kullanıldığı bir ders işlenmiş ve öğretmen, kızlardan birine 'Ailen sana kapan diye baskı uyguluyor mu?' diye sormuş" dedi.
Ailelerin o zaman olay büyümesin diye şikayette bulunmadıklarını ifade eden Değirmenci, kendilerinin süreci yerel derneklere ve yargı önüne taşımalarının okulu şaşırttığına dikkati çekti. Değirmenci, kendi başlattıkları süreçle ilgili şu sözleri kullandı:
"Bu durum sadece bizim ailelerimizi ilgilendirmiyor. Bu olay Yahudi birinin başına gelse birkaç gün içinde büyük yankı getirirdi. 'Türkler hakkında her şey denebilir' görüşü hakim. Fakat Türkler artık sadece inşaatçı ve dönerci değil, artık klişe imajlar sökmüyor."
"Aynı ifadeler Fransızlar için derste kullanılsa mutlu olur musunuz?"
Ailelerin müdürle ilk görüşmeleri sonrasında, Almanca öğretmeniyle ve Bölge Eğitim Müdürlüğü'yle de toplantı yaptıklarını anlatan Değirmenci, müdür ve eğitim müdürlüğü yetkililerinin öğretmene özür diletmeyi kabul etmediklerinin altını çizdi.
Değirmenci, "İstediğimiz küçük bir özürdü, fakat öğretmen ve müdür taleplerimizi ciddiye almadı. 'Bu lafları üzerinize almayın' dediler. 'Aynı ifadeleri biz Fransızlar için kullansak mutlu olur musunuz?' diye sorduğumuzda ise cevap vermediler" dedi.
Savcılığa yaptıkları suç duyurusuna yanıt beklediklerini dile getiren Değirmenci, "Öğretmenin, hırsız, terörist gibi ifadeler kullanıldığında müdahale etmesi gerekirdi" yorumunda bulundu.
Değirmenci, bu olayın derslerde yaşanan benzer ayrımcılıklara tepki gösterme konusunda emsal olmasını amaçladıklarını sözlerine ekledi.