Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) Medeniyetler İttifakı Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Recep Şentürk, "Günümüzde dünya tek bir köy haline geldi. Mahalli de olsa sorunlarımızı artık küresel bir perspektifte ve diğer medeniyetlerle iş birliği halinde çözmek mecburiyetindeyiz" dedi.
FSMVÜ Medeniyetler İttifakı Enstitüsü ile G20 iş birliğinde gerçekleştirilen "G20 Medeniyetler Zirvesi" başladı.
"Din, Uyum ve Sürdürülebilir Kalkınma" alt başlığıyla 16-18 Kasım tarihleri arasında Barcelo Eresin Topkapı'da düzenlenen zirveye ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Recep Şentürk, Fransa'daki terör saldırılarının ardından yaptıkları medeniyet çalışmalarının öneminin bir kez daha ön plana çıktığını belirtti.
Şentürk, zirveyle farklı medeniyetlerden bir araya gelen insanların yaşadıkları sorunları birlikte tartışabilmeyi amaçladıklarını anlatarak, "Zirvede Suriyeli mülteciler, fakir ülkelere insanı yardımlar, din ve ekonomi ilişkisi, din ve sağlık gibi konular ele alınacak. Sorunlar dünyanın bir bölgesine ait sorunlar değil bütün insanlığın sorunu" diye konuştu.
Zirve'nin G20'den hemen sonra yapılmasının G20'de olaylara sadece ekonomik bir açıdan yaklaşılması olduğunu dile getiren Şentürk, ekonominin sorunların çözümü için yeterli olmadığını, mutlaka dinin, medeniyetin, kültürün de sorunları analiz etme ve çözüm üretmede hesaba katılması gerektiğini kaydetti.
Şentürk, zirveye 40'ı aşkın ülkeden katılım olduğunu aktararak, "Medeniyetler birbirinden izole edilmiş değildir. Bir medeniyetin kendi problemlerini tek başına çözmesi de mümkün değildir. Mutlaka medeniyetler iç içe geçmiş vaziyettedir. Buna 'açık medeniyet' diyoruz. Mesela Fransa'da bir olay oluyor, bütün dünya etkileniyor. Günümüzde dünya tek bir köy haline geldi. Mahalli de olsa sorunlarımızı artık küresel bir perspektifte ve diğer medeniyetlerle iş birliği halinde çözmek mecburiyetindeyiz" değerlendirmesinde bulundu.
"Eşitlik, Kapsayıcılık ve Ayrım Gözetmemek" Oturumu
Moderatörlüğünü Rotterdam Erasmus Üniversitesi Uluslararası Kamu Hukuku Bölümü'nden Doç Dr. Jeroen Temperman'ın yaptığı oturumda konuşan FSMVÜ Medeniyetler İttifakı Enstitüsü'nden Linda Hyökki, yaşam alanlarının güncel hayata dair farklı unsurları anlattığını söyledi.
"Öteki" kavramına vurgu yapan Hyökki, Finlandiyalıların Suriyeli sığınmacılara bakışına ilişkin örnekler vererek, ülkede Müslümanlar ve mültecilerle ilgili bilgi eksikliğinin hakim olduğunu, bunun da ancak eğitimle ortadan kaldırılabileceğini ifade etti.
Avrupa'da Müslümanların kamusal alanda sadece dinleriyle algılandıklarını vurgulayan Hyökki, kimliklerin birbirinden izole hale getirildiğini ve öteki olarak algılanabildiğini belirtti. Bir insanın tek kimlik üzerinden tanımlanmasının mümkün olmadığına işaret eden Hyökki, sırf kimliğinden dolayı insanların düşman olarak görülemeyeceğinin altını çizdi.
FSMVÜ Medeniyetler İttifakı Enstitüsü'nden Fadi Zatari de medeniyet çalışmalarıyla nasıl birlikte yaşanılabileceğine baktıklarını belirtti.
Liderlerin insanları bir araya getirme misyonu olduğunu aktaran Zatari, insanların bir araya gelmesiyle tüm dünya sistemi içerisinde bir arada yaşamalarına imkan sağlanabileceğini dile getirdi.
Zatari, adaletle bir medeniyetin oluşturulabileceğini belirterek, herkesi kapsayan bir adalet sistemiyle ülkeleri, ekonomileri daha iyi bir hale getirecek daha yaşanılabilir dünyanın mümkün olduğunu savundu.
Ekonominin önemine de vurgu yapan Zatari, her şeyin doğal bir sebebinin olduğunu ve medeniyetin de bireyden ortaya çıktığını anlattı.