Ankara
Paris'in, "müttefiki" Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum'un görevine iadesi için Nijer'e yönelik doğrudan bir askeri müdahalesinin, Fransa'nın kıtadaki geleceğini tehlikeye atacağı değerlendirmeleri yapılıyor.
Darbe sonrası binlerce Nijerlinin başkent Niamey'deki Fransız Büyükelçiliği önünde gösteri düzenlemesi ve göstericilerden bazılarının elçiliğe saldırması, Fransa'nın bu ülkedeki varlığına ilişkin tartışmaları beraberinde getirdi.
Paris yönetimi, çıkarlarına ve vatandaşlarına yönelik herhangi bir saldırıya derhal ve sert şekilde karşılık vereceğini açıklamıştı.
AA muhabiri, Fransa'nın, Sahel bölgesinde güçlü bir askeri yapılanmasının olduğu Nijer'de yaşanan darbeye ilişkin attığı adımları derledi.
Fransa, cuntanın askeri anlaşmaları iptal kararını tanımadı
Fransa'nın uranyum zengini olan ancak yaklaşık 20 milyonluk nüfusuyla dünyanın en fakir ülkelerinden biri olan Nijer'de 1500 askeri bulunuyor.
Fransa, Niamey sınırlarında ABD ile ortak kullandığı askeri üste en az 3 "Mirage" tipi savaş uçağı bulunduruyor. ABD'ye ait çok sayıda Reaper İnsansız Hava Aracı (İHA) da burada tutuluyor.
Mali ve Burkina Faso'daki darbelerden sonra bu ülkelerde "terörle mücadele" adı altında bulunan askeri unsurlarını zorunlu olarak Nijer'e kaydıran Fransa, bu sefer Nijer'de cunta yönetiminin, Paris makamlarıyla önceden yapılan askeri anlaşmaları askıya alma kararını tanımadığını açıkladı.
Afrika'da birçok daimi askeri üs bulunduran Fransa'nın Senegal'in başkenti Dakar'da 400, Fildişi Sahili'nde 900, Gabon'da 350, Çad'da 1000 ve Cibuti'de 1500 askeri bulunuyor.
Fransa'nın, Nijer'den gelecek dönemde askerlerini çekmesinin, Afrika'nın geri kalan ülkelerindeki askeri varlığını daha da tartışmaya açık hale getireceği belirtiliyor.
Cuntaya yönelik askeri müdahaleyi destekleyen Paris yönetimi, şu aşamada askeri unsurlarını çekmeyerek sadece Nijer'deki yaklaşık 600vatandaşını tahliye etmekle yetindi.
Fransa, Nijer'deki askeri varlığının geleceği hakkında sessiz kalıyor
Darbenin akabinde Nijer'e yönelik kalkınma yardımlarını ve bütçe desteklerini askıya aldığını duyuran Fransa, cunta yönetiminin anlaşmaları askıya alma kararını tanımadığını bildirmek dışında bölgedeki askeri unsurlarının geleceği hakkında henüz net bir açıklama yapmadı.
Le Parisien gazetesinin haberine göre, Fransız Genelkurmay Başkanlığı tepki verdi ve Njier'den asker çekme meselesinin gündemlerinde olmadığını açıkladı.
Fransa'nın Nijer'deki zengin uranyum rezervlerini işleten Fransız firmaların geleceğini de etkileyeceğinden bu ülkedeki askeri varlığını devam ettirmekte ısrarcı olacağı ifade ediliyor.
Paris yönetimi, Nijer'den alınan uranyumun, rezervlerinin küçük bir bölümüne denk geldiğini açıklasa da Fransız basını, Fransa'nın bu ülkeden uranyumunun yüzde 15'ini ithal ettiğini belirtiyor.
Le Monde gazetesi de Fransız Orano şirketinin Nijer'de en az 3 uranyum madenini işlettiğini haber yaptı.
ECOWAS'ın Nijer'e askeri müdahale ihtimali zayıf
ECOWAS üyesi ülkelerin, Nijer'deki darbenin akabinde aldığı kararla cuntaya ülke yönetiminden çekilmesi için tanıdığı süre 6 Ağustos Pazar itibarıyla sona erdi.
Fransa ve Nijer'de askeri varlık bulunduran bir diğer ülke ABD de ECOWAS'ın Nijer'e olası bir askeri operasyonunu açıktan desteklediğini belirtirken, Mali, Burkina Faso, Gine ve Cezayir gibi bölge ülkelerin askeri müdahaleye karşı tavır almaları operasyon ihtimalini zayıflatıyor.
Nijer'e yönelik mali yaptırımlar konusunda ECOWAS ülkeleri arasında fikir birliği olsa da askeri müdahale konusunda sessizlik hakim. Bazı ülkeler, askeri müdahale seçeneği yerine diplomasi yolunun zorlanmasından yana fikir belirtiyor.
Avrupa ülkelerinden İtalya, Nijer'i hedef alan Batı menşeli askeri dış müdahaleye karşı durduğunu duyurdu.
İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, Nijer'de askeri cuntayı devirmeye yönelik Batı kaynaklı olası bir askeri müdahaleye "Neo-sömürgecilik olarak algılanacağı için" karşı olduklarını belirtti.
Roma yönetimi, sivil vatandaşlarına tahsis etmek üzere Nijer'de bulunan üssündeki asker sayısını azaltmaya başladığını, yakın zamanda da 65 askerini buradan çektiğini açıkladı.
Bütün bu durumlar cunta yönetiminin elini güçlendirirken, eski yönetimin gelmesi için çabalayan Fransa'nın bölgedeki askeri varlığını belirsizliğe sürüklüyor.
Bölgede güçlü olan diğer bir Fransız şirket ve ülkenin ulusal havayolu Air France, Nijer'in hava sahasını kapatması sonrası bu ülkeye yönelik uçuşlarını, ikinci bir emre kadar, askıya aldı.
Air France, Nijer bağlantılı Mali ve Burkina Faso seferlerini de 11 Ağustos'a kadar durdurdu.
Nijer'deki darbe
Nijer'de Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum, 26 Temmuz'da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı unsurlarınca alıkonulmuş ve o akşam asker yönetime el koyduğunu duyurmuştu.
Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı General Abdurrahmane (Ömer) Tchiani, 28 Temmuz'da Vatanı Koruma Ulusal Konseyi (CNSP) isimli cuntanın liderliğini üstlenmiş ve geçiş hükümetinin başına geçmişti.
Bazum, 26 Temmuz'dan bu yana şahsi konutunda tutuluyor.